Ona söyliyebilirmiydim. Hiç bir fikrim yok. O kuzenim olabilirdi ama... yapamazdım. Nasıl söylerdim ki annemden bile bu şeyi iki yıldır saklıyordum. Annemle pek yakın değildik ama söylememiştim. Biliyordu ama tam olarak hiç bir şeyi bilmiyordu. Kimse onları niye koruduğumu bilmiyordu. Herkese göre anlamsızdı.
''Hadi Aslı salak saçma bir şey söyliycene eminim niye saklıyorsun ki ?'' dedi Bora. Gözlerim dolmuştu. Kimse olanlara salak saçma diyemezdi.
''Bilmeden konuşuyorsun!'' dedim yüksek bir sesle.
''Söyle o zaman'' dedi Mert söylicektim. Artık bunu birisine söylemem lazımdı. Yutkundum.
''Sadece sana sölicem.'' dedim önce güvenini kazanmalıydım. Kimseye söylesin istemiyordum.
''Tamam söyle artık'' dedi biraz sinirlenmişti.
''Ne olabilir ki bu kadar önemli ?'' dedi Mert o sırada Bora'nın telefonu çaldı. O da dışarı doğru gitti. Mert'in kulağına doğru eğildim.
''Koray Solmaz'' dedim sessizce adını ağzıma almak bile herşeyi hatırlatmıştı. Geri çekildiğimde gözümden bir yaş geldi. Mert'inde. Ama niye. Daha çok ağlamaya başladım. Arkamı dönüp koşarak odama gittim. Mert nerden biliyordu ki. Acıdığı için mi ağlamıştı. Niye acısın ki hiç bir şey bilmiyor. Bunları düşünmek beni daha çok ağlatmaya başladı. Birden kapım büyük bir şiddetle açıldı. Kafamı kaldırdığımda Mert gelmişti. Sinirle bana doğru yaklaştı.
''Bir daha sakın onun adını ağzına alma!'' diye bağırdı. Daha çok ağlamıştım. O benim herşeyimdi. Nasıl onsuz yapardım ki. Şu an olmasa bile.
''Eğer alırsan çok kötü olur!'' diye bağırdı bu sefer. O da ağlıyordu. Onu nerden tanıyordu. Gerçekten sormak isstiyordum ama yapamazdım. Mert sinirle bana bakıp odamın kapısını çarparak gitti. Hala ağlıyordum. Ayağı kalkıp kitap raflığıma gittim. En değerli kitabım. Kitabımız. Ona bakıcaktım. Gözlerimi raflarımda gezdirmeye başladım. Ben onu bulmaya çalışırken odama teyzem geldi.
''Tatlım iyi misin ?'' dedi yüzü çok telaşlıydı. Ona döndüğümde hala ağladığımı görüp gelip bana sarıldı. Peki ya teyzem. O biliyormuydu.
''İyisin dimi ? Ağlama'' dedi. Nasıl ağlamıyım ki hayatım da en çok sevdiğim insanı bile elimden alıyorlar. Onun hakkında konuşmuyordum ama öyle söylemesi zoruma gitmişti. Sonuçta o benim herşeyimdi.
''Napıcam ben ?'' dedim ağlamaya devam ederken.
''Noldu tatlım ? Bana anlatmak ister misin ? Mert sana bişi yapmadı dimi ? Kavga ettiyseniz barışırsınız ?'' dedi ama cevap vermeden ağlamaya devam ettim. Sadece ağlıyordum.
''Hadi tatlım anlat'' dedi teyzem. Niye bu kadar soruyor ki ?
''Yapamam.'' dedim sesizce teyzemden ayrıldım.
''Çıkarmısın ?'' dedim bir yandan gözlerimi silerken
''Peki'' dedi sadece daha sonra sessizce gidip çıktı. Çok yorulmuştum. Yatsam iyi olur diye düşünüp yatağıma girdim.
*****
Sabah uyandığımda başım gerçekten çok ağrıyordu. Dün hayatımın en berbat gününü yaşadım. Hayatım hep sakindi. Galiba buraya gelmekle hata yaptım. Ne güzel yarım dönem gitmiştim oraya kimse beni takmıyordu. Bende öyleydim. İki haftalık on beş tatilim bir haftası kitaplarımı kolilemekle geçti. Asla bundan şikayetçi değilim. Ama buraya gelmek için çok fazla şey yaptım. Büyük ihtimalle yarın başlıyordu. Eski üniversitem de olsa yarın başlamamız gerekiyordu o yüzden burası da böyledir. Daha ne zaman dersim var ? Üniversitem nerde ? Hiç bir şey bilmiyordum. Bunları teyzeme sorsam iyi olucak. Ama önce duş almalıyım diye düşünerek banyoya gidip duş aldım. Üstümü değiştirip aşşağı indim. Kahvaltı yapıyorlardı. Mert'i gördükçe dün ki bağırışı aklıma geliyordu. İstedim mi çok acımazsız birisi olabiliyor. Neyse ki bu gün Bora yok. Masaya gidip teyzemin yanına oturdum. Karşımda Mert vardı. Kafasını kaldırıp baktı sonra hemen önüne döndü. Teşke ona söylemeseydim. Birisine söylemek iyi olur diye düşünmüştüm. Olmadı. Daha fazla kötü şeyler olsun istemiyorum. Galiba en iyisi artık kimseye söylememek.
''Aslı ?'' dedi teyzem.
''Efendim ?'' dedim sakince.
''Nereye daldın öyle ?'' dedi teyzem sesi endişeliydi. Dün kü gibi. Mert'e baktığım da o da merakla bakıyordu. Ama ben o tarafa dönünce gene yemeğine döndü.
''Şey... bilmem ben kalksam iyi olur.'' dedim ve kalktım.
''Nereye Aslı buraya gel kızım yemek yemeye başlamadın bile'' dedi teyzem Mert karşımdayken nasıl yiyebilirdim ki. Onu gördükçe dünkü olaylar aklıma geliyordu. Hatırlamak istemiyordum. Bunu teyzeme söyliyemezdim.
''Ben... ders programını öğrenmek için gelmiştim... hani yarın başlıyor ya'' dedim sanki bütün kelimeler birbirine giriyordu. O sırada kapı çaldı. Bende fırsattan istifade yukarı çıktım. Odama gidip yatağıma oturdum. Üstünden iki yıl geçmişti. Unutamıyordum ki. Artık hiç unutamıycaktım. Mert'in bağırışlarından, benden nefret edişinden her Mert'i gördüğümde aklıma gelicekti. Onu unutmak istemiyordum tabi ki. Ama bu kadar çok hatırlamakta. Onu hatırlamak o acıyı bir daha hissetmek gibiydi. Neden o gitmişti ki ? Neden başkası değilde o. Kitap. Dün kitaba bakıcaktım. Hızla yataktan kalkıp kitaplığımın önüne gittim. Önce bir baktım. Ama bu kadar çok kitabın içinde bakarak bulamıyordum. Elimle bütün kitapları inceliyerek bakmaya başladım. Her rafa tek tek bakıyordum. Toplam on raftan oluşuyordu. Sekizinci raftaydım. Artık yere doğru çökmüştüm nerdeydi bu. Dokuzuncu raf ve hala bulamamıştım. Onuncu rafada baktm ama yok. bütün raflara tekrar tekrar baktım. YOKTU. YOK. YOK.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Bu Kitap Sevgisi ??
Ficção AdolescenteAnnesiyle babası boşanan Aslı İzmir'e teyzesinin yanına üniversite için taşınır ve hayatı değişir. Aslı kitaplarının ellenmesinden hoşlanmıyor peki niye ? ***** ''Mert kitap okuyor da benim mi haberim yok ?'' dedi biri kafamı kaldırdığım da biri kit...