#18#

98 20 18
                                    

Tunç'un öksürmesiyle Berk bana bakmayı kesip önüne döndü. Bu da neydi şimdi ?

''Kızlar istiyorsanız kalkalım'' dedi Tunç Öykü'yle aynı anda kafamızı sallayıp kalktık. Berk ve Tunç hesabı öderken biz dışarı çıktık.

''Niye sana öyle baktı şimdi çocuğa bir şey mi yaptın ?'' dedi Öykü dalga geçerek.

''Hayır'' dedim onun aksine çok ciddi bir şekilde. Benim bu halimi gören Öykü'de ciddileşmişti.

''O zaman niye öyle baktı yoksa..'' dedi sırıtarak.

''Yoksa ne Öykü söyle ?'' dedim merakla ona bakarak.

''Hadi gidelim'' dedi Tunç neşeyle, Berk bizden biraz uzakta elleri cebinde yere bakarak yürüyordu. Ne oldu şimdi durup dururken bu çocuğa ? İstemeden yanlışlıkla kötü bir şey falan yaptım da benim mi haberim yok ? Onun yanına doğru yaklaştım. Beni görmemişti.

''Berk'' dedim kısık sesle. Kafasını kaldırıp bana baktı.

''Efendim'' dedi sesi kötü çıkıyordu.

''Bir şey mi oldu ?'' dedim kaşlarımı kaldırarak.

''Hayır'' dedi gayet normal bir şekilde ama huzursuzdu.

''Niye yanımıza gelmiyorsun ?'' dedim merak ediyordum.

''Boşver sadece biraz önce kafede ki şeyden dolayı özür dilerim istemsiz bir şeydi pardon'' dedi birisine bakmak nasıl istemsiz olabilirdi ki çok saçma. Bence en iyisi fazla üstüne gitmemek. Öykü ve Tunç konuşurken Berk ve ben birbirimizden uzakta yürüyorduk. Berk ara sıra dönüp bana bakıyordu fark edebiliyordum. Amacı neydi bunun ? Berk döndüğümde hemen önüne döndü.

''Bir şey mi oldu ?'' dedim kaşlarımı kaldırarak. Berk yanıma doğru yaklaştı.

''Hayır yok bir şey'' dedi sıkıntıyla nefesini dışarı vererek.

''Niye tuhaf davranıyorsun o zaman ?'' dedim ona bakarken.

''Ben mi ?'' dedi tek kaşını kaldırıp bana bakarken yok ben. Sanki anormal davranan benmişim gibi davranıyordu.

''Sence ?'' dedim sadece.

''Ya çok önemli bir şey değil -'' daha konuşacaktı ki ben konuştum.

''Ama senin bu aslında çok önemli bir şey değil dediğin şey kafanı kurcalıyor ve söylemek istiyorsun ama söyliyemiyorsun belki tanışalı çok uzun bir süre olmadı ama arkadaş sayılırız bana söyliye bilirsin eğer bu bir sırsa bunu saklayabilirim'' dedim ona baktığımda düşünceliydi. Sadece düşünüyordu. Ne vardı ki bu kadar önemli ? Aslında biraz önce Berk'e söylediklerimi bir zamanlar Öykü'ye de söylemiştim. Sırrını tutabildim mi ? Hayır.

''Ben belki anlarsın falan diye düşündüm ama belli ki anlayamamışsın'' dedi yere bakarken. Ne oluyor bu çocuğa. Benim tek anlıyabildiğim saçma konuşmasıydı. Bir tek saçma konuştuğu tınısına varabiliyordum.

''Resmen bana aptal diyorsun kusura bakma ama senin hareketlerin anormal'' dedim sinirle.

''Hayır sana aptal falan demiyorum sadece... safsın ve anlıyamıyorsun ama bu aptalsın falan demek değil yanlış anlama lütfen'' dedi normal bir şekilde. Bu çocuk kafamı karıştırıyordu.

''Bana göre o da bir hakaret'' dedim cevap vermeyince devam ettim.

''Neymiş benim saf olupta anlıyamıdığım şey ?'' dedim ama cevap vermiyordu hatta resmen duymuyordu. Sinirle Öykü'ye doğru ilerledim.

''Gidelim daha fazla burda durmak istemiyorum'' dedim sinirle Öykü kafasını salladı.

''Yalnız eve gitmek yok Bora ve Mert bizi geberticek'' dedi haklıydı eve gidemezdik. Zaten onlar ya da sadece Mert orasını bilemiycem ama sinirliyse yada sinirliyseler o eve gitmeye pek cesaretim yok...

''Mert ve Bora kim ?'' dedi Tunç.

''Mert Öykü'nün sevgilisi Bora da arkadaşı'' dedim aklıma ilk gelen şeyi söyliyerek.

''Ya gerçekten mi ? Bir ara yemeğe çıkabiliriz hem benim kız arkadaşımla da tanışırsın'' dedi Öykü'ye gülümseyerek.

''Tabi olabilir'' dedi Öykü de ona gülümseyerek. Salak mı bu kız ? Mert'le sevgili değiller ki!

''Ama malesef ki Mert biraz huysuzdur o yüzden dışarı çıkmayı pek sevmez yani öyle resmi yerlerde yemeğe çıkmak falan hiç ona göre değildir zaten o Öykü'yü çok sever ve kıskanır kronun önde gideni olduğu için erkeklerle konuşmasına kızıyor yani arkadaşlığınız burda sona erdi malesef'' dedim ve Öykü'yü çekiştirip ilerlerken arkamı döndüm.

''Ayrılırlarsa biz sizi ararız ama malesef ki çok mutlular ve evlenmeye kadar gider bu iş'' dedim ve arkamı dönüp hızlıca ilerlemeye devam ettim. Tam Öykü ağzını açmış bir şey söyliycekti ki. Tunç ve Berk önümüze çıktı. Bir an korkmuştum.

''Öncelikle şunu söylemeliyim ki Öykü hakkında hiç bir zaman arkadaşlıktan fazla bir şey düşünmedim ben yanlış anlamanızı istemem zaten Berk için burdayım'' dedi Tunç.

''Aslı, Tunç Öykü'yle falan benim için arkadaş oldu ben sana aşığım seni ilk kez o gün görmedim daha öncede görmüştüm ve dikkatimi çektin'' dedi Berk. Artık onlardan daha çok soğmuştum!

''İyi bir daha karşıma çıkmayın olsun bitsin'' dedim sadece. Berk kafasını sallayıp gitti. Öykü'ye baktığımda bana bakıyordu.

''Noldu ?'' dedim merakla ona bakıp.

''Ya insanda bir etkilenme, şaşırma ne biliyim işte bir şey olur falan niye bu kadar normal karşılıyorsun Mert bana böyle bir şey söyliycek varya şaşkınlıktan üç gün komada kalırım heralde'' dedi ilerlemeye başladığımız zaman.

''Ama sen Mert'e aşıksın ben Berk'e aşık değilim ki hoşlanmıyorum bile zaten ilk gün yanımıza geldiklerinde bir şeyler olduğunu sezmiştim baştan sevmemiştim bu çocukları ne güzel Mert'lerle çok güzel bir gün yada zaman geçirebilirdik şu an bunların yanına geldiğimize çok pişmanım'' dedim hafif sinirle.

''Haklısın ama eve gitmeliyiz en azından onlar daha fazla sinirlenmeden'' dedi kafamı salladım. O sırada orada olan bir taksiyi durdurup bindik.

Evin önüne geldiğimiz zaman parayı ödeyip taksiden indik. Yavaş yavaş eve doğru ilerliyordum. Kapının önüne geldiğimizde Öykü bana bakıyordu.

''Hadisene aç artık şu kapıyı zaten şu karnımda filler tepişiyor'' dedi seside titriyordu. Niye bu kadar çok korkuyorduk ki ? Haksız olduğumuz için mi ? Galiba evet.

''Sanki bana olmuyor biliyormusun içeri girmek ölüm gibi bizi geberte bilirler'' dedim Öykü sadece kafasını salladı.

''Aç artık şu kapıyı'' dedi elimi cebime götürdüğümde anahtar yoktu.

''Anahtar yok'' dedim Öykü'ye baktığımda gözlerini devirdi.

''Bu günlük bu kadar yeter bence daha fazla burda beklemek yada daha fazla aksiyon yaşamak istemiyorum ne olucaksa olsun artık hem belki o kadar da sinirlenmemiştirler hadi sen kuzenisinde ben kimim ki bana niye kötü bir şey yapsın'' dedi biraz atarla ve zile bastı...

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin