#10#

147 21 6
                                    

Öykü kaşlarını kaldırmış beni bekliyordu. Ne diyceğimi. Kafamı iki yana salladım.

''Yapamam. Şu an olmaz'' dedim Öykü sadece kafasını salladı.

''Önemli olan bir şey yok insanları kullanmak için yapıyorsun'' dedi arkamı döndüğümde Mert kapının orda kollarını göğsünde birleştirmiş kapıya yaslanmıştı. Bora ise odanın iç kısmın da duvara yaslı bir şekilde duruyordu. İkisinin de bakışları çok farklıydı. Mert nefret ve kinle bakıyordu. Bora daha farklıydı ama çözemedim. Hafif rengi solmuştu. Niye ? Belki başına bir şey gelmiştir.

''O öyle bir şey yapmıyor'' dedi Öykü net bir ifadeyle.

''Nerden biliyorsun ki ?'' dedi Mert kaşlarını kaldırdı.

''Dinliyorum, gözlemliyorum'' dedi aynı ifadesini koruyarak.

''Bende dinlemeyi denedim'' dedi Mert neyi kast ediyordu ?

''Bana söyledikleri kendisiyle alakası olmayan bir şeydi'' dedi kulağına söylediklerimden bahsediyordu. Onlar benle alakalıydı ama dinlememişti. Dinlemeyi denememişti. Ben hiç bir şey demeden Mert ve Öykü'nün konuşmasını dinliyordum.

''Belki var tam olarak dinlemediğine eminim'' dedi Öykü.

''Ne kadar dinliycem bana kalmış bişi seni ilgilendirmez'' dedi bu sefer Mert net konuşmuştu. Net ve sert...

''Ama Aslı'yı nasıl yargılıycan ilgilendirir'' dedi Öykü yüksek sesle sinirlenmişe benziyordu.

''Ne yapıyım ? Oturup dinliyim mi ?'' dedi o da bağırır tonda.

''Belki'' dedim kısık bir sesle boğazımda koca bir yumru vardı. Ağlamamak için çok zor duruyordum. Daha fazla güçsüz gözükmek istemiyordum.

''Seni asla dinlemiycem Aslı!'' dedi bağırarak.

''Ama dinlesen anlıycaksın neden yapıyorsun ?'' dedim beni umursamadan sinirle odamdan çıktı. Bora'da peşinden çıkıp gitmişti.

''Unut olanları hiç bir şey olmadığını düşün mesela'' dedi Öykü haklıydıda. Unutursam. Bir şey olmazdı. Unut.

''Sen Mert'i ilk ne zaman görüp aşık oldun ?'' dedim konuyu dağıtmak için.

''Benim ilk günümdü. Derse geç kalıyordum. Hızlı hızlı giderken bir anda ona çarptım. Yanında bütün arkadaşları vardı. Gülüşüyorlardı. Birbirlerine şaka falan yapıyorlardı. Ben ona çarptığım an durup gülüşünü izlemeye başladım. O arkadaşlarından dönüp bana hiç bakmadan 'çık önümden' diyip kenarı itti ve geçip gitti.'' dedi ve devam etti ''Biliyor musun uzaktan daha iyi yakından çok kaba biri uzaktan baktın mı hep gülüyor'' dedi demek ki Bora fark etmişti. Yemekte söyliycekti ama söylemedi.

''Ben hep soğuk gördüm'' dedim öyleydi.

''Sana biraz kötü davranıyor. Beni saymıyorum bile takmıyor zaten'' dedi haklıydı. Fazlasıyla.

''Belki bir gün fark eder üzülme sen güzel bir kızsın'' dedim öyleydi.

''O sana göre ama'' dedi.

''Bunun sadece bana göre olduğunu düşünmüyorum. Sen sadece ona dikkat ettiğin için fark etmiyorsundur belkide'' dedim bence öyleydi.

''Aşk kötü bir şey eğer aşık olursan engel ol uzaklaş düşünmemek için herşeyi yap tamam mı ?'' dedi

''Niye ki ? Neden bunları kendin yapmıyorsun ?'' dedim kaşlarımı kaldırarak.

''Ben çoktan aşık oldum da o yüzden'' dedi doğru.

''Onunla kavga etmek nasıl bişi ?'' dedim merak ediyordum.

''Biraz tuaf bir yandan ilk kez onla konuştum bir yandan da sana söyledikleri sinirimi bozdu'' dedi ve devam etti ''Şu kitabın... Niye o kadar önemli ?'' dedi meraklı gözlerle bana bakarak ona söylemelimiydim ? Yapamazdım ki.

''Boşver ya bir gün öğrenirsin belki'' dedim ve konuyu değiştirmek için kolumda ki saate baktım saat daha dokuzdu.

''Saat daha çok erken bir şeyler yapalım mı ?'' dedim.

''Ne gibi şeyler ?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

''Bilmem film izleyebiliriz mesela'' dedim.

''Peki'' dedi ve yataktan kalktı.

''Filmin var mı ki hiç ?'' dedi yoktu.

''Hizmetlilere soralım evde olan bir şeylerden izleriz.'' dedim ve odadan çıkıp Öykü ile beraber aşşağı indim. O sırada önümüzden bir hizmetçi geçiyordu.

''Bakar mısınız ?'' dedim onu durdurarak bana döndü.

''Buyrun'' dedi.

''Evde hiç film var mı ?'' dedim.

''Tabi televizyonun hemen yanında küçük bir rafta bir kaç tane olması gerekiyor'' dedi.

''Teşşekürler'' diyip salona doğru ilerledim kimse yoktu. Televizyonun orada ki rafı hemen fark etmiştim. Oraya gidip Öykü'yle beraber filmlere bakmaya başladık. Hepsi korku filmiydi.

''Korku sever misin ?'' dedim filmelere bakmaya devam ederken.

''Evet sen ?'' dedi.

''Hayır korkunç şeyleri sevmem ama bu gün izleyebiliriz sorun değil'' dedim kafasını salladı ve bir filmi eline aldı.

''Bunu izliyelim mi ?'' dedi kafamı salladım o filmi ayarlarken yukarı çıkıp iki tane pike alıp aşşağı indim. Işıkları kapatıp koltuğa oturup getiriğim pikelere sarıldık.

''Başlatıyorum'' dedi Öykü kafamı salladım. Filmi açtığı anda bir kızdan çığlık yükseldi ve televizyonun sesi çok açıktı son seste. Kız çığlık atmaya devam ederken sesini kısmaya çalıştık. Öykü kumandayı parçalıycaktı resmen elinde çekip kendim kapatmaya çalıştım. Sonunda kapattığımızda hiç bir sorun yoktu. Ne teyzem ne de bir hizmetçi. Filmi izlediğimizde korkunçtu. Fazlasıyla. Sürekli Öykü'ye sarılıyordum. O ise çok rahat bir şekilde izliyordu.

''Bir çocuk ona sarıl diye sana korku filmi açsa varya eğer öyle bir çocuk varsa ona daha şimdiden üzülüyorum'' dedim  Öykü iki dakika boyunca bu dediklerime güldükten sonra filmi izlemeye devam ettik..

*****

Sabah bir rahatsızlık hissettim ve yavaş yavaş gözlerimi kırparak açmaya çalıştım. Gözlerimi açtığımda Mert ve Bora çaprazımızdaki koltukta oturmuş bizi izliyorlardı. Biz koltukta mı yatmıştık ? Öykü nerde ? Yerimden doğrulduğumda Öykü ayakucumda yatıyordu. Uykusunda çok masum duruyor. Acaba ben nasıl uyuyorum ? Öykü'ye bakmaya devam ederken o da gözlerini kırpıştırarak açtı. Şaşkınlıkla etrafına baktı. ''Bizi burada mı uyuduk ?'' dedi uyku sersemi bana bakarak ''Bilmem en son filme bakıyordum'' dedim ''Bakıyormuydun ?'' dedi alayla Mert'lere hiç bakmamıştı. Ya onları daha fark etmemişti ya da bilerek yapıyordu. ''Hadi gel odaya çıkalım'' dedim ve kalkıp önden odaya gitmeye başladım. Saçlarım birbirine girmişti. Filmi izlerken üstümüzüde değiştirmemiştik. Böyle uyuduğuma inanamıyorum. Yukarı çıktığımız da duş almaya karar verdim. Kendime kıyafetler çıkarıp odamda ki kendi banyoma girdim. Hızlıca duş alıp üstümü değiştirip odama geri döndüm. Öykü yatakta oturmuş beni bekliyordu. ''Hadi aşşağı inelim'' dedim ve odadan dışarı çıkıp aşşağı inmeye başladık ''Bu gün dersin var mı ?'' dedi Öykü ''Hayır senin'' dedim ona baktığımda kafasını iki yana salladı. ''Bu gün bir şeyler yapalım mı ?'' dedi merdivenlerden aşşağı inip masaya doğru yürümeye başladık ''Ne gibi bir şey ?'' dedim kaşlarımı kaldırarak ''Bilmem bakarız'' dedi ''Tamam'' dedim o sırada masaya oturduk. Teyzem, Mert ve Bora masadaydı. Hiç bir şey konuşmadan yemeğimi yemeğe başladım. Onlara bakmıyordum bile. Öykü'de öyle...

Ne Bu Kitap Sevgisi ??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin