BAĞ EVİ

1.1K 54 17
                                    

Hünkar odasında oyalanırken kapının çalındığını duydu. Gelen Züleyha’ydı. Bugün Hünkar'ı hiç görmemişti merak etmişti.
_Z; Anne müsait misin gelebilir miyim bugün hiç görmedim de sizi merak ettim.
_H; Gel kızım. İyiyim merak edecek bişey yok
_Z; Pek iyi görünmüyorsun. Demir canını sıkacak bisey mi söyledi anne. Yemeğe de inmedin.
_H; Demir bana çok ağır konuştu da sen boşver kızım.
_Z; Aaa anne bu çantalar ne ? Yolculuk nereye ?
_H; Bir süreliğine bağ evine gidiyoruz kızım annemi de götüreceğim. Der .
Züleyha bir anda Hünkar'a sarılır.
_Z; Sen nasıl istersen anne.
Aradan 2 saat geçmişti. Herkes uyumuş  Züleyha, Saniye, Fadik , Hünkar ve Haminne uyanıktı. Raci kapıya gelmişti. Saniye haber vermek için yukarı çıktı.
_S; Hanımım Raci geldi sizi bekliyor.
_H; Tamam kızım geliyorum hemen
Saniye ve Züleyha çantaları aşağıya indirirler. Hünkar da annesini alır arabaya bindirir.
Herkesle kucaklaştıktan sonra o da arabasına biner bağ evine doğru yol alırlar. Onlar bağ evine doğru ilerlerken Züleyha bahçede oturmuş bundan sonra ne yapacağını , ne olacağını düşünürken Saniye'nin seslenmesiyle kendine gelir.
_S; Geç oldu Züleyha benden istediğin birşey yoksa ben evime gideyim.
_Z; Yok saniye sen gidebilirsin. Bu arada annemin bağ evinde olduğundan Demir'e bahsetmeyelim annemi çok kırmış cezasını çeksin.
_S; Tamam Züleyha.
Züleyha konağa girip çocuklarını kontrol ettikten sonra Hünkar'ın odasına gidip onun yatağında yattı.
Hünkar bağ evine varmıştı. Annesini yatırıp eşyalarını yerleştirdikten sonra sabah kahvaltıda aldığı mektubu çantasından çıkarıp okumaya başlar.
KALBİM
Gökyüzündeki yıldızlar senin gönlümde yarattığın cennetin bir yansımasıdır gözümde. Seninle aşkımız hayatımızı ikiye bölmenin adıdır sevgilim. O yüzden aşk denilen, her şeyi istisnasız bölüşmektir. Acıları, umutları, hüzünleri, mutlulukları paylaşmaktır. Seninle önümüzde mutluluğa açılan tüm kapıların ardına kadar açık olacağını seziyorum. Seninle bir güzel kayboluyorum çiçek kokulu düşlerde. Yaşamamın seni sevmek gibi özel bir anlamı var artık. Yüreğimi sımsıcak ve güvende hissediyorum, ellerim varken ellerinde.
Şimdi yanımda olsan ve uzun uzun seyre dalsam kirpiklerini, gözlerindeki parıltıya baksam doya doya. O bülbül sesin çınlasa kulaklarımda, ne söylediğin inan hiç önemli değil. Sadece yanımda olsan ve ben varlığınla güç bulsam, büyük bir huzurla dolup taşsa içim. Şimdi yanımda olsan da sevgilim, kulağına fısıldasam en güzel aşk sözcüklerini. En güzel aşk şarkılarını yanındayken dillendirsem. Gülüşünle ısınsam ve tüm aşk şiirlerine beraber konu olsak. Bir kez daha, bir kez daha en içten halimle döksem sana içimdeki duyguları ve varlığının bana kattığı anlamı.
Şimdi seninle olsam ve uzun uzun izlesem yüzünün her santimini. Ellerini tutsam hiç bırakmayacak kadar sıkı ve inatla. Saçlarında gezinse ellerim yine. Yine anlasam ki aşk bu. Aşkın senden başka adı, senden başka sanı yok. Aşkın seninle yaşananlardan başka tarifi yok. Asla tanım kabul etmeyen ve yere göğe sığmayan aşkın, senden başka kimsede yeri yok. Şu dünyadaki en büyük aşkımsın…”
Hünkar gözyaşlarına hakim olamamıştı. Kendini toparlayıp telefonun yanına gidip ahizeyi kaldırdı ve Fekeli konağının numarasını çevirdi.3.çalısta açtı Fekeli telefonu
_H; Alo Ali Rahmet
_F; Alo Hünkar hayırdır birşey mi oldu sesin kötü geliyor.
_H; Ali Rahmet ben annemle bağ evindeyim birkaç gün burada kalmayı düşünüyorum. Sana ihtiyacım var.
_F; Tamam Hünkar hemen geliyorum. Der telefonu kapatır.
Paltosunu giyinip çıkar yarım saat sonra bağ evine varmıştı. Hünkar arabanın sesini duyup kapıya yönelip kapıyı açtı.
_H; Hoşgeldin Ali Rahmet gir içeri.
_F; Hoşbuldum Hünkar . Senin yüzüne yine gölgeler düşmüş, gözlerin kızarmış kötü birşey yok ya.
Önce bir otur kahve yapayım konuşuruz Ali Rahmet der ve mutfağa kahve yapmaya gider. Geri döndüğünde Ali Rahmet'i şöminenin önünde oturmuş mektubu okurken görür. Hünkar kahvesini uzatır.
_F; Bu mektup yüzünden mi o zümrüt gözlerin kızardı?
_H; Hayır Ali Rahmet mektupla ilgisi yok hem çok güzel bir mektup çok teşekkür ederim.
_F; O zaman seni burada kalmaya zorlayan ve gözlerinin kızarmasını sağlayan mevzu ne?
_H; Demir.
_F; Demir mi seni incitecek ,kıracak bişey mi yaptı?
_H; Dün seninle kahvaltıya gittiğimizi öğrenmiş. Bütün Adana'da bizi aramış dün ben eve gittiğimde evdeydi. Bana ben sana o adamla görüsme diyorum sen onunla gözlerden uzak tenhalarda kahvaltı yapıyorsun ne yaptınız ne kadar ileri gittiniz diye sordu.
_F: Ne dediğinden haberi yok galiba Demir'in. Sana böyle birşeyi nasıl sorar ne sanıyor seni. Bak Hünkar Demir senin oğlun olmasa bu yaptıklarını ona çok ağır ödetirdim ama işte senin oğlun.
_H; Ben bunu hakedecek ne yaptım Ali Rahmet. İlk defa kendim için birşey istedim mutlu olmak istedim oğlumun bana dediğine bak.
_F; Tamam üzme sen kendini Demir pişman olup senden af dileyecektir. Burada olduğundan haberi var mı?
_H; O uyuyordu Züleyha biliyor o da Demir'le tartıştığımızı duymuş. Neden burada olduğumu biliyor.
_F; Hünkar bak Demir buraya gelirse haber ver yine seni kıracak , üzecek bişey yapar yanında olmak istiyorum. Saat 3 olmuş ben gideyim.
_H; Biraz daha kalsan sohbet ediyorduk ne güzel hem sabah sana kendi ellerimle kahvaltı hazırlarım.
_F; Kalmamı mı istiyorsun yani?
_H; Evet
_F; Tamam kalayım o zaman ama bir şartım var. Sen bugün çok yoruldun zor bir gün geçirdin çık yukarda biraz uyu dinlen ben buradayım.
_H; Olmaz Ali Rahmet sen burada oturacaksın ben yukarıda uyuyacağım. Hem sen sıkılırsın.
Başını Fekeli'nin bacaklarına koyar ve Fekeli’yi izlerken uyuyakalır. Hünkar'ın uyuduğunu gören Fekeli yanındaki koltuğa uzanarak paltosunu alır Hünkar'ın üzerine örter. Hünkar'ın saçlarını okşar, koklar ve öper.
Güneş tüm ihtişamıyla Çukurova'ya doğarken Hünkar’ da gözlerini açmıştı. Uyandığında Fekeli'nin uyuduğunu görünce Fekeli'yi öpüp mutfağa kahvaltı hazırlamaya geçti. Çayı koydu önce annesinin kahvaltısını hazırlayıp onu yedirdi. O esnada Saniye bağ evine geldi kapıyı açıp içeri girdi. Hünkar şaşırmıştı.
_S; Hanımım bağ evinin yedek anahtarı konaktaydı. Züleyha gelip size bakmamı istedi . Hem de anahtarı size bırakmamı söyledi . Konakta kalmasın Demir annemi bulamazsa anahtar var diye oraya gider orada olduğunu görmesin. Biraz merak etsin burnu sürtsün dedi.
_H; Tamam  kızım sen annemle ilgilen ben masayı hazırlayayım.
_S; Ben yapardım hanımım.
_H; Yok Saniye Ali Rahmet'e kendi ellerimle kahvaltı hazırlayacağımı söyledim ben yapıcam.
_S; Peki hanımım.
Hünkar çok güzel bir masa hazırladı Ali Rahmet'i çağırır
_H; Ali Rahmet canım hadi kalk kahvaltı hazır der ve öper.
_F; Günaydın Yaman Hanım ne güzel uyandırıyorsun sen öyle.
_H; Günaydın canım hadi kalk elini yüzünü yıka masaya gel.
Fekeli kalkar , banyoya gider elini yüzünü yıkar ve masaya gelir.
_F; Ooo Yaman Hanım ne güzel bir masa hazırlamışsın. Ellerine sağlık.
_H; İlk defa ellerimle sana kahvaltı hazırlıyorum özendim biraz. Afiyet olsun hadi otur.
Sohbet edip gülerek kahvaltı ederler. Kahvaltı bittiğinde Saniye masayı toplar. Fekeli'nin bahçeye çıktığını gören Hünkar Fekeli'nin paltosunu alır kendi üzerine de şalını alıp bahçeye çıkar.
_H; Hava serin üşürsün diye paltonu getirdim sana. Kahve yapayım mı içer miyiz.
_F; Üşürsem sarılırız ısıtırsın beni. Sen mi yapacaksın kahveyi.
_H; Evet ben yapıcam.
_F; Yap Yaman Hanım hem antrenman olur seni istemeye geldiğimde heyecanlanmazsın bana kahve getirirken
Hünkar utanarak başını eğer ve kahve yapmak için içeri girer. Elinde kahvelerle bahçeye geri döndüğünde Fekeli'nin gülümseyerek ona baktığını görür.
_H; Hayrola niye öyle bakıyorsun? Neden güldün?
_F; Sen hep böyle elinde tepsiyle salınarak bana kahve getir elinde tepsiyle çok tatlı görünüyorsun. Seni istemeye geldiğimi hayal ettim ona gülüyorum.
Hünkar tepsiyi Fekeli'ye uzattığında çok yakınlaşmıslardı . Yakınlaşmanın verdiği heyecanla Hünkar'ın elleri titremeye başlamıstı. Fekeli hemen elinden tepsiyi alıp masaya bıraktı. Aralarındaki yakınlaşmadan istifade ederek Hünkar’ı kendine doğru çekip kucağına oturtup dudağından öpmeye başlar.
                         İYİ OKUMALAR

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin