HÜNFEK

883 43 17
                                    

F; Günaydın gönlümün sultanı
H; Günaydın kocacığım.... Ali Rahmet canım bak biz bir gece ayrı kalamıyoruz. Sen beni İstanbul'a gönderirsen ne yaparız biz. Ben gözümü açtığımda seni yanımda görmek istiyorum. Beni sensizlikle sınama.
F; Haklısın Yavrum seni bensizlikle sınamamalıyım. Biz birbirimiz olmadan yaşayamayız.
Yataktan biraz doğrulur Hünkar'ın dudağına yapışır ve sert bir şekilde öper karısını bir süre öpüştükten sonra
F; hadi kalkalım yavrum. Akşam birşey yemedin acıkmışsındır.
H; Sen yedin sanki. Sen aç değil misin.
F; Ben yemek yerine seni yemeyi tercih ederim yavrum
H; Edepsiz seni.....
der kalkar banyoya gider o banyodayken Fekeli'de aşağıya iner mutfağa gider karısı duş alıp giyinip aşağı inene kadar kendi elleriyle menemen yapmak ister. Fekeli menemeni yaparken kızlar da masayı hazırlamıştı. Züleyha erkenden gitmişti. Fadik haminneyi getirmişti masaya oturtmuş yedirmeye başlamıştı. Hünkar'da banyodan çıkıp üzerini giyinip aşağıya inmişti. Kahvaltı yapan annesinin yanına gider sarılıp onu öper o da oturur masaya o esnada Fekeli elinde menemenle çıkar mutfaktan.
F; Sultanım sana kendi ellerimle menemen yaptım şimdi bunu yine kendi ellerimle yedireceğim sana.
Hünkar tek kaşını kaldırarak bakar kocasına
H; Canım kendim yerim çocuk değilim. Fadik kızım Züleyha niye inmedi
F; O erken çıktı hanımım.
Fadik haminneyi doyurmuştu masadan kaldırıp koltuklara götürdü orda oturttu. Haminne masadan kalkınca Fekeli Hünkar'ı öpüp kendi eliyle yedirmeye çalışıyordu. Hünkar biraz nazlansa da pes etmişti. Kocasının elinden yemek hoşuna gidiyordu ama onu yedirirken kocası aç kalıyor diye üzülüyordu.
H; Bana yedireceksin diye sen aç kalıyorsun
O esnada nazire çayları tazelemek için gelmiş çayları dolduruyordu.
F; Karım dün gece beni çok güzel doyurdu sabaha kadar da kollarımdaydı mis gibi kokusunu içime çektim e sağolsun gece ağır gelir diye yemediğim tatlı mı sabah yedirdi...
Fekeli'nin söylediklerini Nazire duymuştu. Hünkar'da utancından yanakları al al olmuş başını öne eğmişti. Nazire mutfağa gittiğinde Hünkar Ali Rahmet'e bunun bedelini ödeteceğim der gibi baktı. Fekeli Hünkar'ın bakışlarından ne kadar kızdığını anlamıştı.
F; İyi madem kendin yemek istiyorsun ye afiyet olsun ben duş alacağım...der kalkar masadan biraz sonra da Hünkar kalkar , biraz annesiyle ilgilenir sonra odasına çıkar Fekeli duştan çıkmış gömleğinin düğmelerini ilikliyordu ki Hünkar odaya girdi. Kocasının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra kalan düğmeleri kendisi kapatır.
H; Canım Çetin'e söyler misin çarşıya gideceğim beni götürsün. Aslında Raci götürür ama senin için rahat etmez.
F; Ben götürürüm seni Yavrum. Ne işin varsa halledip çırçıra geçeriz. Hadi hazırlan.
Hünkar da hazırlanmıştı. Kocasıyla el ele evden çıkıp arabaya binerler bir süre sonra Hünkar kendilerini bir arabanın takip ettiğini farketti. Kocasına söyleyip söylememe arasında kararsız kalmıştı ki biran kendisinin gördüğünü onun da görmüş olabileceğini düşündü.
H; Birtanem arkamızda bizi takip eden bir araba var farkında mısın.
F; Biliyorum yavrum bizim çocuklar onlar.
Çarşıya varmışlardı Hünkar karşılasacağı kötü sürprizden habersiz dükkanlardan birine girdi. Sevda'yı orda görünce gerilmişti Hünkar, kocası bu durumu fark edip dışarıya çıkardı elini tutup öptü.
H; Gidelim mi canım
F; Tamam sen nasıl istersen Yavrum sonra Çetin gelir alır ne lazımsa. Yavrum bu içerdeki kadın..
H; Evet Ali Rahmet Adnan'ın ve Demir'in bana tercih ettiği kadın.
F; Böyle ucuz, beyinleri boş , cahil kadın müsveddelerini sana nasıl tercih ederler anlamış değilim. Bunlar hep benim yüzümden ben cesaret edip seni sevdiğimi söyleseydim bugün bunları yaşamayacaktık.
H; Suçlama kendini geçti gitti. Hadi bin arabaya gidelim canım. Aşkın varlığını hissettirdiğin, yaşadığımı hatırlattığın, yaralarımı sardığın her an için teşekkür ederim sana canım.
Arabaya binip çırçıra doğru yol almışlardı. Fekeli hem karısının elini öpüyor hem de araba kullanıyordu.
F; Senin bu aşk kokan bedenin sonsuzluğum olmalı benim. Teşekkür edecek birşey yok yavrum yapmam gerekeni yapıyorum.
Tatlı tatlı konuşarak varmışlardı çırçıra. Arabadan indikleri anda yine koruma ordusu ablukaya almıştı Hünkar'ı. Koruma ordusuyla içeriye girmişlerdi.
F; Çetin oğlum bize iki kahve getir sonra da çarşıya gideceksin Yaman Hanımın istediklerini alıp konağa bırakacaksın.
Odaya girdiğinde Hünkar'ın masanın önündeki koltuğa oturduğunu gördü kendisi de yanına oturup karısını kolunun altına alıp göğsüne yaslar. Saçlarını okşayıp öper ve tam karısını dudağından öpecekken Çetin elinde kahvelerle içeri girer. Çetin kahveleri bırakıp gider.
H; Ne yapıyorsun Ali Rahmet Çetin'e yakalanıyorduk az daha sabah ki yaptığını da unutmuş değilim.
F; Yavrum Çetin de yeni evli anlar bizi. Sabah ki konuşmama gelirsek ne var yani evliyiz ve her evli insanın yaptığı gibi bizde sevişiyoruz. Hem çekinme Nazire den.
Kahvelerini içerler. Bir süre dosyaları incelerler. Ali Rahmet bu rahat durur mu dosyalara bakma bahanesiyle sıkıştırır Hünkar'ı ve öpmeye başlar. Hünkar ne kadar dirense de fayda etmez o da karşılık vermeye başlar. Ali Rahmet tam karısının gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı ki Hünkar onu durdurdu.
H; Dur Ali Rahmet ne yapıyorsun iş yerindeyiz.
F; Bişey olmaz sevgilim...der kapıyı kilitleyip gelir sen sadece ses çıkarmamaya çalış.
H; Olmaz Ali Rahmet. Ne yeri ne de zamanı ayıp.
Çetin gelip kapıyı açmaya çalışıp açamamıştı Fekeli kapının kilidini açıp ne istediğini sorar.
Ç ; Ağam depoda işçiler kavga ediyor da bir baksan.
F; Tamam Çetin sen burda hanımının yanında dur....der giderken içinden Çetin'e hep böyle zamansız geliyorsun diye söylenir. Çetin Hünkar'ın yanında kalmış Fekeli'nin dönmesini bekliyordu. Hünkar lavaboya gitmek için odadan çıkmıştı bir süre sonra Fekeli odaya dönüp Hünkar'ı göremeyince Çetin'e söylenmeye başlamıştı ki Hünkar'ın odaya girmesiyle sustu.
H; Lavaboya da mı gitmeyelim Ali Rahmet.
F; Çetin çıkabilirsin evlat. Yavrum sen istediğin her yere gidebilirsin sonuçta dönüşün bana olacak neyse ama bu aralar her yerde yanında ben olucam biraz sabır ha .
H; Sen ne yapıyorsan benim için benim iyiliğim için yapıyorsun ama lavaboya da beraber gidemeyiz.
Fekeli Hünkar'ı süzerek bakar.
F; Neden Yavrum.
H; Bu konuyu kapatalım başka yerlere gidecek çünkü. Hadi kaldığımız yerden dosyalara bakmaya devam ama sırnaşmak yok canım akşamı bekleyeceksin.
Bir süre daha dosyalara baktılar eve gitmek üzere hazırlanıp çıkacakken Çetin gelir.
Ç; Ağam şu araştırmamı istediğiniz adam. Cezaevinde Behice hanımla görüşmüş az önce de Sevda denen o kadının evinden çıkarken görmüşler.
H; Ne....ne ....ne
F; Bir sakin ol Yaman Hanım hadi eve gidelim sen çok yoruldun. Sonra icabına bakarız.
Arabaya binmiş konağa yol almışlardı ama Hünkar'ın aklında bir plan olduğu belliydi ve bu hali Fekeli'nin dikkatini çekmişti. Uzanıp karısının elini tutup öptü arabayı kenara çekip karısına aklındakinin ne olduğunu sordu.
H; Kenan'ı arayacağım konağa gelsin konuşuruz canım. Hadi sür de gidelim.
F; Tamam sevgilim.
Bir süre sonra konağa gelmişlerdi. Hünkar hemen odasına çıkıp Kenan'ı aramıştı. Telefonu kapatır kapatmaz üzerini değiştirirken kocası odaya girip Hünkar'ı sıkıştırmaya başlar.
H; Ay Ali Rahmet dur.
F; Dayanamıyorum sana hem evdeyiz durmasam da olur....der dudağına yapışır. Bir süre öpüştükten sonra Hünkar kendini geri çekip kurtulur kocasının kollarından.
H; Canım inelim şimdi Kenan gelir.
F; Bir Gün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse
Bil ki seni seviyorum.
Der ve karısının elini tutup öper ve el ele aşağı inerler. Hünkar annesinin yanına gider sarılıp onu öper onun yanına oturur. Fekeli Nazire den çay getirmesini ister. Nazire çayları getirmişti. Karı koca hem çaylarını içip hem de tatlı tatlı sohbet ediyorlardı.
Haminne; Aaa bu adamın bu evde ne işi var sana kızımdan uzak dur demedim mi
H; Ama anne biz evliyiz ya Ali Rahmet'le unuttun mu
F; Uzak durmam imkansız Azize hanım onun o kokusu aklımı başımdan alıyor.
Hünkar utanır başını eğer. Ali Rahmet'in susmayacağını anlayınca mutfağa Nazirelere yardıma gider. Mutfakta kızlara yardım ederken bir yandan da içten içe kocasına söyleniyordu. Ne edepsiz oldu bu Ali Rahmet ama dur koltukta yatsın bakalım bir daha böyle ulu orta açık açık anlatabilecek ya da sırnaşa bilecek mi görelim der. Hünkar hem söylenip hem yardım ederken çay için mutfağa gelen Ali Rahmet arkasından Hünkar'a sarılır. Onun böyle sarılmasıyla Hünkar'ın bütün siniri geçmişti. Fekeli karısını yanağından öpüp çayını almış salona geçiyordu ki Kenan geldi. Kenan ve Fekeli çifti çalışma odasına çıktılar. Hünkar olanı biteni anlatıp o adamın Behice ve Sevda'yla olan ilişkisini araştırmasını ama çok fazla vakti olmadığını söylemişti.
İYİ OKUMALAR

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin