ACI SON

465 33 10
                                    

Ali Rahmet karısının saçlarını okşarken Lütfiye konakta çantasını hazırlamaya başlamıştı. Hünkar konağa gidip dinlenmek isteyince Ali Rahmet karısının elinden tutup kaldırmış el ele konağa giderken merdivenlerde karşılaşmışlardı Lütfiye'yle. Hünkar Lütfiye'nin söylediklerinden alındığı için çanta hazırladığını düsünmüştü.
H; Hayrola Lütfiye yolculuk mu var?
L; Evet . Berika'larla Ege turu yapacaktık ya.
H; Evet çıkmış aklımdan iyi eğlenceler.
F; Yavrum sen gitmiyor musun?
H; Hayır hem Çınar var hem de senden ayrılmak istemiyorum.
Karı koca el ele içeri girmiş  Gaffur da Lütfiye'yi buluşma noktasına bırakmak için yola çıkmıştı. Hünkar oğluna bakmak için yukarı çıkmış oğlunun uyuduğunu görünce  duşa girmişti. Aşağıda karısını bekleyen Fekeli  karısı gelmeyince bakmak için yukarı çıkmış  karısının banyoda olduğunu anlayınca yatağın başucundaki komodinin üzerinden kitabını alıp balkona geçmişti. Ali Rahmet elindeki kitaba dalıp karısının çıktığını fark etmemişti Hünkar üzerini giyinmiş saçlarını kurutup taramış  balkonun kapısının açık olduğunu görünce kocasının orada olduğunu anlamış kitabını alıp yanına gidince  kocasının elindeki kitaba daldığını anlamıştı. Sessizce arkasından yaklaşıp boynuna sarılmış yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra sormuştu kocasına.
H; Ağam hatırlanmak için şiir mi yoksa şiir de kafiye mi olmam lazım  dalmışsın.
Fekeli karısının dudaklarına bir öpücük bıraktıktan sonra cevap vermişti.
F; Sıhhatler olsun yavrum.  Ben nefes almayı unuturum seni unutmam  okuduğum şiire dalmışım sadece.
H; Ne okuyordun?
Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin ,saklısında içimin
Gizlice Sevgilim
Kimse bilmesin  üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu
Gizlice sevgilim yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi.
Özlüyorum  derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi
Hünkar kocasının dudaklarına bir öpücük bırakıp sıkıca sarılmıştı sevdiği adama hasret gidermek istercesine. Saniye'nin içeri girip yalandan öksürmesiyle ayrılmışlardı birbirlerinden.
S; Özür dilerim  hanımım  rahatsız ettim. Çınar'ın maması bitmiş Gaffur'u çarşıya göndericem de başka bir şey ister misiniz.?
H; Çınar'ın pudrası  bitti pudra alsın
S; Peki hanımım.
Saniye  odadan çıkınca Fekeli karısını kolunun altına alıp öpmeye başlamıştı. Bir anda karısının elinden  tutup kaldırmış arkasından sarılıp boynunu öpüp koklarken
F; Hadi yavrum  Çınar'ı hazırla dışarı çıkalım.
Hünkar oğlunu  hazırlamış kocasıyla kol kola  çıkmışlardı evden. Önce biraz dışarıda vakit geçirip sonra yemek  yemek için  bir kebapçıya girmişlerdi.  Masalarında geçip sipariş vermişlerdi ki Ali Rahmet kapıdan gireni görünce karısına belli etmemeye çalışsa da öfkeden deliye dönmüştü. Tuvalet bahanesiyle kalkıp  adamlarını arayıp çıkışta aldırmak istemişti ama ya masadan kalktığında  karısına ya da oğluna zarar verirse diye  hiçbir şey yapmamıştı. Misafiri olduğu için Berika'larla  gitmeyen Nedret kebapçı da  Hünkar'la  karşılaşınca  yanına uğrayıp selam vermek istemişti. Nedret'in yanlarına gelmesini fırsat bilen  Ali Rahmet masadan  kalkıp adamlarını arayıp Sevda'nın yerini söylemiş geldiklerinde kapıda bekleyip çıkışta tenhada almalarını tembihleyip kapatmıştı. Masaya geri döndüğünde siparişlerinin geldiğini ama Hünkar'ın yemeğe başlamadığını görünce
F; Yavrum  neden yemiyorsun beğenmedin mi?
H; Seni bekledim bitanem. Hadi afiyet olsun canım
F; Afiyet olsun Yavrum.
Ali Rahmet hem yemeğini yiyip hem de karısına belli etmeden göz ucuyla Sevda'ya bakıyordu. Sevda  belli ki  Fekelilerin orda olduğunu fark etmemisti ki görüştüğü ama karşı aşırı samimi davranışlar sergiliyordu kebapçıdakilere aldırmadan. Ali Rahmet Sevda'nın yanındaki adamı daha önce görmemişti. İçinden Çukurova'lı olsa tanırdım diye düşünmüş karısının dalgın halini görünce düşüncelerini bir kenara bırakmış karısının elini tutarak  ne olduğunu sormuştu.
F; Yavrum iyi misin?
H; İyiyim bitanem.
F; Çok dalgın görünüyorsun
H; Üzerimde sebebini bilmediğim bir yorgunluk var ondan canım.
F; Doyduysan kalkalım o zaman bitanem .
H; Kalkalım canım.
Ali Rahmet karısı Sevda'yı görüp gerilmeden çıkacakları için sevinmişti. Hesabı ödeyip karısının elinden tutmuş çıkarken Sevda Fekeli'yi fark edip tedirgin olmuştu. Eve geçtiklerinde Çınar'ı yatırdıktan sonra dinlenmek için uzanmıştı kendi de. Ali Rahmet odaya girip karısının uzandığını görünce yanına uzanmış  bir süre karısını izlemiş sonra saçlarını okşayarak uykuya dalacakken gelen telefon sesiyle yavaşça kalkmıştı yerinden.
Ali Rahmet telefona bakmak için aşağıya inerken Saniye telefonu cevaplayıp haber vermek için yukarı çıkıyordu ki Merdivenlerde karşılaştılar.
S; Ağam Çetin telefonda
F; Tamam kızım ben bakarım.
Ali Rahmet telefonu alınca Çetin Sevda'yı Mersin yolu üzerindeki depolarda birine kapattıklarını söylemişti.
F; Tamam siz  orda bekleyin ben geliyorum
Ali Rahmet  çalışma odasındaki silahı beline takıp bir hışım çıkmıştı evden. Tam arabayı çalıştırırken karısına verdiği söz ve karısının söyledikleri gelmişti aklına.  Depoya varınca   silahı arabada bırakıp inmişti. Depoya girip Sevda'nın bağlı olduğu sandalyenin yanına gelince başlamıştı konuşmaya.
F; Sen ne hakla ve niye benim oğlumu kaçırdın.
S; Ben kaçırmadım. Senin o paranoyak karın şimdi de bu yalanı mı uydurdu.
F; Sen kaçırdın.
S; Ben kaçırmadım diyorum karının koynuna girdiği adamlardan biri yapmıştır.
Fekeli sinirlenip Sevda'nın boğazına yapışmış,  Yılmaz'ın araya girmesiyle bırakmıştı.
Y; Doğru konuş sen annemi kendinle karıştırdın galiba metres bozuntusu.
S; Annem dediğin kadın baban dediğin adamın evlenmeden koynuna girmedi mi.
F; Kes sesini kes dedim sana kes.
Ali Rahmet ve Yılmaz depoda  Sevda'nın cezasını kesmekle meşgulken Hünkar uyanıp aşağıya inmiş Saniye'ye kocasının nerde olduğunu sormuştu.
S; Çetin aradı hanımım
Hünkar çırçıra gitmiş olabileceğini düşünüp Saniyelere yardım etmek için mutfağa girmişti. Hünkar mutfakta kızlara yardım ederken  Fekeli ve Yılmaz Sevda'yı konuşturmak için her yolu deniyorlardı.
Y; Bir daha  annemin namusunu dil uzatırsan babama bırakmam cezanı ben keserim.
S; Şermin'e yaptığınız gibi mi?  Doğruları söyledi diye tehdit ve şantajla sürdünüz Çukurova dan.
Y; Ne doğrusu yok öyle birşey.
S; Siz  Hünkar'ı  çok mu namuslu sandınız?
F; Tamam diyelim ki evlenmeden koynuma girdi. Ben onunla evlenerek soyadımı verdim  koluma takıp bütün Adana'ya karım olduğunu ilan ettim. Adnan'ın seni kullanıp attığı gibi ben Hünkar'ı atmadım. Kimsenin ona metres damgası vurmasına müsaade etmedim. Sen Hünkar'ın namusuna dil uzatacağına kendi namusuna bak. Şimdi konuyu dağıtma oğlumu neden kaçırdın onu söyle.
Sevda  Fekeli'yi sinirlendirmeyi başarmış, Fekeli'nin onu vurup hapise girmesi Hünkar için en büyük acı olacağından kendini vurdurmak için her yolu deneyecekti
S; Hünkar da namus mu kalmış senden önce kaç erkeğin koynuna girdi Adnan'dan intikam almak için. Çocuğunu da kimin kaçırdığını git o  o...u karına sor.
Sevda'nın son söylediği söz bardağı taşırmıştı. Ali Rahmet yanındaki adamın belinden silahı almış tam ateş edecekken başka bir silah ateslenmiş Sevda vurulmuştu. Kimin vurduğuna bakmak için döndükten gördükleri kişi herkesi çok şaşırtmıştı.
F; Lütfiye sen Berika hanımlarla gitmedin mi
L; Gitmedim dün siz konuşurken bu kadından şüphelendiğinizi duydum seni uzaktan takibe başladım. Bugün senin adamlar Sevda'yı alıp buraya getirince onlara görünmeden şurada saklandım. Hünkar hakkında söyledikleri  kendi sonunu getirdi.
Y; Bu bizim meselemizdi bizim halletmemiz gerekirdi.
L; Hünkar,Ali Rahmet'in karısı, senin annen olduğu kadar benim de en kıymetlimdir.Ben vurmasaydım sen ya da Ali Rahmet  elini kana bulayacaktı ikinizin de çocukları  küçük .Şimdi onu bunu bırakın da bu cesedi napıcaz onu düşünelim.
Bir süre konuşup tartıştıktan sonra Lütfiye,Yılmaz ve Fekeli'yi eve göndermiş kalan adamlarla gecenin ilerleyen saatlerinde Mersin'de ormanlık bir alana gömmeyi planlamışlardı.
Konakta masa hazırlanmış masaya oturmak için Fekeli ve Yılmaz bekleniyordu. Hünkar telefonu almış çırçırı arayacakken kapı açılmış Fekeli içeri girmişti.  Karısını telefon başında görünce kollarını iki yana açıp
F; Yavrum  çok özledim seni.
H; Hosgeldiniz.  Ben de seni çok özledim bitanem...diyip sarılmıştı kocasına.
Y; Hoşbulduk anne  ben ellerimi yıkayıp geliyorum.
Karısını  öpüp kokladıktan sonra o da  Yılmaz'ın ardından gitmişti.  Hep beraber keyifle yenilen akşam yemeğinin ardından bahçede çay keyfi yapmışlardı. Saatler ilerlemiş herkes odasına çekilince Fekeli çifti de el ele odalarına  çıkmışlardı. Ali Rahmet  biraz oğlunu sevdikten sonra üzerini değiştirip yatağa girecekken Hünkar beklenen soruyu sormuştu.
H; Çetin arayınca çıkmışsın bitanem bir sorun mu var.
F; İş,güç işte yavrum.
H; Aramadın da çok merak ettim.
F; Boşver yavrum  çok özledim ben seni hadi yatalım.
Hünkar kocasının söylediğine pek ikna olmamıştı ama nasıl olsa anlatır diye düşünüp başını kocasının göğsüne bırakıp derin bir uykuya dalmıştı. Ali Rahmet'te kollarındaki karısıyla huzurlu bir uykunun kollarındaydı. Saatler ilerlemiş Lütfiye ve yanındakiler planı devreye sokmak için depodan Sevda'nın cesedini alıp ormanlık alana doğru yol almışlardı. Lütfiye toprağı eştirip Sevda'nın cesedini gömdükten sonra silahtan kurtulmak için Seyhan nehrine gidip silahı da oraya atıp daha sonra kaldığı otele geri dönmüş duşunu aldıktan sonra uyumak için yatağa geçmişti ki Ali Rahmet'e haber vermediği aklına gelmiş tam telefon edecekken ya Hünkar telefonun sesine uyanırsa diye düşünüp aramaktan vazgeçmiş kendini uykunun kollarına bırakmıştı.
İYİ OKUMALAR
     Bu bölüm pek içime sinmese de bölüm var mı diye soran arkadaşları bekletmemek adına paylaştım.Bir kusurumuz olduysa affola

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin