DAVET

434 26 8
                                    

Güneşin tepedeki yerini almasıyla uyanan Hünkar kocasının kollarından kurtulup yataktan çıkmış duş almak için banyoya girmişti. Duşunu alıp çıkan Hünkar kocasını uyandırmamak için oldukça sessiz hareket etmiş üzerini değiştirip aşağıya inmişti. Mutfağa girip geçirdiği o güzel gece sebebiyle keyfi yerinde olduğu için hem şarkı söyleyip hem börek yapmaya başlamıştı. Lütfiye erkenden kalkmış arkadaşlarına sürpriz yapmak için mutfağa geçmişti ki Hünkar'ın neşeyle mutfakta börek yaptığını görünce mutfak kapısına dayanmış yüzündeki kocaman gülümsemesiyle Hünkar'ı izliyordu. Hünkar böreği fırına koyup döndüğünde Lütfiye'nin kocaman gülümsemesiyle onu izlediğini görünce o da yüzüne yerleştirdiği gülümsemesiyle Lütfiye'nin yanına gidip "Günaydın Lütfiye'm "diyip yanağına bir öpücük bırakmıştı.
L; Günaydın Hünkar Sultan seni yeniden böyle mutlu görmek ne güzel.
H; Mutluyum Lütfiye'm mutluyum. Kırk yıl geç kaldık ama çok mutluyuz.
L; Sen hep mutlu ol.
H; At binelim mi Lütfiye'm.
L; Börek fırında
H; Şimdi Saniye gelir bakar hadi hazırlan bahçede bekliyorum seni.
Lütfiye odasına gidip hazırlanmış bahçeye çıkmıştı. Hünkar kocasının atı Yamankıza binmiş, Lütfiye'de Küheylan'a binmişti. Saniye konağa gelmiş kahvaltı hazırlarken gözü fırındaki tepsiye ilişmiş hemen fırının yanına gidip tepsiyi çıkarmıştı fırından. Ali Rahmet uyanmış karısını yanında göremeyince önce oğlunun odasına bakmış orda da göremeyince aşağıya inmiş Saniye'ye sormuştu.
S; Görmedim beyim.
Ali Rahmet Lütfiye'nin odasında olabileceğini düşünüp odanın önüne gidip kapıya vurmuş ses gelmeyince içeri girmiş ama orda da kimseyi bulamamıştı. Son çare olarak bahçeye ve seraya bakmayı düşündü ama ordada yoklardı. Ali Rahmet bahçede dolaşırken atların yerinde olmadığını görünce at binmeye gittiklerini anlamış içi birazcık olsun rahatlamıştı. Saniye Ali Rahmet'e kahvaltının hazır olduğunu söylemiş ama Ali Rahmet duymazdan gelerek bahçede beklemeye devam etmişti. Yılmaz uyanıp aşağı inmiş masanın hazır olduğunu ama kimsenin oturmadığını görünce mutfağa gidip Saniye'ye neden kimsenin masaya oturmadığını sormuştu.
S; Ağam bahçede
Y; Annem nerde
S; Bilmiyorum börek yapmış fırına koymuş ama kendisi yok az önce ağam da sordu nerede olduğunu.
Y; Kavgamiı ettiler acaba?
S; Kavga etseler hanımım sabah erken kalkıp börek yapar mı?
Y; Haklısın Saniye yapmaz. Ben bir babama bakayım.
Yılmaz bahçeye çıkıp babasına neden kahvaltı masasında değil de bahçede oturduğunu sormuş.Babasindan yanıt beklerken kimseye haber vermeden at binmeye giden Lütfiye ve Hünkar yorulmuş bir ağacın dibine oturup dinlenmeye karar vermişlerdi ki Hünkar aklına gelene yeniden ata binince Lütfiye ne olduğunu anlamamış o da atına atlamıştı. Hünkar atını konağa doğru dört nala koşmuş kocası uyanmadan konakta olmayı istemişti ama geç kalmıştı, kocasının kendini merak edip üzülmesini istememişti. Hünkar atını o kadar hızlı sürmüştü ki yıllardır at binmeyen Lütfiye Hünkar'ı gözden kaybetmişti. Kocasının uyuduğunu düşünen Hünkar konağa girip kocasını görünce attan inip annesinden azar işiteceğini düşünen çocuk gibi başını önüne eğmiş kocasının diyeceklerini bekliyordu. Karısının o hali hoşuna gitmiş olacak ki Ali Rahmet karısına yaklaşıp kocaman bir öpücük bırakmıştı yanağına.
H; Özür dilerim
F; Neyin özrü bu yavrum.
H; Seni endişelendirmek istememiştim.
F; Evet endişelendim ama seni böyle görünce geçti. Bu arada yavrum Lütfiye'yi gördün mü.
L; Geldim Ali Rahmet.
F; Hadi saatlerdir at bindiniz sofraya geçelim acıkmışsınızdır.
Y; Anne geldiniz mi. Nerdeydiniz.
H; Geldik oğlum at binmeye gitmiştik saati fark edemedik.
Y; Anne bir gün beraber biner miyiz.
H; Tabi oğlum.
F; Sıranı bekle evlat daha benimle at binecek Yaman hanım.
Keyifle edilen kahvaltıdan sonra Yılmaz işe gitmiş Ali Rahmet'te karısını ve Lütfiye'yi isimlerinin yazılı olduğu ağaca götürmüş hep hikayesini anlattığı ağacı göstermişti Lütfiye'ye. Aşklarını bilen Lütfiye, aşıklarının büyüklüğü karşısında hayranlığı bir kez daha artmıştı. Üçü de o ağacın dibinde oturup mazinın kollarına kendilerini bırakmış akmasına engel olmadıkları gözyaşlarına akması için izin vermişlerdi. Birarada olunca zamanın pek önemi olmadığı gibi ne kadar zamandır orada oldukları da pek umurlarında olmamıştı neden sonra Ali Rahmet karısının gözyaşlarını görünce karısını göğsüne bastırıp göz yaşlarını silmiş saçlarını okşayarak varlığını hissettirip sakinleşmesini istemişti. Hünkar ve Lütfiye biraz toparlanınca vaktin geç olduğunu anlayıp evlerine gitmek üzere yola çıkmışlardı. Yılmaz'ın toplantım var diyerek bulunmadığı masada üçü yemeklerini yiyip bahçede içilen çayların ardından odalarına çekilmişlerdi. Hünkar bu gün oğlunu çok ihmal ettiğini düşündüğü için kendi yataklarında yanlarında yatırmıştı. Hünkar başını kocasının göğsüne bıraktığında kocası saçlarını okşayarak konuşmaya başlamıştı.
F; Yavrum iyi misin?
H; Senin yanında ,senin kollarında çok iyiyim bitanem.
F; Ben de senin yanındayken, sen kollarımdayken çok iyiyim Yavrum.
H; Bugün seni çok endişelendirdim değil mi?
F; Yavrum istediğin yere gitmekte, istediğin kişiyle görüşmekte özgürsün sadece seni yanımda göremeyince ,evde bulamayınca çok korktum çok merak ettim. Atların olmadığını görünce at binmeye gittiğini anladım keşke beni uyandırıp haber verseydin ya da not bıraksaydın.
H; Canım mutfakta börek yaparken Lütfiye yanıma geldi ben de mutfakta ki işimi bitirince at bilelim dedim ama sen uyanmadan geri dönme niyetindeydim ama dediğim gibi zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık özür dilerim
F; Sen Özür dile diye söylemedim ama en kısa zamanda beraber binersek bugünü unuturum.
H; Tamam bitanem en kısa zamanda beraber at bilelim.
Ali Rahmet karısının dudağına bir öpücük bırakıp çapkın bir bakış attıktan sonra ;
F; Bu güzel saçlarını toplama tamam mı at bindiğimizde.
H; Tamam canım da ne geçiyor senin aklından.
F; Hadi yavrum zor bir gün geçirdin kapa gözlerini.
Hünkar başını kocasının göğsünden kaldırıp boynuna görerek uyumayı tercih etmiş olacakki başını kocasının boynuna gömer görmez kapatmıştı gözlerini. Sabah erkenden uyanan Ali Rahmet yanında melekler gibi uyuyan karısının saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra yataktan kalkmış uyanıp annesini uyandırmak için sesler çıkaran oğlunu alıp aşağıya inmişti. Biraz oğluyla vakit geçirdikten sonra mutfağa girmiş karısı için kahvaltı hazırlamaya başlamış masayı bahçedeki o büyük Çınar ağacının altında hazırlatmış oğlunu Saniye ablasına emanet ettikten sonra karısını çağırmak için konağa girmiş odaya çikmıştı. Konağa girmeden seraya uğrayıp aldığı gülü arkasında saklamış öperek uyandırdığı karısının saçına takmıştı o pembe gülü.
F; Günaydın sultanım
H; Günaydın bitanem.
F; Hadi yavrum kahvaltı hazır seni bekliyoruz.
H; Tamam bitanem kalkıyorum. Çınar nerde.
F; Mutfakta Saniye ablasına yardım ediyor.
Hünkar üzerini giyinmiş saçlarını toplamış aşağıya inmişti. Konakta kimseleri göremeyince bahçeye çıkmış Fekeli karısının elinden tuttuğu gibi Çınar ağacının altına götürüp masaya oturtmuştu.
H; Bu ne güzel bir masa eline sağlık kızım.
S; Ben yapmadım hanımım ağam hazırladı.
H; Ellerine sağlık canım
F; Afiyet olsun güzelim.
H; Saniye Lütfiye nerde.
S; Yilmaz'la çıktılar
H; Tamam kızım ha bu arada Gülten nerde ne zamandır yok ortalarda.
S; Çetin'in annesi hastaymış ona bakıyor.
H; Tamam kızım sen işine bak.
Saniye Çınar'ı arabasıyla annesinin yanına bırakıp konağa girmiş 10 dk sonra elinde bir davetiyeyle hanımının yanına geri dönmüştü.
H; O ne Saniye.
S; Davetiye hanımım
Hünkar davetiyeyi açınca şaşırmış kocasına bundan haberi olup olmadığını sormuştu.
H; Senin bundan haberin var mı bitanem.
F; Ne o
H; Bitanem akşam davet veriyormuşuz. Hem davet sahibi olup hem davetiyeyle davet edilmemiz de çok komik.
F; Yılmaz'ın işidir bu.
H; Madem oğlum davet veriyor ve annesini de davet etmiş o zaman ben de akşam özeneyim kendime değil mi.
Lütfiye şehir kulübündeki hazırlıkları kontrol edip istediği gibi olduğundan emin olduğunda kendisi de hazırlanmak için konağa geçmişti. Hünkar ve Fekeli hazırlanırken Saniye de Çınar'ı giydirmişti.Fekeli oğlunu alıp aşağıya inmiş karısının hazırlanıp inmesini beklemeye başlamıştı. Lütfiye ve Yılmaz da hazırlanmış evden çıkmak için Hünkar'ın inmesini bekliyorlardı ki merdivenlerde gördüğü karısının güzelliğinden gözleri kamaşmıştı Ali Rahmet'in.
F; Ooo yavrum bu ne güzellik böyle.
H; Abartma canım özendim biraz.
F; Allah seni yaratırken özenmiş yavrum sende özenince müthiş bir güzellik çıkmış ortaya.
Y; Babam abartmıyor anne çok güzel olmuşsun.
L; Benim arkadaşım hep güzeldi.
Hünkar utanmış başını eğmişti. Konaktan çıkıp arabaya bildiklerinde Ali Rahmet yola değil Hünkar'a odaklanmıştı. Kulübe varlıklarında Ali Rahmet karısının kapısını açıp inmesine yardımcı olduktan sonra elini tutup Yılmaz ve Lütfiye den birkaç adım geride kalarak karısıyla biraz baş başa kalmak istemişti.
F; Yavrum vazgeçtim hiç içeri girmesek mi.
H; Kendi düzenlediğin davete katılmayalım diyorsun.
F; Evet bu güzelliği kimse görmesin ,ama bu güzellik boşa da gitmesin gidip geceyi başka şekilde mi degerlendirsek
H; Olmaz bitanem hadi içeri.
Fekeli çiftinin el ele içeri girmesiyle kulüpteki herkes hem hayranlıkla hem de kıskançlıkla bakakalmışlardı. Saçıyla, makyajıyla ve kıyafetiyle tam bir peri kızı olmuştu Hünkar. Herkese hoşgeldin diyip masalarına geçmeleriyle başlamıştı gece.
Gecede konuşma yapması beklenen Ali Rahmet'in karısının güzelliği karşısında dili tutulmuş kelimelerini toparlayamamıştı. Babasının konuşmayı toparlayamadığıni gören Yılmaz babasının imdadına yetişmiş konuşmayı kendisi yapmıştı. Dans müziğinin çalmasıyla bütün çiftler dans etmeye başlayınca Yılmaz'ın etrafını seyrettiğini gören Hünkar Yılmaz'ı dansa kaldırmış, kocasına da sen de Lütfiye'yi kaldır diye işaret edip piste geçmişti. Bir süre sonra Ali Rahmet Yilmaz'a;
F; Evlat karımla biraz da ben dans edebilir miyim.
Y; Tabi baba.
Ali Rahmet ve Hünkar dans ederken Lütfiye dolu gözleriyle onları izliyordu.
L; Bu ani o kadar çok beklediler, ayrıyken o kadar çok acı çektiler ki nihayet kavuştular.
Y; İyi ki kavuştular.
Gece bitmiş herkes yavaş yavaş evine çekilmeye başlamıştı. Ali Rahmet fırsat bu fırsat diyip karısına sırnaşmaya başlamıştı.
F; Bu gece konağa değil de evimize mi gitsek yavrum hem baş başa kalırız.
H; Tamam bitanem hadi Çınar'ı al Lütfiye teyzesinden gidelim.
Ali Rahmet ve Hünkar o gece kendi evlerinde ve birbirlerinin tenlerinde bulmuşlardı huzuru.
İYİ OKUMALAR

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin