EVLENME TEKLİFİ

411 27 12
                                    

Kocasının göğsüne başını koyup uyuyan Hünkar gece bir ara kocasına sırtını dönmüştü. Hünkar’ın başını göğsünden kaldırdığı anda uyanan Ali Rahmet aşağıdan gelen seslere bakmak için aşağıya inmişti. Mutfakta Meltem ve Demir’i yemek yerken görünce rahatsız etmemek için geri dönerken su içmeye kalkan Demir’in kendisini görüp seslenmesiyle durmuştu.
D:Abi acıktık bir şeyler yiyelim dedik sizi de rahatsız ettik kusura bakma.
F:Evlat ne rahatsızlığı ben ses duyunca bakmak istedim afiyet olsun size.....
Diyip gülümseyerek yukarı çıkıp odaya girdiğinde Hünkar’ın üstündeki örtünün kaydığını üstünün açıldığını görünce omuzuna bir öpücük kondurup üstünü örttükten sonra yatağa girip sıkıca sarılıp uyumuştu.
Sabah erken uyanan Demir hem alışveriş  yapmak  hem de güzel geçen gecenin ardından resmi olmasa da karısı Meltem’e teşekkür amacıyla çiçek almak için çıkmıştı dışarıya. Demir döndüğünde Meltem de uyanmış mutfakta bir şeylerle uğraşıyordu. Demir mutfağa girip elindekileri bıraktıktan sonra arkasından yaklaşıp yanağından öptükten sonra uzatmıştı elindeki çiçeği Meltem’e. Meltem Demir’e teşekkür edip öptükten sonra çayı koyup elindeki buketten bir gül alıp yukarıya çıkmıştı. Demir gülleri suya koyarken Meltem yazdığı kağıttaki notla birlikte sessizce Hünkar’ın odasına çıkıp baş ucundaki komodinin üzerine elindeki gülü bırakıp Çınar’ı alıp çıkmıştı.
Saat 10 a doğru uyanan Hünkar gözlerini odada gezdirirken baş ucundaki komodinin üzerine bırakılan gülü görünce uzanıp almış, bir yandan gülü koklarken bir yandan başını omuzuna bırakıp uyuyan kocasının saçlarını okşamaya başlamıştı yüzündeki gülümsemeyle. Karısının saçıyla oynamasıyla uyanan Ali Rahmet karısının boynuna bir öpücük bıraktıktan sonra
F:Günaydın sultanım.
H:Günaydın canım.
F:Ne o yüzünde güller açıyor.
H:Baş ucumda gül buldum. Sen koymadıysan Demir’in işidir bu. Hem sen gece nereye gittin.
F:Yavrum aşağıdan sesler geliyordu ona bakmaya gittim.
H:E neymiş.
F:Anlaşılan gece çok yorucu geçmiş ki bizim çocuklar acıkıp yemek yemek için mutfağa inmişler. Bak herkes hayatını kimseye hesap vermeden nasıl yaşıyor gördün mü?
H:Utandırdın mı çocukları.
F:Yavrum sen benim olduğun halde ben Demir’in yanında senin gözlerine bakmıyordum sen öyle istedin diye. Bize zehir ettikleri hayatı şimdi kendileri ne güzel yaşıyorlar.
H:Acıktım ben kalkalım hep birlikte kahvaltı yapalım Yılmazları da çağıralım tabi.
F:Bunu yapmak zorunda mıyız.
H:Bak canım eğer Yılmaz’a tavrın devam ederse hem bu çocuğu doğurmam hem de aylarca koltukta yatarsın. Bilirsin dediğimi yaparım.
F:Offf Hünkar tamam nasıl dersen öyle olsun ama Züleyha bir daha seni üzerse ne yaparsan yap ömür boyu affetmem Yılmaz’ı.
Hünkar kocasının dudağına bıraktığı öpücükten sonra
H:Tamam canım hadi giyinip inelim.
Hünkar yataktan kalkıp üstünü giyerken komodinin üzerindeki kağıdı görüp eline alınca gülü günaydın notuyla birlikte Meltem’in bıraktığını anlamıştı. Karı koca birlikte el ele inmişlerdi aşağıya mutfaktan elinde kahvaltılıklarla çıkan Meltem, Hünkar’ı görünce yanağına bir öpücük bırakmış, Ali Rahmet’e de günaydın dedikten sonra masayı bahçeye hazırladıklarını söyleyip çıkmıştı. Meltem masayı hazırlarken Demir de  vazoya koyduğu çiçekleri masanın ortasına bırakmıştı. Ali Rahmet karısının sandalyesini çekip oturmasına yardım ettikten sonra kendi de oturmuş elinde böreklerle gelen Lütfiye de oturunca Yılmaz’ın gelmesiyle masayı hazırlayan Züleyha, Meltem ve Demir de oturmuş başlamışlardı kahvaltıya.
H:Meltem kızım komodinin üzerine bıraktığın notun ve çiçeğin için teşekkür ederim.
M:Mühim değil anne.
H:Oğlum ver Çınar’ı bana sen yemeğini ye.
D:Ben pek aç değilim anne hem biz böyle iyiyiz.
Demir bir dizine Çınar’ı bir dizine kızı Leyla’yı oturtmuş masada herkes yemek yerken o kardeşi ve kızıyla ilgileniyordu.
L:Hünkar sultan solgun görünüyorsun iyi misin.
H:İyiyim.
Hep birlikte keyifle yapılan kahvaltının ardından kızlar masayı toplarken erkekler de mangal planı yapıp iş bölümü yapmışlardı. Hünkar ve Lütfiye de keyifli bir sohbete başlamışlardı. Meltem ve Züleyha mutfakta bulaşıkları yıkarken Züleyha Meltem’in mutluluğunu kıskandığı için keyfini kaçırmaya, huzurunu bozup Hünkar’a düşman etmeye çalışıyordu.
Z:Ne düşünüyorsunuz evlenecek misiniz Demir’le.
M:Tabiki buradan döner dönmez nikah yapmayı düşünüyoruz. Hem annemle de öyle konuştuk.
Z:Annenle. Büyük hanımla mı.
M:Evet bir sorun mu var.
Z:Evlen görürsün sorunu. Önce çocuğundan ayırırlar, sonra tımarhaneye kapatırlar, sonra seni sokağa atarlar.
M:Senin neler yaşadığını anlattı Demir bana. Yılmaz’ın Allah huzurunda karısıyken seni kendine kadın yaptığını her şeyi anlattı. Merak etme ben senin yaşadıklarını yaşamayacağım çünkü ne olursa olsun ben hep kocama sadık olucam. Bulduğum ilk fırsatta çocuğumu alıp kaçmayacağım. Şahit olduğum şeyleri koz olarak kullanmayacağım. Ben Demir’i kaybetmeyeceğim. Kaybeden sensin. Sevilmeyi kaybettin bir kere, iyi bir dost kaybettin, koşulsuzca seni anlayanı kaybettin, muhabettini kaybettin. Zaman, kaybettiklerini sonradan farkettirir insana. Şimdi de uğruna ölümü bile göz alırım dediğin, bu yüzden insanlara hayatı zehir ettiğin kocanı kaybetmek üzeresin. Demir’e bakışlarını görmüyor muyum ölümüne nefret ettiğin adama ne oldu da böyle bakar oldun. Benimle olunca daha mı kıymetli oldu yoksa bekar olunca kocan olmadığı zaman kızını bahane edip Demir’in koynuna girmeyi mi planlıyordun.
Züleyha Meltem’in tadını kaçırmayı planlamıştı ama Meltem onun tadını kaçırmıştı. Meltem kahveleri yaparken Züleyha ağlayarak dışarı çıkıp kendi evlerine gitmiş, bunu gören Hünkar kızların tartıştığını anlamıştı. Meltem kahveleri getirmiş herkes masadaki yerini almıştı ki Hünkar kahvesini alıp kalkmış, Meltem’e de peşinden gelmesini işaret etmişti. İçeri girdiklerinde Meltem’e ne olduğunu sormuş Meltem de bütün konuştuklarını eksiksiz anlatmıştı.
H:Huzurunu kaçırmak istemiş yani.
M:Ama beceremedi.
Hünkar konuyu değiştirmek için Meltem’e göz kırparak sormuştu sorusunu.
H:Sabah sabah alınan çiçeğin bir sebebi olmalı.
Meltem başını öne eğerek cevaplamıştı.
M:Güzel geçen gecenin hediyesi.
H:Kızım utandırmak için sormadım. Hem senin utanmanı gerektirecek bir durum yok.
M:Anne siz evlenmeden Ali Rahmet abiyle bir süre birlikte yaşamışsınız diye Demir  sizi kırmış ama biz böyle evlenmeden birlikte olunca size hak verdiğini söyledi çok pişman olmuş.
H:Sen dert etme kızım biz o sayfayı kapattık. Hadi bahçeye çıkalım. Sabahtan beri erkekler bir şey planlıyor demedi deme.
Gelin kaynana gülerek çıkmışlardı evden. Hünkar masaya gelince kocasının yanına oturmuş. Ali Rahmet karısını kolunun altına alıp göğsüne bastırmıştı.
F:Benden bu kadar uzak kalma özlüyorum.
Hünkar utanıp başını öne eğmişti ki Ali Rahmet’in diğer eliyle başını kaldırıp dudağına öpücük kondurmasıyla dirseğini karnına geçirmişti.
F:Ahh
D:Abi iyi misin
H:Biraz rahat durursa daha iyi olacak.
Hünkar’ın söylediğiyle hepsi birden gülmüştü. Demir Meltem’in kulağına eğilip bir şeyler söyledikten sonra masadan kalkmışlar.
D:Anne biz mangal yapalım diyoruz. Mangal için bir şeyler almaya gidicez var mı dışarıdan bir isteğin.
H:Yok oğlum sağol.
D:Abi senin
H:Yok oğlum
Demir’le Meltem hareketlenmişti ki Yılmaz’ın arkalarından seslenmesiyle oldukları yerde durup Yılmaz’a doğru dönmüşlerdi.
Y:Meltem için sorun olmazsa ben de gelebilir miyim.
D:Tabi gelebilirsin kardeşim
M:Lütfiye teyze siz de gelin.
L:Yok kızım siz gidin.
D, Y:Hadi ama kırma bizi...
Diyince Lütfiye de onlara eşlik etmişti. Hünkar Lütfiye’ye yapılan ısrardan anlamıştı Züleyha ile yalnız bırakmak istediklerini. Ama o da kocasına yürümek istediğini söyleyince kalkmışlardı masadan. Ali Rahmet Çınar’ı arabasına koymuş Hünkar da koluna girince çıkmışlardı bahçeden. Biraz yürüyüp ormanlık alana geldiklerinde bir ağacın altına oturup dinlenmeye karar vermişlerdi.
H:Meltem’i de benzettiler kendilerine.
F: Züleyha bir ara evden ağlayarak çıktı fark ettin mi
H:Evet Meltem’in canını sıkmış o da haddini bildirmiş.
F:Demir ve Yılmaz sulh yaptı hatta kardeş gibi oldular ama şimdi de Meltem ve Züleyha savaşı başlayacak herhalde.
H:Meltem Züleyha’nın seviyesine inmez....
Hünkar konuşurken Ali Rahmet yalnız olmalarını fırsat bilerek Hünkar’ın boynuna başını gömüp öpmeye başlamıştı.
H:Bitanem dur ne olur.
F:Özledim ama
Hünkar ne kadar itse de Ali Rahmet’i kendinden uzaklaştırma konusunda başarılı olamamıştı. Direnmenin fayda etmeyeceğini anlayınca teslim olmuştu. Ali Rahmet başını kaldırıp karısının dudaklarına yapışınca Hünkar da karşılık verince bir süre öpüşmüştüler. Ali Rahmet tam elini karısının gömleğinin düğmelerine atmıştı ki Hünkar elini tutup durdurmuştu onu.
H:Dur Bitanem burada olmaz.
F :Haklısın yavrum gece alırım ama istediğimi.
H:Olmaz Demir var.
F:Demir sevişirken annem var demiyor ama. Kaçamazsın benden.
H:Hadi gidelim daha fazla burada baş başa kalırsak hiç hoş şeyler olmayacak.
Ali Rahmet ve Hünkar eve döndüğünde Demir’ler de alışverişten dönmüş, Demir ve Yılmaz mangalla uğraşırken Lütfiye köfteyi yapıyor, Meltem salata yaparken Züleyha da masayı hazırlamış çocukları uyutmaya götürmüştü. Elinde salata tabağıyla dışarı çıkan Meltem Hünkar’ın döndüğünü görünce elindeki salatayı masaya bırakıp içerden getirdiği şalı Hünkar’ın omuzlarına atmıştı.
M:Rüzgar esiyor üşürsün anne.
H:Sağol kızım. Ali Rahmet etler pişene kadar ben Çınar’ı uyutup geleyim.
M:Ben uyuturum anne.
D:Hünkar sultan üşürsen içeri geçelim.
H:Yok oğlum üşümüyorum.
Lütfiye etleri getirip Demir’e vermiş Demir etleri yerleştirirken
Y:Annem, kraliçem canın ister diye ciğer de aldık senin için babam kebap yapıcak.
M:E kraliçemizin başka arzusu var mı.
H:Ama şımarıcam şimdi.
F:Şımar kraliçem şımar.
Çocukları uyutup dışarı çıkan Züleyha kenardan olanı biteni izlemiş, Hünkar’ın yüzüne bakmaması, yok sayması canını acıtsa da hiçbir şey olmamış gibi davranarak yanlarına gelmişti. Bayanlar sohbet ederken Ali Rahmet kebapları hazırlamış, etlerin pişmesiyle ciğerler de mangaldaki yerini almıştı. Ali Rahmet’te işini bitirip oturunca başlamışlardı yemeğe. Hünkar yiyeceği kadarını tabağına almıştı. Hünkar tabağındakileri bitirince Ali Rahmet kebapları kendi eliyle zorla da olsa yedirmişti karısına.
H:Canım doydum sağol.
F:İki canlısın sen yavrum yemen lazım.
Herkes tabağındakileri bitirince kızlar masayı toplamış, bulaşıklardan sonra çaylarla gelmişlerdi bahçeye. Herkes içerken Demir Meltem’e yapmayı planladığı sürprizi yapmak için ayağa kalkmıştı.
D: Nasıl tutuldum sana bilemezsin
Sırılsıklamım
İliklerime kadar seninle doluyum şimdi
Nisan yağmurum benim, sultanım, yavru ceylanım
Gel otur yanıma ellerimi tut
Gel otur yanıma dudaklarıma yağ serin serin
Adını unuttum şimdi
Sensiz geçen bütün gecelerin.
Benimle evlenir  misin Meltem...

Diyip cebinden bir yüzük kutusu çıkarıp açarak Meltem’e uzatmıştı.
Meltem bu sürprize o kadar çok şaşırmıştı ki dili tutulmuştu resmen herkes ondan bir yanıt beklerken o gözlerini dikmiş Demir’e bakıyordu.
D:Meltem canım birşey demiycek misin?
M:Evet hayatım evlenirim...
Diyip Demir’e sarılmıştı. Bu evlenme teklifi Meltem dahil herkesi mutlu ederken Züleyha’yı kıskandırmıştı. Herkes tebrik ettikten sonra Demir Ali Rahmet’e
D:Abi senin şiir kitapların çok işime yaradı.
Herkes bir bir sarılıp tebrik ettikten sonra karısının yanındaki yerine oturan Ali Rahmet başlamıştı karısının gözlerine bakarak şiir okumaya...
F: Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım güzel
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim...
Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yağmayı
Ama ben seni asla...
Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla...
Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını
Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım...
Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA...

Hünkar etraftakilerin bakışlarına aldırmadan kocasının dudaklarına bir öpücük bıraktıktan sonra başını göğsüne bırakıp konuşulanları dinlemeye başlamıştı.
D:Ne yaparsam yapayım şiir konusunda eline su dökemem abi.
L:Aşk rüzgarının önünü kesmeyelim sıra sende Yılmaz.
Y:Ben anlama şiir okumaktan hem kime okuyacağım ki....
Yılmazın sözüyle ortam buz kesmişti. Hünkar başını kaldırıp kocasına bakarken yakınlardan gelen silah sesi ve hemen ardından gerçekleşen patlamayla hem Ali Rahmet hem de Demir ayaklanmıştı.
D:Bize ihtiyaçları olabilir bir bakalım mı abi.
Hünkar ve Meltem önlerine geçip engel olmuşlardı gitmelerine.
D:Anne biz ihtiyaçları olabilir.
H:Karılarınızın da size ihtiyaçları var. Oturun yerinize.
Ali Rahmet ve Demir oturunca Yılmaz olay yerine gitmek için ayaklanmıştı.
H:Kocamla oğlumu göndermedim seni mi göndericem Yılmaz sen de otur Allahaşkına.
Hep beraber oturup yeni bir sohbete başlamışlardı. Meltem’le Demir çayları tazelemek için içeri girmiş, Züleyha Yılmaz’ın söylediğinden sonra eve gidip kendisini odaya kapatıp ağlamıştı. Meltem çayları getirirken Demir’de kucağında Çınar’la Leyla’nın elinden tutup gelmişti yanlarına. Meltem içeride birşey unuttuğunu söyleyip tekrar içeriye girmiş pikapa pilağı yerleştirip sesini de biraz açtıktan sonra çıkmıştı dışarı. Meltem masaya yaklaşırken şarkıda başlamıştı.
Üşüdüm diyorsan güneş olurum
Yanarım sevginle ateş olurum
Dolarım havaya nefes olurum
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Ali Rahmet karısının elinden tutup kaldırmış dans etmeye başlamışlardı. Demir Meltem’i, Yılmaz da Lütfiye’yi kaldırmıştı.
İYİ OKUMALAR
          Çok saçma bir bölüm oldu farkındayım. Yorumlarda buluşalım..





FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin