DOĞUM GÜNÜ

745 41 11
                                    

Hünkar çok zor uyumuştu gece. Sabah olunca uyanan Ali Rahmet bir süre karısını izledikten sonra onu uyandırmamak için yavaş hareketlerle yataktan kalkarak çalışma odasına gidip mektubu alıp tekrar odaya dönmüştü. Mektubu yatağın yanındaki komodinin üzerine bırakıp banyoya girmişti. Banyodan çıkıp hala uyuyan karısını görünce sessizce üzerini giyinip aşağıya inmiş kahvaltıyı bahçeye hazırlattırıp masaya bir tane kırmızı gül bırakıp tekrar odaya dönmüştü. Öperek uyandırdığı karısının gözlerine bakarak
F; Günaydın kalbim...der dudaklarına yapışır bir süre öpüştükten sonra Hünkar kendini geri çeker.
H; Günaydın canımın içi...
F; Hadi yavrum masa hazır aşağıya inip kahvaltımızı yapalım. Biliyorum gece çok zor uyudun ama bugün çok güzel ve çok özel bir gün... Günü kaçırmayalım istedim.
H; Neden bugün ne var ki.
F; Bugün benim kalbimin doğum günü... Doğum günün kutlu olsun KALBİM...
Hünkar'ın gözleri dolmuştu.
F; Yapma yavrum söndürme gözlerini.
H; İlk defa bir doğum günümde bu kadar mutluyum.
F; Tamam yavrum sonra konuşuruz hadi değiştir üzerini inelim aşağıya.
Hünkar üzerini giyinirken gözüne komodinin üzerindeki zarfa takılır. Ali Rahmet karısının nereye baktığını anlayınca elinden tutarak odadan çıkarır.
F; Sana yazdım o mektubu sonra okursun yavrum hadi kahvaltımızı yapalım.
Karı koca baş başa kahvaltı yaparken Ali Rahmet sandalyesini karısına biraz daha yaklaştırıp sırnaşmaya başlamıştı ki Nazire'nin çayları tazelemeye gelmesiyle toparlanmışlardı.
H; Canım napıyorsun hem bahçedeyiz hem de her an her yerden birileri çıkabilir.
F; Özledim ama şu mide bulantıların yüzünden sevişmemiz yarım kalıyor. Bu gün ne olursa olsun kurtulamazsın elimden.
H; Kurtulmak isteyen kim? Ama şimdi ne yeri ne zamanı hadi kahvaltını yap. Bak ben de yavrumuzda çok açız.
F; Kıyamam ben size . O zaman kahvaltıdan sonra bağ evine gidip bugünü değerlendirelim akşam da yemeğe çıkarız yavrum.
H; Tamam canım ama biraz annemle ilgilenmem lazım sonra hazırlanırım Kozan'da kahve içip öyle geçsek olmaz mı
F; Sen nasıl istersen yavrum.
Beraber keyifle yemeklerini yemiş karınları doyunca masadan kalkmışlardı. Hünkar annesinin odasına çıkıp onunla biraz ilgilenip bahçeye çıkarmıştı. Her şey rutininde devam ediyormuş gibi Saniye Hünkar'ın yanına gidip bir şey isteyip istemediğini sorup tekrar mutfağa dönmüştü. Mutfakta Hünkar'a belli etmeden börekler, içli köfteler yapılmış bağ evine göndermek için Hünkar'ın odasına çıkması bekleniyordu. Bağ evinde havanın güzelliği fırsat bilinerek kokteyl masaları bahçeye yerleştirilmiş, beyaz örtüler serilmiş, bahçe ve bağ evi beyaz güllerle süslenmişti. Sanki düğün evi gibi süslenmişti her yer. Züleyha dün bağ evinin mutfağında kendi elleriyle hazırladığı sarmaları kenardaki masanın üzerine bırakmıştı. Yılmaz çarşıdan aldığı profiterolleri ve yaş pastayı getirmiş babası gelene kadar dolaba koymuştu. Bağ evinde son rötuşlar yapılırken Hünkar annesini odasına çıkarıp Fadik'e teslim ettikten sonra kendi odasına geçmişti. Komodinin üzerindeki zarfı eline almış büyük harflerle yazılmış olan KALBİM'E yazısının üzerinde bir süre parmaklarını gezdirdikten sonra zarfı yerine bırakmış banyoya duş almaya girmişti. O duştayken odaya gelen Ali Rahmet Hünkar'ın duşta olduğunu görüp mutfaktaki kızlara karısının duşta olduğunu ne yapacaklarsa bir an evvel yapmalarını söyleyip tekrar odaya çıkmıştı. Yatağa uzanmış tavanı seyrederken duştan çıkan Hünkar banyodan çıkmış üzerinde bornozuyla yatağın üzerine kocasının yanına uzanmıştı. Hünkar'ın bornozla yanına uzandığını gören Ali Rahmet karısının üzerine eğilmiş dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra Fekeli kendini geri çekip
F; Hadi kalk yavrum üstünü giyin üşüteceksin. Ha şey o kırmızı elbiseni giyinsen.
H; Tamam canım
Hünkar kocasının bağ evinde baş başa kutlama ayarladığını düşündüğü için Ali Rahmet'in isteğini geri çevirmemişti. Hünkar elbisesini giyinirken gelen telefon sesiyle Ali Rahmet aşağıya inmişti. Hünkar elbisesini giyinmiş ve daha fazla dayanamayarak zarfı açıp yatağın üzerine oturmuş okumaya başlamıştı.
Hayatım,
Hani bazen insanların en şanslı olduğu anlar vardır ya. İşte seni ilk tanıdığım an, benim ömrümdeki en şanslı anımdı. Hatırlıyor musun, ne de güzel bakmıştın gözlerime ve ne de güzel tebessüm ediyordun tüm benliğinle. İşte ben o an karar verdim kendi kendime, hem en şanslıydım, hem de sonsuza kadar en şanslı kalacaktım.
Sahi benim kalbim ne zamandan beri böyle çarpıyordu? En son ne zaman böyle güzel duygular hissetmiştim ki? Peki, ya içimin kıpır kıpır olması? Aslında sonradan anladım, tüm bunların sebebinin sen olduğunu. Sonradan anladım, kalbimin ritminin sana değiştiğini. Hiç unutamadığım çok güzel bir söz vardır bitanem, "Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur". Bu söz, bana seni hatırlatan bir şifre gibi adeta. Çünkü ben, seni gördüğüm her an isterim ki zaman dursun. İsterim ki akmasın şelaleler yukardan aşağı, ben sana zaten sırılsıklam aşık olmuşken. Aşk, sadece bir defadan mahsustur derler. İnanmam sevgilim, inanmam. Çünkü ben, seni her gördüğümde tekrar tekrar aşık olurum. Bir gün gülüşüne, diğer gün gözlerine...Biz yaşadıkça da hiçbir zaman bitmez bu aşkın ateşi. Bitanem, seni her zaman çok sevdim ve bundan sonra seveceğime de yemin ederim. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CANIM KARIM....
Hünkar mektubu okurken Ali Rahmet'te odaya geri dönmüştü. Kocasının odaya döndüğünü fark eden Hünkar ayağı kalkıp kocasına doğru giderek boynuna sarılarak
H; Ben seni canımdan çok seviyorum bitanem... der ve kocasının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra Fekeli kendini geri çekip
F; Hadi yavrum hazırsan gidelim artık.
H; Tamam canım hazırım gidelim
Karı koca el ele aşağıya inip konaktan çıkarlar anlaştıkları gibi Fadik onlar çıkınca hemen bağ evini arayıp haber vermişti. Fekeli çiftinin konaktan uzaklaşmasıyla Gaffur Fadiğe yardım edip Haminneyi konaktan çıkarıp arabaya bindirerek ikisini de bağ evine götürmek üzere yola çıkar. Ali Rahmet Fadik ve Haminne onlardan önce bağ evinde olsun diye çarşıda biraz oyalanmayı tercih etmişti. Hünkar'ın bu durumdan sıkılıp şikayet etmesiyle tekrar bağ evine doğru yola çıkmışlardı. Bağ evine Berika, Nedret, Füsun, Şermin ve dernekteki diğer kadınlar konaktan da Nazire, Saniye , Gül gelmişti. Birkaç dk sonra Gaffur, Fadik ve Haminne'de gelince kadro tamamlanmış Fekeli çiftini beklemeye başlamışlardı. Gülten'in hamileliği ilerledikçe sorunlar yaşamaya başladığı için gelememişti. Züleyha uyuyan çocuklarını uyandırıp üzerlerini değiştirip bahçeye getirmiş tam Yılmaz'a bişey mi oldu acaba diye soracakken Fekeli çifti bahçe kapısından içeriye girmişti. Hünkar bahçenin halini bahçedekileri görünce şaşkına dönmüştü. Yılmaz Hünkar'ın şaşkınlığından faydalanarak dolaptan pastayı ve profiterolü çıkarıp masaya yerleştirerek Hünkar'ın yanına gidip Hünkar'a sarılarak
Y; Hoş geldiniz. Doğum günün kutlu olsun anne.
H; Hoş bulduk sağol evladım. Misafirlere dönerek
H; Sizde hoş geldiniz.... der.
Züleyha ve diğer konuklar sırayla doğum günü dileklerini dile getirmişlerdi. Yılmaz Hünkar'ın elinden tutarak onlar için hazırlanan masaya getirir ve pastanın üzerindeki mumları dilek tutarak üflemesini ister.
H; Benim en büyük dileğim kabul oldu bile mum üflerken dilek tutmama gerek yok ki. Hadi bitanem pastayı beraber keselim.
F; Tamam bitanem
Karı koca beraber pastayı kesmişler, herkes hediyelerini vermeye başlamıştı. İlk hediyeyi Ali Rahmet vermiş fakat Hünkar hediyeyi baş başayken açmak istediği için herkesin içinde açmamıştı.
H; Hediyeye ne gerek vardı sen en büyük hediyeyi bana soyadını vererek verdin zaten.
F; Sen her şeyin en iyisine layıksın. Ne alsam senin değerinin yanında değersiz kalır. Açmayacak mısın hediyeni.
Fekeli karısıyla konuşurken Şermin yanındakilere dönerek
Ş; Aşka bak be.
H; Canım, Hayatımın anlamı ben hediyemi akşam baş başayken açıcam.
Züleyha Adnan ve Leyla'yla Hünkar'ın yanına gelerek önce Adnan ve Leyla adına aldığı hediyeyi sonra kendi hediyesini vermişti.
H; Kızım ne gerek vardı bunlara
Z; Vardı annem vardı.
Hünkar Züleyha'nın ve çocukların hediyelerini açıp teşekkür etmişti. Züleyha bir kutu daha uzatınca
H; Yok artık
Anne bu Demir'in hediyesi dün verdi bana sen ver diye
Hünkar kutuyu açıp içindeki broşun üzerinde bir süre parmağını gezdirip kutuyu kapatarak kenara koyar. Herkes hediyelerini vermiş sıra Yılmaz'a gelmişti. Yılmaz yaptırdığı resmi içerden alıp getirerek Hünkar'a verir.
Y; Anne bu da benim size hediyem
Ş; Annemi dedi.
B; Evet anne dedi.
Hünkar resmin üzerindeki paketi açıp resme bakar ve sarılarak Yılmaz'a teşekkür eder. Pasta ve diğer ikramlıklar yenmiş, hediyeler verilmişti. Fekeli büyük müjdeyi vermek için karısının elinden tutar ayağa kaldırır
F; Kıymetli misafirler biz bebek bekliyoruz Hünkar hamile .
Ş; Ne yengem hamile mi
F; Hünkar artık bir Yaman olmadığı için senin yengen değil lütfen artık yenge diye hitap etme.
B, N, F ; Hayırlı olsun.
Akşam olmuş davetliler gitmiş konak çalışanları da etrafı topladıktan sonra onlarda Hünkar ve Fekeli 'yi baş başa bırakmışlardı. Hünkar ve Fekeli odalarına çıkmışlardı Hünkar odanın halini görünce
H; Sen gerçekten delisin. Bugün doğum günüm balayında değiliz buna hiç gerek yoktu bitanem.
Fekeli karısının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar Hünkar'ın karşılık vermesiyle bir süre öpüştükten sonra Hünkar'ın elbisesinin fermuarını açarak elbiseden kurtulur. Hünkar kocasinın gömleğinin düğmelerini açmaya başlar bir süre sonra gömlekten de kurtulurlar. Öpüşerek yatağa doğru giderler Fekeli karısını yatağa yatırıp kendi de üzerine eğilerek tekrar dudaklarını birleştirirler Fekeli öperek Hünkar'ın boynuna inmişti Hem Hünkar'ın boynunu koklayıp öpüyor hem de elini bacaklarına atıp okşuyordu. Hünkar'ın bacaklarını okşayarak kalçalarına doğru çıkıp kalçalarını sıkmaya başlamış bir yandan da Hünkar'ın memelerinin uçlarını hafifçe ısırmaya başlamasıyla Hünkar inlemeye başlamıştı ve artık dayanamayarak kocasına içine girmesi için yalvarmaya başlamıştı .
H; Hadi bitanem yap artık şunu
F; Daha değil
H; Dayanamıyorum diyorum hadi ama.
Hünkar elini kocasının kemerine atıp tek hamlede açarak kocasının pantolondan kurtulmasını sağlamıştı. Ali Rahmet öperek Hünkar'ın göbeğine inmişti başını kaldırıp karısıyla göz göze geldiğinde
F; Sana doyamıyorum yavrum
diyip tekrar dudaklarına yapışmıştı. Hem öpüyor hem de Hünkar'ın kalçalarını sıkmaya devam ediyordu. Bir anda kendini geri çekerek
F; Hazır mısın yavrum
H; Hiç olmadığım kadar.
Ali Rahmet Hünkar'ın içine girmiş ve karısının hamileliğinden dolayı önceki gibi sert ve hızlı davranmak yerine yavaş hareket etmeyi tercih etmiş boşalmanın verdiği rahatlamayla Hünkar'ın yanına uzanmıştı. Hünkar başını kocasının göğsüne koymuş uyumaya çalışırken bir anda kocasının hediyesini açmadığı aklına gelir. Kendini geriye çekerek doğrulur ve başucundaki komidinin üzerindeki hediye kutusunu alıp açmaya başlar. Hünkar kutuyu açtığında Ali Rahmet söze başlar.
F; Belki çok pahalı bir hediye değil ama manevi değeri var. Ben bunu sana çok eskiden ama çok çok eskiden almıştım sana duygularımı açıp bunu verecektim sonra da evlenme teklif edip yüzük alacaktım sana.
Hünkar'ın gözleri dolmuştu
F; Hay Allah ya bu kadar üzüleceğini bilseydim başka bir şey alırdım sana.
H; Çok teşekkür ederim canım bunu takmama yardım eder misin.
F; Tabi bitanem.
Fekeli karısının boynuna kolyeyi takmasına yardım edip başını boynuna gömüp kokusunu içine çekerek öper. Yatağa uzanıp karısını göğsüne yatırarak saçlarını okşayarak uyutmaya çalışır. Bir süre sonra ikisi de uyuyakalırlar.

İYİ OKUMALAR
Kusura bakmayın yine saçmaladım galiba.

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin