BANA ŞARKI SÖYLE

436 27 15
                                    

                            🖤Suyunuz duru, yolunuz açık, önünüz aydınlık, sevinciniz daimi, kalbiniz çiçekli, umudunuz kalabalık olsun.🕊


Ali Rahmet Saniye’den aldığı tepsiyle seraya girmiş, kenardaki masanın üzerine bıraktıktan sonra karısının koluna dokunup kendine dönmesini sağlandıktan sonra elinden tutup masaya oturtmuş, kahvaltı yapmasını istemişti. Tepsiye bakınca tek kişilik hazırlandığını gören Hünkar’ın yüzü düşmüş, canı sıkılmıştı. Bu sebeple yemek istemediğini söyleyip yememiş ve konağa girip odasına çıkmıştı. Gün boyu kendini odasına kapatmış arada çocuklarını sevmeyen gelen kocasının yemek yemesi konusunda yaptığı ısrarlara da sessiz kalmıştı. Hünkar’ın bu hali konak ahalisini gittikçe üzmekteydi. Ama kimse aralarına girmek istemediği için konuşup halletmelerini bekliyorlardı. Birbirlerine duydukları hasret artık ağır gelmeye başlamış ama Ali Rahmet gururunu bir kenara bırakıp tek adım dahi atmamıştı. Akşam olmuş yemekten sonra herkes bir kenara çekilmişti. Aile büyüklerinin keyifsiz olması bütün konağı kaplamıştı ki konak cenaze evi sessizliğine bürünmüştü. Saniye’nin getirdiği çaylar içilmiş herkes odasına çekilmişti. Hünkar oğlunu odasına yatırmış kızını yanına yatak odasına almıştı. Kocasının yatmak için yanına gelmediğini gören Hünkar o cesur geceliklerinden birini giyinip misafir odasına gitmiş kocasının yanına uzanmıştı. Hünkar’ın yatağa girmesiyle uyanan Ali Rahmet yataktan kalkıp odadan çıkmış salondaki koltuklardan birine uzanmıştı. Bu duruma dayanamayan Hünkar odasına geçip üzerini değiştirip evden çıkmış arabasına bindiği gibi nereye gittiğini bilmeden saatlerce yol almıştı. Bir uçurumun kenarında duran Hünkar arabadan inip saatlerce o uçurumun kenarında yaşamak ve yaşamamak arasındaki kararsızlıkta gidip gelmiş, çocukları ve kendisini asla affetmeyecek bile olsa kocası için yaşamaya karar vermişti. Bu son bir kaç gündür pek yaşıyor sayılmazdı ama yine de inadına yaşayıp kendisini affettirmeyi, affettiremezse bile başladığı gibi bitirmeyi kafasına koymuştu. Bu sebeple arabaya binip Kozan’a gitmiş, anıları düşünüp kocasıyla yapacağı konuşmayı tasarlamıştı. Madem ki affetmeyecek o zaman burada başladı burada bitsin diye düşünmüş gözyaşlarına boğulmuştu. Gececi çocuklardan biri Hünkar’ı görünce gözünü ayırmadan Hünkar’ı izlemeye başlamış, ağladığını görünce dayanamayıp yanına gitmeye karar vermiş ama çekinmişti. Havanın aydınlanmaya başlamasıyla görevi sabahçılara devreden genç durumu arkadaşlarına anlatıp ayrılmıştı oradan. Aradan saatler geçmiş sabah temizliğini bitiren genç Hünkar’ın hala ağladığını görünce endişelenmiş konağı aramaya karar vermişti. Telefon sesine uyanan Ali Rahmet telefonu kaldırıp karşısındaki gencin söylediklerini duyunca yukarı çıkıp pijamalarını değiştirip kıyafetlerini giyinip evden çıkmıştı. Kozan’a vardığında karısının korkuluklara yaslanıp etrafa boş boş baktığını görünce çok korkmuş hemen merdivenlere yönelmişti. Ali Rahmet’in geldiğini gören genç yanına gidip
X:Ağam gececi arkadaşın anlattığına göre çok geç saatte gelmiş, geldiğinden beri de ağlıyormuş. Sabaha kadar hiç susmayınca size haber vermek istedim.
F:Sağol evlat.
Deyip karısının yanına gidip arkasından sarılmıştı. Ali Rahmet’in sarılmasıyla irkilmişti Hünkar. Kollarının arasında karısını kendine çeviren Ali Rahmet gözlerinin kızardığını görünce kendine kızmıştı.
H:Niye geldin. Ben alışmıştım sensizliğe.
F:Özür dilerim yavrum. Bunu sana yaşatmamalıydım. Geçti bitti her şey. Onur da gurur da senin olsun ben seni istiyorum.... Deyip başını boynuna gömüp öpmeye başlamıştı.
H:Ne oldu ne değişti.
F:Tamam yavrum her şey bitti. Hadi evimize gidelim.
H:Önce konuşalım sonra gideriz. Biliyorum sana yapmamam gereken şeyi yaptım diye beni sensizlikle cezalandırdın ama bu böyle devam edecekse burada açtın sen bana içini yıllar sonra yine burada bitsin boşanalım.
F:Ne diyorsun Hünkar ne boşanması. Sen iyi değilsin hadi evimize gidelim dinlen sonra konuşuruz. Hadi yavrum.
Ali Rahmet karısının koluna girip merdivenlerden inmesine yardım etmiş, arabaya bindirip kendisi de bindikten sonra konağa doğru yol almıştı.
Eve vardıklarında ev ahalisi masada karşılaşmıştı Fekeli çiftini. Hünkar’ın gözlerinin kızardığını ve bitkin halini gören konak ahalisi tabaklarına aldıkları yiyecekleri bitirmeden kalkmışlardı masadan.
Y:Bu böyle olmaz ben gidip o kadını bulup konuşturacağım.
D:Ali Rahmet abi anlattı ya neyine inanmadın.
Y:Bak Demir bu işin içinde bir iş var. Babamdan birkaç dakika önce ben geçiyorum oradan öyle bir şey yoktu. Babam geçince mi kavga başladı. Bence bu bir oyundu oyunun kurbanı da babam ve annem. Ben gidiyorum....
Deyip silahı beline takınca bir delilik yapmasından korkan Demir ona mani olmak için ona eşlik etmeye karar vermişti.
D:Ben de geliyorum tek gitmene izin vermem.
Demir ve Yılmaz konaktan çıkarken Ali Rahmet’te Hünkar’ı duş alıp rahatlaması için banyoya gönderip yatağa uzanıp çıkmasını beklemişti. Bir süre sonra Hünkar banyodan çıkıp üstünü giyinmiş kocasının ısrarıyla dinlenmek için yatağa uzanmıştı. Ali Rahmet karısına yanında olduğunu hissettirmek için elini tutmuş, göğsüne bastırmıştı karısını. Kocasının kokusuyla çok geçmeden uykuya dalmıştı Hünkar. Günler süren uykusuzluk kocasının kokusuyla son bulmuştu. Dilruba’yı doyurup Çınar’ın odasındaki yatağına yatıran Meltem Kerem Ali’yi, Adnan’ı, Leyla’yı ve Çınar’ı alıp bahçeye çıkarmıştı. Aradan geçen bir kaç saatin ardından çocukları uyutup mutfağa yardıma giren Meltem Dilruba’nın ağlama sesiyle yukarıya çıkmıştı. Dilruba’yı susturamayan Meltem mecburen Fekeli çiftini rahatsız etmek zorunda kalmıştı. Meltem kucağında Dilruba’yla odaya girdiğinde ağlama sesine Ali Rahmet uyanmıştı. Kızını kucağına almak için doğrulurken elini karısının elinden çekince uyanmıştı Hünkar.
H:Ne oldu yine gidecek misin?
Ali Rahmet karısının saçlarını okşayarak cevap verir.
F:Hayır yavrum birkaç saniye öncesine kadar ağlayan kızımızı kucağıma alacaktım o yüzden kalktım. Sen uyanınca sustu zaten. Günlerdir açsın hadi kalkalım da bir şeyler ye.
H:Biraz konuşalım mı?
F:Tabi yavrum
M:Ben çıkayım siz konuşun.
F:Sen başlamadan önce ben bir şey sormak istiyorum.
H:Evet canım sor.
F:Gece neden gittin Kozan’a.
H:Sen yanımdan gidince yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünüp evden çıktım. Nereye gittiğimi bilmeden sürdüm arabayı kendime geldiğimde bir uçurumun kenarındaydım. Çok düşündüm ama yapamadım. Madem yapamadım o zaman bizim yerimize gidip düşünmeye karar verdim.
F:Nasıl yaparsın Hünkar nasıl düşünürsün ölümü.
H:Yaşıyor muydum sanıyorsun.
F:E ne karar verdin peki.
H:Beni affetmeyeceğini bildiğim için orada seninle konuşup bu evliliği bitirmeye karar vermiştim.
F:Ne, ne dediğinin farkında mısın Hünkar.
H:Ben son yaşananlardan sonra sağlıklı düşünemediğimi biliyorum. Bu da bize zarar veriyor bu sebeple ben ruhi bunalım geçirdiğimi düşünüyorum. Hastaneye gidip tedavi görmek istiyorum.
F:Hayır senin o hastanelerde yatmana müsaade edemem. Evet sağlıklı karar veremediğinin ben de farkındayım bu anlattıklarından sonra. Ama benden hastanede yatmana izin vermemi bekleme.
H:Ama bu halde size faydalı olamam ki.
F:O zaman şöyle yapalım. Hemen yataktan kalkıyoruz sen karnını güzelce doyuruyorsun, günün geri kalan kısmını beraber geçiriyoruz. Sabah Lütfiye’ye gideriz orada Ahmet beyden rica ederiz sadece ilaçla tedavi eden doktor bulmasını.
H:Tamam öyle yaparız. Peki sen beni affettin mi
F:Affettim yavrum affettim. Hadi inelim.
Meltem yanlarından ayrıldığında Saniye’ye Hünkar için bahçede masa hazırlamasını söyleyip odasına çıkmıştı. Hünkar ve Fekeli aşağı inince Saniye masanın bahçede hazır olduğunu söylemişti.
F:Gel bakalım yavrum.
Deyip masaya oturtmuş kendi elleriyle beslemeye başlamıştı. Fekeli karısını yedirdikten Yılmaz ve Demir yanlarındaki kızla gelmişlerdi konağa. Ali Rahmet kızı görünce şaşırmış, belli etmemek için neler olduğunu sormuştu.
F:Evlat ne oluyor ne bu haliniz, bu kadının burada ne işi var.
Ayakta durmakta zorluk çeken Demir izin isteyip oturunca soruyu Yılmaz cevapladı.
Y:İsterseniz bu kadın cevap versin.
Xx:Sizden çok özür dilerim paraya ihtiyacım olduğu için yaptım bunu. Züleyha hanım bana ve o adama para verip bizden böyle bir oyun yapmamızı istedi. Amaç sizin aranızı bozup ayrılmanızı sağlamaktır. Siz onun yuvasını yıkmışsınız intikam aldı sizden.
Ali Rahmet duyduklarıyla neye uğradığını şaşırmıştı. Aynı zamanda karısının ne tepki vereceğini bekliyordu ama Hünkar boş vermişçesine etrafına bakıyordu. Ali Rahmet karısına bakarken Yılmaz arabasına binip hızla çıkmıştı konaktan Demir ne yapmak istediğini anlamıştı Yılmaz’ın.
D:Abi Yılmaz Ankara’ya Züleyha’nın yanına gidiyor silahı var öldürecek.
F:Ah evlat değer mi
Adamlarından birine seslenip kadını götürmesini söylemiş, diğerine de Yılmaz’ı takip etmesini söylemişti.
F:Züleyha’nın Ankara’da olduğunu nasıl öğrendi.
D:Bu kadın telefonla konuşurken duymuş o söyledi.
Karısının yanına oturup göğsüne yaslamış varlığını hissettirmeye çalışmıştı.
H:Özledim sesini ne olur konuş,
Bir gül açtır zamanların ötesinden.
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor.
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle.
H:İyi değilim Ali Rahmet
F:Tamam yavrum geçecek her şey. En kısa zamanda iyi olacaksın. Hadi yavrum bırakma kendini.
İYİ OKUMALAR
         Galiba bu bölüm çok saçma oldu. Umarım keyifle okursunuz yorumlarda buluşmak dileğiyle...



FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin