HÜNKAR VE FEKELİ

413 27 9
                                    

Odanın kapısını açtığında Züleyha’yı odada Meltem’in yatağına uzanmış olarak görünce şok olmuştu Hünkar.
H:Meltem nerede? Ne işin var senin burada?
Z:Unutmayın Hünkar hanım benim kızım burada ben de buraya istediğim zaman girerim. Buna nasıl mani olacaksınız?
H:Meltem nerede?
Z:Bilmiyorum
H:Eğer bu saçmalıklarla Meltem’i üzüp, gitmesine sebep olduysan yaşatmam seni.
Mide bulantısı nedeniyle hava almak için bahçeye çıkan Meltem bahçede boş oturmak yerine seraya gidip çiçeklere bakınca Züleyha’da Demir’in evde olduğunu düşünüp planını devreye sokmak için konağa girmiş ama Demir’in evde olmadığını görünce keyiflerini kaçırmayı istemişti.
Z:Napabilirsiniz ki.
H:Çık dışarı, çık
Z:Hayır çıkmıyorum
H:Çık dışarı dedim sana.
Hünkar Züleyha’yla tartışmaya devam ederken Fekeli’de duştan çıkmış üzerini giyinirken karısının yükselen sesiyle çıkmıştı odadan.
F:Yavrum ne oluyor.
H:Çabuk çık evimden....
Diyip kolundan tutup odadan atmış ama Züleyha yüzsüzce hala bu ev benimde evim istediğim yere girerim beni böyle çıkaramazsınız demeye devam ediyordu.
F:Senin burada ne işin var? Ben sana karıma yaklaşma demedim mi?
Z:Karınız için gelmedim merak etmeyin kızım bu evde olduğu sürece ben bu eve istediğim gibi girip çıkarım.
H:Bana bak kızın olduğu yeni mi aklına geldi. Adnan’ı alıp Yılmaz’a kaçalım derken kızın umurunda mıydı?
Z:Siz oğlunuzun rızası olmadığı halde kocanızın katiliyle evlenirken oğlunuz umurunuzda mıydı?
F:Kes sesini kes haddini bil...
Züleyha’nın çenesini sıkıp konuşmaya devam etmişti.
F:Karımla konuşurken kelimelerine dikkat edeceksin yoksa gerçekten öldürürüm seni.
Kocasının gelmesiyle konağa giren Meltem yukarıdan gelen sesleri duyunca oraya yönelmişlerdi kocasıyla.
D:Ne oluyor?
M:Bilmem kavga ediyorlar galiba
D:Bakalım
Yukarı çıkınca Züleyha’yı gören Demir ve Meltem bu konağa neden geldiğini sormuşlardı ama Meltem cevap vermesini beklemeden başlamıştı konuşmaya.
M:Kızım burada diye saçmalamaya başlayacaksan elimizde mahkeme kararı var. Her aklına estiğinde gelip göremezsin.
Z:Sana mı sorucam. Ben buraya gidip geldikçe Demir’in yeniden benimle olmak isteyeceğini düşünüp korkuyorsun değil mi. Beni Demir’e bağlayan Leyla. Peki seni bağlayan ne. Her an Demir’i elinden alabilirim haberin olsun.
M:Bak sen. Bu kadar eminsin yani kendinden. Evliyken elinde tutmayı becerebilseydin keşke. Sadık kalabilseydin kocana ama nerede. Demir ile evliyken Yılmaz diyen şimdi de Demir diyen yine sen. Önce ne istediğine karar ver ve çocuklarına iyi bir anne olmayı öğren sonra Demir’i elimden almayı dene. Demir’in sana olan aşkı bitti ilgisi azaldı diye bu tavrın. Çık şimdi evimden.
D:Defol Züleyha. Leyla’yı görmek istediğinde konağı arar Saniye’ye söylersin, nereye istiyorsan oraya getirir görürsün. Bu konuda ne annemi ne de Meltem’i rahatsız edip huzurlarını kaçırdığını duyarsam bitiririm seni. Yaparım biliyorsun.
Demir kolundan tutup çekiştirerek bahçeye çıkarıp kapıyı sertçe kapatmıştı suratına.
D:Ben üstümü değiştireyim....
Diyip karısıyla beraber odalarına geçmişler. Hünkar ve Ali Rahmet’te birlikte aşağıya inmişlerdi. Ali Rahmet telefonla sipariş verirken Hünkar da salata yapmak için mutfağa geçmişti. Ali Rahmet telefonu kapattıktan sonra mutfağa gidip karısına arkadan sarılmıştı.
F:Yavrum iyi misin.
H:İyiyim canım iyiyim.
F:Konuşalım mı?
H:Züleyha’nın dediği mevzuysa konuşmayalım.
F:Tamam o zaman yardım edeyim sana.
Üzerini değiştirip aşağıya inen Demir su içmek için mutfağa gitmiş annesi ve Ali Rahmet abisini izlemeye başlamıştı. Salataları doğrayan Ali Rahmet doğradığı parçayı eliyle karısına yedirmiş, karısı önündekilerle ilgilenirken yanağına bir öpücük kondurmuştu. Hünkar yukarıdaki dolaba salata tabağını almak için uzandığında kocası belinden tutmuş Hünkar aldığı salata tabağını tezgaha bırakıp kocasına döndüğünde fark etmişti yüzündeki gülümsemeyle onları izleyen oğlunu.
H:Demir oğlum salata birazdan hazır olur yemeklerde birazdan gelir.
D:Çok aç değilim beklerim....
derken kapı çalınmıştı. Demir kapıyı açmış yemekleri almıştı. Kapıyı kapatıp mutfağa geçerken Meltem elinden alıp mutfağa girmiş gelen yemekleri tabaklara koyup seslenmişti Demir’e.
M:Hayatım salatayı annem ve Ali Rahmet abi yaptı bizde yemekleri götürüp masayı hazırlayalım yardım eder misin.
D:Tabiki bitanem
Demir’in verdiği cevapla Hünkar şaşırmıştı. Karısının şaşırdığını gören Ali Rahmet.
F:Ne oldu yavrum.
H:Demir masa hazırlamaktan anlamaz ki.
F:Olsun karısı üzülmesin diye yardım ediyor öğrenir merak etme.
Birlikte yapıp bitirmişlerdi salatayı. Salata tabağını alıp içeri geçerken yine yanağından bir buse çalmıştı kocası. Hünkar’ın hafif gülümsediğini görünce
F:Çok seviyorum yaman hanım çok.
H:Biraz daha burada durursak hep beraber açlıktan ölücez bitanem hadi içeri geçelim.
El birliğiyle kurulan masada yenilen yemeğin ardından masayı toplama görevini erkekler üstlenmişti. Hünkar ve Meltem tam oturmuştu ki Dilruba’nın ağlama sesiyle yeniden ayaklanıp odaya yönelmişlerdi. Aradan saatler geçmesine rağmen bir türlü susturamamışlardı Dilruba’yı. Demir uyumak için odasına çekilince Hünkar da kızıyla aşağıya inip babasına verdikten sonra mama hazırlamak için mutfağa geçmişti ki Dilruba’nın babasının kucağında uyuyakalması Meltem’i şaşırmıştı. Hünkar mamayı hazırlayıp kızını da alıp odaya çıkmıştı kocasıyla. Kızını beşiğine yatıran Hünkar pijamalarını giyinip oturmuştu yatağa, kocasının da giyinip yanına oturmasıyla Hünkar komodinin üzerindeki kitabı alıp
H:Benim uykum yok canım ben kitap okuyacağım sen uyu istersen.
F:Benim de uykum yok yavrum beraber okuyalım....
diyip karısını kolunun altına almış beraber okumaya başlamışlardı kitabı. Biraz kitap okuyup çokça sohbet etmişlerdi ama sabaha karşı uyuyakalmıştı Ali Rahmet. Laf arasında sabah toplantısı olduğunu söylediği için gözlerinin kapanmasına rağmen uykuya direnmişti Hünkar. Havanın aydınlanmasıyla aşağıya inip börek yapan Hünkar masayı hazırlayıp, çayı demleyince kocasını uyandırmak için yukarıya çıkmıştı. Hünkar kocasının yanına uzanıp önce boynunda öpmüş kocasının tepki vermediğini görünce dudaklarına bir öpücük kondurmuş, yine kocasının tepki vermediğini görünce saçlarıyla oynamaya başlamıştı. Ali Rahmet gözlerini açmadan kıpırdanmaya başlayınca Hünkar yeniden dudaklarına bir öpücük bırakıp
H:Hadi Bitanem kalk masa hazır.
F:Çok uykum var Yaman Hanım.
H:Hadi ama bak toplantıya geç kalacaksın.
F: Sen nereden biliyorsun toplantım olduğunu.
H:Benim unutkan kocam gece bana söylediğini unutmuş mu yoksa.
F:Çetin girsin toplantıya.
Hünkar kocasının uyanmayacağını anlayınca son kozunu oynamak istemişti.
H:Bitanem bak madem toplantıya gitmek istemiyorsun. Yılmaz’la arayı düzeltsen de böyle zamanlarda o katılsa toplantıya bizde birlikte vakit geçirsek.
F:Tamam kalktım. Günaydın sultanım.... diyip karısının yanağından bir buse çalmıştı.
H:Günaydın kocacığım. Hadi elini yüzünü yıka gel. Börek soğudu bari çaylar soğumasın...
Diyip çıkmıştı odadan. Ali Rahmet elini yüzünü yıkamış, üzerini giyinip aşağıya inmişti. Masanın başında oğlu ve geliniyle ayaküstü sohbet eden karısının yanağından makas alıp oturmuştu masaya.
F:Sen uyumadın börek mi yaptın mı canım.
H:Uyursam sen toplantıya geç kalacaktım ben de uyumadım.
D:Biz çıktıktan sonra sen uyu anne. Meltem ilgilenir çocuklarla.
H:Oğlum üç çocukla nasıl başa çıksın Meltem.
M:Sen merak etme ben hallederim anne.
H:Sağol kızım.
Kahvaltısını bitiren Ali Rahmet ve Demir işe gitmek için ayaklanmışlardı. Hünkar kocasının ceketini tutarken
F:Ellerine sağlık yavrum her şey çok güzeldi ama bir daha yorma kendi.
H:Afiyet olsun Bitanem tamam yormam.
Meltem ve Demir kenardan bu aşıkları izlemeye başlamıştı.
F:Toplantıdan sonra dönerim canım çok kalmam merak etme.
H:İyice boşladın işleri Bitanem.
F:Napayım seni çok özlüyorum. Hem sen toplantıya girmeden bana şans öpücüğü vermeyecek misin.
Hünkar kocasının yanağına bir öpücük bırakmış ama Ali Rahmet bu durumdan hoşnut olmamıştı.
F:Bu ne sen buna şans öpücüğü mü diyorsun.
H:Evet
F:Yok Yaman Hanım ben sana göstereyim şans öpücüğü nasıl olurmuş...
Diyip karısının dudaklarına yapışmış bunu gören Meltem ve Demir onları yalnız bırakıp çıkmışlardı bahçeye. Bir süre öpüştükten sonra Hünkar kendini geri çekip
H:Napıyorsun çocukların yanında.
F:Kimse yok ki gönlümün sultanı hadi ben gideyim de sen de yat dinlen....
Diyip çıkmıştı. Hünkar da serada biraz çiçekleriyle ilgilendikten sonra odasına çekilmişti. Ali Rahmet çırçırı kontrol edip işlerin yolunda olduğunu gördükten sonra dosyaları alıp şehir kulübüne gitmişti toplantıya katılmak için. Toplantı uzadıkça Ali Rahmet sıkılmış içi kararmıştı. 3 saat süren toplantının ardından nihayet sözleşme imzalanmış ve toplantı sona ermişti. Ali Rahmet tam kalkacakken başhekim yanına gelip oturmuş Lütfiye ile konuşmak istediğini ama onu nerede bulacağını bilmediğini söyleyince Ali Rahmet Lütfiye’nin Bursa’daki evinin adresini verip artık konuşup aralarındaki buzların erimesini istemiş ve çıkmıştı. Ali Rahmet çırçıra geçip konağı aramış
F:Meltem kızım dışarıdan bir isteğiniz var mı bir saate kadar çıkacam gelirken alırım.
M:Annem uyuyor benim de istediğim bir şey yok abi.
F:Bak kızım canın bir şey isterse çekinme olur mu.
M:Sağol abi.
Ali Rahmet telefonu kapatıp depolara geçmiş yüklemeleri kontrol ettikten sonra geçmişti konağa. Yukarıya karısının yanına çıkmış, karısının derin uykuda olduğunu görünce alnına bir öpücük bırakıp geceden komodinin üzerine bıraktıkları kitabı alıp balkona çıkmıştı. Kitabı almış ama dakikalardır aynı sayfada olduğunu karısı yanında olmayınca okuyamadığını anlamıştı, sıkılmıştı da karısı uyansa da güneşi doğsa onunla konuşup içini arındırsa diye sabırsızlanıyordu. Uyandırmak için yatağın yanına kadar gidip sonra kıyamayıp vazgeçiyordu. Kim bilir kaçıncı kere yatağın yanına gitmişti ki Hünkar’ın dağılan saçlarının yüzünü kapattığını fark etmiş, parmağıyla saçını kulağının arkasına attıktan sonra dayanamayıp bir öpücük bırakmıştı karısının saçlarına. Üzerine eğilmiş tam dudaklarına uzanırken gözlerini açmıştı karısı.
H:Hoş geldin bitanem.
F:Hoş bulduk karıcığım. Kusura bakma uyandırdım seni ama hepsi özlemden.
H:Yok canım ne kusuru. Ne zaman geldin?
F:Oldu biraz balkonda biraz kitap okumak istedim ama sen olmayınca beceremedim.
H:Senin canın bir şeye mi sıkıldı?
F:Toplantı da bir ara umutsuzluğa düştüm, içim kararır gibi oldu. O an yanımda olmanı çok istedim. Ne zaman umutsuzluğa düşsem, içim kararsa seninle konuşup, dertleştim mi, içimin arındığını hissediyorum yavrum.
H:Niye umutsuzluğa düştün ki Bitanem.
F:Toplantı 3 saat sürdü ondandır. Hünkar bu arada ben bir şey yaptım.
H:Ne yaptın?
F:Başhekim ban Lütfiye’yi nerede bulacağını sordu ben de ev adresini verdim. Yola çıkmıştır herhalde.
H:İyi yapmışsın konuşsun halletsinler sorunlarını.
Meltem’in kapıyı tıklatmasıyla yarım kalmıştı konuşmaları.
H:Gel kızım
M:Abi hoş geldin. Anne Nedret hanım geldi seninle konuşacakları varmış.
F:Hoş bulduk kızım.
Hünkar ayaklanınca Ali Rahmet te oturduğu yerden kalkmış karısıyla el ele aşağıya inmişlerdi. Hoş geldin faslından sonra Nedret Hünkar’a yalnız konuşmak istediğini söyleyince.
H:Benim kocamdan ve kızımdan gizli saklım yok. Ne konuşacaksan onlar buradayken konuş.
N:Hünkar lütfen
F:Biz çıkalım siz konuşun.
Hünkar çıkmak için ayaklanan kocasının elinden tutup gelinini de durdurduktan sonra.
H:Hayır çıkmıyorsunuz....
deyince ikisi de yerlerine oturmuşlardı. Meltem bir an boş bulunup
M:Sahi yaparken utanmıyorsun da konuşurken bizden mi utanıyorsun.....
Demiş Nedret’in bakışlarını kendisine çevirdiğini gören Meltem, Hünkar’a dönüp
M:Haddimi aştım galiba anne. Özür dilerim.
H:Sen kendini üzme kızım haddini aşan biri varsa o sen değilsin.
N:Hünkar Lütfiye her şeyi kocama anlatmış kaç gündür eve gelmiyor adam.
H:Az bile yapmış Nedret. İnsan bir şey yaparken olacakları göz önünde bulundurmalı. Kocanın eve gelmemesinin faturasını Lütfiye’ye çıkarma lütfen.
Nedret Hünkar’dan böyle bir tepki beklemediği için şaşırmış daha fazla orada duramamıştı. Meltem çocuklara bakma bahanesiyle yukarı çıkmış karı kocayı baş başa bırakmıştı.
Fekeli yanına oturduğu karısını kolunun altına alıp saçlarını öpüp okşarken başlamıştı şiir okumaya.

En güzel gülüşünle karşıla beni
İşte geldim yanına yorgun ve yitik
Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
İçimde tarifsiz bir gariplik

Anlamaya çalış bir şey sormadan
Yaklaş yanıma, gözlerime bak
Dağıt saçlarını çocuklar gibi
Sonra başını omuzlarıma bırak

Paramparça hayallerim, umutlarım
Ne kalmışsa içimde kırık dökük
Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt
Baksana, bütün ışıklarım sönük

Pelte pelte karanlığım koyu, zifir
Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
Dinle,sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim

Oysaki sen aradığım, bulduğumsun benim
Oysaki bu en güzeli kavuşmaların
Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev
Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni
İşte geldim yanına alev, alev dopdolu
Al dilediğin gibi yeniden yarat beni

Hünkar kocasının yanağına öpücük kondururken Çetin gelip kötü haberi vermişti.

İYİ OKUMALAR

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin