ERKEK EVLAT

654 42 7
                                    

Sabah erken uyanan Ali Rahmet karısının göğsüne koymuş olduğu başını karısını uyandırmamaya çalışarak kaldırıp yavaşça yastığa bırakıp kalkar. Aşağıda mutfağa inip çayı koyduktan sonra kahvaltılıkları hazırlamaya başlar hepsini bahçedeki masaya taşır son olarak yumurtayı da masaya yerleştirdikten sonra karısını uyandırmak için odaya çıkmıştı ki kapıyı açar açmaz karısını aynanın önünde saçını tararken bulmuş bir süre kapıda durup yüzünde gülümsemesiyle karısını izlemişti.
H; Günaydın canım ne oldu niye güldün.
F; Günaydın sultanım hep bu anı hayal etmiştim gerçek oldu.
H; Bütün hayallerimiz gerçek oldu canım.
F; Evet karıcığım hadi masa hazır inelim acıkmışsındır.... der dudaklarına bir öpücük bırakır..
H; Evet çok acıktım gidelim hadi.
Beraber aşağıya inip bahçeye çıkmışlardı Ali Rahmet karısını oturttuktan sonra mutfağa gidip çayları da alıp gelmişti.
H; Canım ne güzel hazırlanmış bir masa bu bir kuş sütü eksik
F; Eğer canın kuş sütü istediyse onu da getirebilirim.
H; Ay ilahi Ali Rahmet. Yok istemem kalsın
Karı koca güzel bir kahvaltının ardından birlikte masayı toplamış bahçedeki ikili koltuğa yan yana oturup aynı kitabı okumaya başlamışlardı. Bir süre sonra karısının sıkıldığını anlayan Fekeli karısının elinden tutarak
F; Hadi yavrum gidelim
H; Nereye gidiyoruz canım
F; Çiçek pazarına bir kaç tane çiçek alalım bahçemiz için getirir ekeriz sen de onlarla ilgilenirsin canın sıkılmaz.
H; Tamam benim düşünceli kocam.
Karı koca arabaya binip çiçek pazarına gitmişlerdi. Hünkar bahçeleri için bir kaç tane çiçek seçmişti ama Fekeli'nin cebinden çıkardığı listeye bakınca şaşkınlığını gizleyemedi.
H; Hayatım bu kadar çiçeği ne yapıcaz
F; Bitanem bunları konağa sana yapılan seraya göndericez ben listeyi hazırladım bir göz at istersen eksik varsa tamamlayalım.
Hünkar daha fazla kendini tutamamış kocasının yanağına bir öpücük bırakmıştı. Aldıkları çiçekleri arabaya yerleştirdikten sonra oradan ayrılıp hastaneye doğru sonuçları almak için yola çıkmışlardı.
Biraz gittikten sonra Ali Rahmet arabayı kenara çekip Hünkar'ın dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra Hünkar kendini geri çeker
F; Ne oldu yavrum geri çektin kendini bizim yaramaz mı tekmeledi yine.
H; Yok canım senin yanında zamanın ve mekanın önemi kalmıyor benim için ama dışarıdayız şimdi gidelim gece senin kollarındayım nasılsa.
F; Haklısın bitanem düşünemedim.
Hastaneye gelip sonuçları öğrenmek için doktorun odasına geçmişlerdi. Doktor elindeki test sonuçlarına bakarak
D; Kırk yaş üzeri bütün hamilelerin yaşayabileceği bir durum bu kasılmalar ama doğuma kadar hamileliğinizin geri kalan kısmını yatarak geçirmeniz gerek.
F; Dikkat ederiz.
D; Ali Rahmet bey siz her daim eşinizin yanında olamayabilirsiniz. Bu yüzden kendisinin de dikkatli olması lazım.
F; Ben sürekli yanındayım iki saniye bile ayrılmıyorum dikkat ederim.
D; Hünkar hanım hastanemize yeni gelen bir cihazla bebeğinizin cinsiyetini öğrenme imkânınız var dilerseniz bakalım cinsiyeti neymiş.
H, F; Olur
H; Bakalım bizim yaramazın cinsiyeti neymiş.
Doktor ultrason cihazıyla Hünkar'ın karnına bakarken Ali Rahmet'te heyecanla karısının tuttuğu elini sıkmaya başlamıştı ki doktor söze girdi.
D; Hünkar hanım bebeğinizin cinsiyeti erkek.
H; Duydun mu Ali Rahmet bir oğlumuz olacak.
F; Evet bitanem inşallah annesine çok düşkün bir çocuk olur.
Test sonuçlarını almış bebeklerinin cinsiyetlerini öğrenmiş hastaneden çıkıp evlerine dönmüşlerdi. Ali Rahmet Hünkar'ın hamileliğinin geri kalanını yatarak geçirmesi için Adana'yı Yılmaz'ı arayıp durumu anlatmış kendi çalışanlarından birini göndermesini istemişti yardımcı olarak. Yılmaz hularda yalnız kalan bir kadını getirmiş kardeşinin erkek olacağı müjdesini alıp Adana'ya dönmüştü.
3 Ay Sonra
Hünkar hamileliğinin 7. Ayındaydı. İstanbul'a geldiklerinden beri kocası yanından bir an olsun ayrılmamıştı. Hünkar sıkıldığını söyleyip bahçeye çıkmak istemişti. Biraz oturduktan sonra Ali Rahmet
F; Yavrum oğlumuz için kıyafet falan almaya gidelim mi hem biraz dolaşmış olursun sen de
H; Çok iyi olur.
Birlikte arabaya inip alışverişe gitmişlerdi. Kıyafeti, çorabı, beşiği, arabası, mama sandalyesi, biberonu derken almadık bir şey bırakmamışlardı. Bu koşuşturma Hünkar'ı çok yormuş artık adım atacak hali kalmamıştı. Kocasını çekiştirip çok yorulduğunu bir an evvel eve gitmek istediğini söylemişti.
F; Kusura bakma yavrum alışverişe kaptırdım kendimi yorulabileceğini düşünemedim özür dilerim.
H; Olsun canım sonuçta evladımız için her şey. Hadi sen çantaları arabaya yerleştir ben arabada bekliyorum seni.
F; Tamam yavrum.
Eve geldiklerinde Hünkar hemen Yılmaz için düşündükleri odaya geçip uzanmıştı. Fekeli elindeki çantaları kendi odalarına bırakıp aşağıya karısının yanına inmiş tam odaya girerken mutfağa geçip akşam yemeği için içli köfte yapılmasını istemiş karısının yanına gidip uzanmış sanki yıllardır dokunamadığı özlemini çektiği karısına ilk defa sarılıyormuş gibi özlemle hasretle sarılıp uyumuştu. Birkaç saat sonra acıkan Hünkar bir şeyler atıştırmak için kalkmaya çalışırken Fekeli karısını biraz daha kendine bastırıp kalkmasına izin vermemişti. Hünkar'ın kalkmak için çabaladığını gören Ali Rahmet gözlerini açarak
F; Ne oldu yavrum
H; Öyle sarılmışsın ki nefes alamıyorum acıkmıştım bir şeyler atıştırmak için kalkacaktım.
F; Bugün çok yoruldun kalkamazsın bitanem.
Fekeli mutfağa gidip tepsi hazırlamaya başlamıştı. Sabah kahvaltıdaki böreği Hünkar çok sevdiği için iki dilim o börekten, iki içli köfte, bir kase çorba ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu koyup götürmüştü. Tepsiyi gören Hünkar
H; Sağol canım ben akşam yemeği hazır olana kadar atıştırmalık bir şeyler istemiştim bunlar çok fazla olmuş.
F; Olsun yavrum akşam da yersin.
Hünkar kocasının elini tutup karnına koyar.
H; Bak bitanem yine tekmeliyor.
F; Çok acıkmış belli ki hadi yavrum ye yemeğini akşam yemeğine daha var o saate kadar tekrar acıkırsın.
H; Canım Saniye duymasın ama içli köfte çok güzel olmuş. Yesene sen de
F; Canım ben bunları sana sen ye diye getirdim.
H; Hadi ama kırma beni
Fekeli Hünkar'ın ısrarlarına dayanamamış içli köfteden yemişti.
F; Evet canım çok güzel olmuş.
Hünkar tepsidekileri yemiş Fekeli'de tepsiyi mutfağa bırakıp karısının yanına geri dönmüştü. Hünkar kenarda duran kitabı almış okumaya başlamıştı. Fekeli yanına oturup karısının başını kolunun altına alıp göğsüne yaslamış karısının saçlarını okşayarak o da karısının elindeki kitabi okumaya başlamıştı. Gelen telefon sesiyle birbirlerinden ayrılmışlardı. Ali Rahmet telefona bakmak için kalkmış telefonu açmıştı
F; Alo
Z; Alo baba benim
F; Nasılsın Züleyha
Z; İyiyim baba siz nasılsınız
F; Biz iyiyiz kızım.
Z; Baba Yılmaz oradaki arkadaşlarına evraklarımızı gönderip nikah günü aldırmıştı. Hafta sonu nikahımız var oraya geliyoruz.
F; Tamam kızım iyi olur Hünkar da çok sıkılmıştı yalnızlıktan.
Telefonu kapatıp odaya karısının yanına dönmüş olanı biteni anlatmıştı. Hünkar hem gelinini ve torunlarını göreceği için seviniyor hem de annesi konakta yalnız kalacağı için üzülüyordu. Durumu anlayan Fekeli karısının üzüntüsünü unutturmak için elinden geleni yapıyordu.
Fekeli karısının saçlarını okşayarak
F; Canımın yongası, sevdiğim,
Bir kaç gün çaIdık iIkbahardan
Geçtik yıIIardır özIediğim
Erguvan ışıkIı kıyıIardan
Aşkı sessizIik tanımIar
Gençken tersini düşünürdüm
AkşamIa dönerken geriye daIgaIar
"Aşkın evveli muhabbettir,
Ve belki ahiri de...
Ki ben seni, dünyalık sevmedim
Şiirini bitirip karısının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra Fekeli kendini geri çekip başını boynuna gömüp kokusunu içine çekerek öper tam elini karısının gömleğinin düğmelerine atmıştı ki evdeki yardımcı kadın Elmas'ın kapıya vurmasıyla ayrıldılar birbirlerinden.
H; Ne oldu kızım
E; Hanımım yemek hazır acıktıysanız masayı hazırlayayım
Ali Rahmet kısık sesle tam zamanını buldun acıksaydık söylerdik sanki bir saat kadar geç gelsen ne olurdu ...dedi.
H; Yok kızım daha acıkmadık biraz daha dur sonra hazırlarsın.
Elmas işinin başına dönünce Hünkar da Ali Rahmet'e cevap verir.
H; Hayatım ya kız duysaydı çok ayıp ama
F; Duyarsa duysun ya konakta da burda da hep tam sevişmek üzereyken ya her yerden biri çıkıyor ya da odanın kapısına biri dayanıyor. Bana da acısınlar ama ben de insanım benim de isteklerim var değil mi ama.
H; Tamam bitanem senin istediklerin benim de istediğim ama bunu gece yapmayı tercih ediyorum ben herkes uyurken.
Ali Rahmet kırılmış gibi yaparak yüzünü öbür tarafa çevirmişti. Hünkar kocasının kırıldığını görünce gönlünü almanın zor olacağını anlamıştı. Hünkar banyoya gitmek için kalkmaya çalışırken yine kasılması olmuştu ama Hünkar belli etmemek için sesini çıkarmamıştı. Karısına göz ucuyla bakan Ali Rahmet karısının yüzünden acı çektiğini anlamış tavır yapmayı bir kenara bırakarak karısına sarılıp acısına ortak olmuştu.
F; Yavrum ne oldu.
H; Banyoya gidecektim kalkmaya çalışırken kasılmam oldu yine.
F; Gel ben seni götüreyim bitanem. Hadi şimdi çok yavaşça kalk. Bugün çok yoruldun ondan oldu belkide.
H; Bilmem olabilir.
Ali Rahmet karısını yavaşça kaldırmış ve yavaş yavaş banyoya götürmüştü. Hünkar'ı beklemiş işi bitince tekrar koluna girip yatağa götürürken Hünkar Elmas'a seslenmiş akşam yemeği için masayı bahçeye hazırlamasını istemişti. Akşam olmuş masa hazırlanmıştı karı koca karınlarını doyurmuş bahçede çaylarını içtikten sonra odalarına çekilmişlerdi. Odaya girer girmez Fekeli karısının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra Hünkar kendini geri çekip ellerini kocasının gömleğinin düğmelerine götürerek açmaya başlar birkaç düğme açtıktan sonra ellerini kocasının göğsünde gezdirip tekrar kocasının dudaklarına yapışıp öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra kocasının gömleğinin düğmelerini tamamen açıp kurtulmuştu gömlekten Fekeli elini Hünkar'ın elbisesinin fermuarına atarak açıp elbiseden kurtulur öpüşerek yatağa doğru giderler. Fekeli narince karısını yatağa yatırıp kendisi de üzerine eğilip öpmeye başlar bir süre öpüştükten sonra elini Hünkar'ın bacaklarına atıp okşarken dudaklarından ayrılıp boynuna inmişti. Ali Rahmet karısının boynuna ıslak öpücükler bırakarak memelerine inmişti. Meme uçlarına ısırıklar atarak tekrar boynuna doğru öpmeye devam ederken Hünkar elini kocasının pantolonuna atarak kemerini açar. Fekeli kendini geri çekerek karısına bakar
F; Ne bu acelen Yaman Hanım
H; Hadi canım yap artık
F; Tamam bitanem hazır mısın
H; Tabiki
Fekeli Hünkar'ın içine girmişti yavaş yavaş git gel yaparak boşalmış karısının yanına uzanarak karısını kolunun altına alıp göğsüne yatırmış saçlarını okşayarak uyumasını sağlamaya çalışmıştı. Bir süre sonra ikisi de birbirlerinin kollarında birbirlerinin kokusuyla uyuyakalmışlardı.
İYİ OKUMALAR

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin