HASRETİM SANA

597 24 0
                                    

Ruh bedene,
Aşk sevgiye,
Kalp kalbe,
Ben, sana hasretim...

Ali Rahmet kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi Fikret'ti. Fikret Demir'in Berlin'de bulup tanıştığı ve kabullendiği kardeşiydi. Hünkar da durumda haberdar olmakla birlikte Fikret'in gelmesiyle kendisinin de saklamak zorunda olduğu gerçeklerin ortaya çıkacağı düşüncesiyle gerilip huzursuz olmuştu. Ali Rahmet ilk şoku üzerinden attıktan sonra içeri davet edebilmişti Fikreti. İçeri giren Fikret'i Hünkar masaya davet etmiş kocası ve Fikret masaya oturunca Hünkar mutfağa geçmişti. Fikret'e çay doldurup çatal tabak aldıktan sonra masaya geçmiş Fikret'in ağzından bir şey kaçırmaması için dua ederek yemeğine devam etmişti.
Arf:Hayırdır Fikret hangi rüzgar attı seni buraya.
F:Hünkar hanımla evlendiğinizi biraz geç duydum hayırlı olsun.
H:Sağol Fikret.... derken napacağız dercesine bakmıştı Fikret'e.
F:Bir hafta önce Demir arayıp davet etti beni. Geciktim galiba çıktı mı Demir.
H:Dün akşam karısıyla Ankara'ya gitmişler önemli bir mevzu için.
Arf:Peki sen Demir'i nerden tanıyorsun?
Fikret cevaplamadan Hünkar atılmıştı.
H:Fikret Berlin'de Demir'in komşusuydu.... demişti Fikret'ten onay beklercesine.
F:Evet Demir'in Berlin'de komşusuydum.
Ali Rahmet ayağı kalkıp telefona doğru ilerlemiş Demir'in bıraktığı numarayı arayıp haber vermişti. Fikret dinlenmek istediğini söyleyip odasına çekilince Hünkar da masayı toplayıp, yıkadığı bulaşığın ardından kahveleri yapıp gelmişti çocuklarıyla oynayan kocasının yanına. Kocasının kahvesini önüne bırakıp oturduğunda fark etmişti karşısındaki gerginliği Ali Rahmet.
Arf:Yavrum iyi misin
H:İyiyim
Arf:Yavrum Fikret geldiğinden beri sen gergin ve huzursuzsun.
H:Yok bir şeyim iyiyim merak etme.
Arf: Peki madem.
H:Ne olursa olsun beni bırakmayacaksın değil mi
Arf: Ne demek şimdi bu nereden çıktı. Seni nasıl sevdiğimi görmüyor musun? Ne oldu anlatmayacak mısın?
Hünkar dinlenmek istediğini söyleyip çocuklarını alıp odasına çekilmiş, çocuklarını uyuttuktan sonra durum ortaya çıkarsa doğacak sorunları düşünmeye başlamıştı. Züleyha mevzusunda yaşadıklarını tekrar yaşamaya gücü yoktu. Karısının gerginliğimden ve huzursuzluğundan şüphelenen Ali Rahmet odaya çıkıp karısına bakmak istemişti. Hünkar dışarıda ışıltılı, ferah bir hava olmasına rağmen, odanın bütün pencerelerini ve perdelerini sıkı sıkıya kapatmış, dairesel ayaklar üzerine yapılmış sandalyesine uzanır gibi oturmuş ağır bir ritimle sallanıyordu. Sıkı sıkıya kapanmış perdeler yetmemiş olacak ki, gözlerini de kapatmıştı. Artık iyice eskimiş olan sandalyesinin çıkardığı gıcırtılar kasvetli odadaki tek hayat belirtisiydi. Bir süredir kapıdan karısını izleyen Ali Rahmet karısının canını sıkan bir şeyler olduğuna emin olmuş, yanına gidip omuzuna dokunduktan sonra yanağına öpücük bırakıp yanına oturmuştu. Karısının içini kemiren şeyi merak edip sormuştu.
Arf:Yavrum ne olduğunu anlatmayacak mısın? Yüzüne gölgeler düşmesine sebep olan, odalara kapanıp düşüncelere dalmana sebep olan şey neyse anlat bana bileyim. Bileyim ki derdine derman olayım.
H: Böyle bir şey nasıl söylenir, nasıl anlatılır bilmiyorum ama duyunca beni bırakma dan korkuyorum.
Arf: Yavrum ben sensiz yaşayamam ki. Hadi anlat bakalım içini kemiren neymiş öğreneyim.
H:Böyle bir şey nasıl anlatılır ki?
Arf:Ne oldu yavrum korkutuyorsun beni.
H:Ali Rahmet mevzu Fikret.
Arf:Yavrum Fikret'in gelmesinden rahatsız olduysan usulünce bizim evlerden birine gönderirim.
H:Hayır canım öyle bir şey değil. Demir hani demişti ya Berlin'de kardeşim varmış diye
Arf :Evet yavrum yoksa
H:Demir'in kardeşi Fikret
Arf:Nasıl olur bu.
Hünkar tam olan biteni anlatacakken Lütfiye Hünkar'ı görmeye gelip Fikret'in geldiğini görünce her şeyi anlatmaya başlamıştı.
L:Tam zamanında geldim galiba bazı gerçekler gün yüzüne çıkmaya başlamış belli ki.
Arf:Sen gelmeden Hünkar Demirle Fikret'in kardeş olduğunu söyledi. Anlatacak misiniz neler olduğunu.
L: Safiye Musa'nın Rana'yla ilişkisini öğrenince o da Adnan'ın koynuna girdi. Adnan Safiye'nin hamile kaldığını öğrenince onu terk etti. Ama Safiye buna rağmen ısrarla doğurdu Fikret'i.
Arf: Rana beni Safiye'de Musa'yı mı aldatmış. Peki Adnan neden gebe olduğunu öğrenince terk etti.
L:Hünkar öğrenmesin diye.
Fekeli karısına dönerek
Arf: Sen nasıl öğrendin peki.
H:Musa bu durumu öğrenince Safiye'yi evden kovmuş o da konağa gelip Adnan'dan yardım istedi ama umduğunu bulamadı. O gecenin sabahı ben Safiye ile konuşup durumu öğrenince Berlin'e gönderdim.
Hünkar daha sözünü bitirmeden Ali Rahmet kalbini tutarak karısının ayaklarının dibine düşmüştü. Hünkar kocasını öyle görünce bir çığlık atıp ağlamaya başlamış bir yandan ağlarken bir yandan da kalp masajı ve suni teneffüs yapmayı ihmal etmemişti. Hünkar ilk yardımı yaparken Lütfiye de ambulansı aramıştı.Kısa bir süre sonra ambulans gelmiş Ali Rahmet hastaneye kaldırılmıştı. Doktorlar müdahale ederken Hünkar dışarıda duramamış, doktorların itirazlarına rağmen odaya girip elini tutarak varlığını hissettirmişti kocasına. Doktorlar zor da olsa Hünkar'ı koridora çıkarıp Ali Rahmet'i yoğun bakıma alacaklarını ilk 72 saatin kritik olduğunu söylediklerinde Hünkar dizlerinin üstüne çöküp kalmıştı. Lütfiye ve eşi Hünkar'ı sakinleştirmeye çalışmış ama başarılı olmamışlardı. Lütfiye konağa gidip Saniye'ye durumu anlatmış çocuklarla ilgilenmesini isteyip hastaneye dönmüştü. Hastaneye döndüğünde Hünkar'ı aynı yerde dizlerinin üstüne çökmüş vaziyette bulmuştu. Doktorların yardımıyla zor da olsa Hünkar'ı kaldırmış sakinleştirici yaptırmıştı. Hünkar uyurken geçen birkaç saat içinde haberi alan Demir uçakla gelmiş annesine destek olmak için konağa geçmeden hastaneye uğramıştı. Çukurova da bunlar yaşanırken Züleyha hayati tehlikeyi atlatmış jandarmaya verdiği ilk ifadede Yılmaz'ın onu vurduğunu öldürmek istediğini söylemişti. Bu durumu öğrenen avukatlar ne Ali Rahmet'in durumunu Yılmaz'a ne de Yılmaz'ın durumunu Demir'e bildirebilmişlerdi. Annesinin ilaçla uyutulduğunu öğrenen Demir duvara yaslanmış gözünü yoğun bakımda yatan Ali Rahmet'ten ayırmadan konuşmaya başladı.
D:Ali Rahmet abiye bir şey olursa annem yaşayamaz. Ne olur ona bir şey olmasın.
Bu olanlardan dolayı kendini suçlayan Fikret'in bilmediği şey Demir'in şuan da ondan güç bulmasıydı. Fikret kendini suçlarken Demir
D:Yaşadığın hayatın en masumu sensin Fikret. Sen de böyle olsun istemezdin ki. Suçlama sakın kendini.
F:Ben gelmeseydim bunlar yaşanmayacaktı.
D:Yapma kardeşim.
Haber bütün Çukurova da duyulunca herkes hastaneye akın etmişti. İlacın etkisi geçip uyanan Hünkar koridora çıkıp yoğun bakımın önündeki kalabalığı görünce durumu yanlış anlayıp insanları yararcasına Ali Rahmet beni bırakma diyerek yoğun bakım odasına girmişti. Kocasının öldüğünü sanan Hünkar cihaza bakıp yaşadığını görünce kocasını öpüp konuşmaya başlamıştı.
H: Bir an kayboldun gibi! Yaşadım kıyameti,
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti.
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma,
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma.
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından,
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından.
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde,
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde.
Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş,
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş.
Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine,
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine.
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar,
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar.
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın,
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın.
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi,
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi.
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım,
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım.
Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden,
İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden.
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm,
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.......

Beni sensiz bırakma aç gözlerini yine isteme beni yeter ki yaşadığını bileyim. Böylesi çok zor be canım. Çok yalnızım.
Hünkar kocasıyla konuşurken başhekim gelip çıkarmıştı onu. Hünkar herkesi eve gönderip bir tek kendi kalmıştı kocasının başında. Sanki geçen zaman geçmesi gereken kritik saatlerden değil de Hünkar'ın ömründendi. Günler geçmiş kritik yetmiş iki saatin sonuna gelinmiş, doktorlar Ali Rahmet'i uyandırmak için yoğun bakım odasına girmişlerdi. Bir süre sonra çıkıp Ali Rahmet'in uyanıp karısını görmek istediğini söylememişlerdi. Ama başhekim Hünkar'ın bitkin halini görünce Ali Rahmet üzülmesin diye Hünkar'a onu görmek istediğini söylemeyip Demir'i göndermişti yanına. Demir Ali Rahmet'in yanına girince Hünkar kocasının kendisini istemediğini düşünüp hastane bahçesine çıkmış ağacın altına oturup ağlamıştı. Omuzunda hissettiği elle önce ele sonra sahibine bakıp ayağı kalkıp oğluna sarılmıştı.
D:Anne Ali Rahmet abi seni bekliyor sen burada oturmuş ağlıyorsun. Hadi sil gözlerini git yanına. Hünkar denileni yapmış gözlerini silip kocasının yanına gitmişti. Odaya girdiğinde suçlu bir çocuk gibi başını eğip kapının önünde beklemeye başlamıştı.
Ar :Yavrum yabancı gibi niye orada duruyorsun? Gelsene yanıma özledim seni.
Hünkar başı önünde kocasının yanına ilerlemiş elini tutmuştu.
Ar:Uyanır uyanmaz seni görmek istedim ama sen gelmedin.
H:Ahmet bey Demir'e onu görmek istediğini söyleyince bana kızgın olduğunu düşündüm.
Ar: Sen de beni istemiyor diye ağladın değil mi.
H:Ağlamadım.
Ar: O zaman neden zümrütlerinden mahrum bırakıyorsun beni.
Hünkar başını kaldırıp kocasına baktığında Ali Rahmet karısının gözlerinin kızardığını görünce yataktan doğrulmuş karısını kendine çekip öpmeye başlamıştı.
F: Sakın bir daha ağlama. Başkalarının hatalarının günahlarının bedelini artık biz ödemeyeceğiz yavrum.
Rüyalar bile geceleri bekler.
Gizlice görünmek için,
Yüreğimdesin, saklısında içimin,
Gizlice sevgilim.

Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün,
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu

Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi,
Özlüyorum derin yok oluşta
Gizlice sevgilimi.
H:Ben sana hasretim Ali Rahmet.
Arf:Ben de sana hasretim yavrum. Hadi gel sokul yanıma.... Diyip biraz daha kenara çekilip karısının yanına uzanması için yer açmıştı.
İYİ OKUMALAR
Yoğunluktan dolayı biraz geç gelebiliyor bölümler. Galiba birazda saçma oldu. Kusura bakmayın umarım beğenirsiniz. Yorumlarda buluşalım

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin