SADRİ ALIŞIK'A BENZİYORSUN

395 34 14
                                    

Aradan iki gün daha geçmiş tam 5 gün olmuştu.Hünkar yine Ali Rahmet'siz bir güne merhaba demişti.Artık bir başına odada oturmaktan sıkılmış soğuk havaya rağmen kendini seraya atmıştı sabahın erken saatinde. Saatler geçmiş uyanıp konağa giden Saniye konağın kapısını açık bulunca tedirgin olmuş yukarıya çıkıp hanımını uyandırmayı düşünmüştü ki odanın kapısını iki kere tıklatmış ses gelmeyince kapıyı açıp içeriye gidecekken hanımının odada olmadığını fark etmişti. Hemen aşağıya inip Lütfiye'ye sormuştu.
S; Günaydın Lütfiye hanım sizi de rahatsız ettim ama ben konağa geldiğimde konağın kapısı açıktı yukarıya çıktım hanımıma haber vereyim diye odasında yoktu her yere baktım bulamadım belki sizin haberiniz vardır diye size sormak istedim.
L; Hayır benim haberim yok bu havada ve bu saatte nereye gider ki?
S; Çok merak ediyorum haber vermeden gitmezdi.
Lütfiye hemen üzerini değiştirip odadan çıkmış, evin her yerini aradıktan sonra serada olabileceğini düşünüp oraya bakmıştı. Hünkar serada çiceklerine öyle dalmıştı ki Lütfiye'nin kendisine seslendiğini duymadığı için Lütfiye Hünkar'ı dürtmek zorunda kalmıştı.
L; Hünkar iyi misin canım üşüyeceksin konağa girelim.
H; İyiyim ben
Lütfiye Hünkar'ın koluna girip konağa doğru ilerlerken
L; Kocan bir an evvel gelse de senin şu mahkeme duvarı suratını daha fazla çekmek zorunda kalmasak.
H; Böyle bir zorunluluğun yok içeriye girdik zaten ben odama çıkıyorum daha fazla görmek zorunda kalmazsın beni.
L; Hünkar şaka yaptım.
H; Ben şaka yapmıyorum ama.
Hünkar yine odasına kapatmıştı kendini. Demir'in ısrarlarına rağmen yine aşağıya inmemiş odadan dahi çıkmamıştı. Kocası gittiğinden beridir oğlunun bütün eşyalarını kendi odasına taşıdığı için odadan çıkmasına gerek kalmıyordu bu sayede.Vakit öğlen saatlerini vurduğunda Ali Rahmet'in aramaması çok üzmüştü Hünkar'ı bu saatten sonra da aramayamayacağını çok iyi biliyordu. Kocası gittiğinden beri yemek yememesi sebebiyle baş gösteren halsizliğin yanı sıra kızının bugün tekmelememiş olması da canını sıkmıştı. Bir yandan aşağıya inip Demir'e durumu anlatmak istiyor bir yandan da kimseye panik yaptırmak istemiyordu. Belki biraz dinlenirsem herşey normale döner diye uyumaya karar vermişti. Birkaç saat sonra uyandığında durum hala aynıydı. Aşağıya inip durumu anlatmayı düşündü. Hünkar aşağıya indiğinde
D; Ooo Hünkar Sultan tahliye mi oldunuz.
H; Demir sana birşey söylemem gerek.
D; Söyle anne hayırdır
H; Demir Zeynep bugün hiç tekmelemedi.
D; Ne
H; Zeynep tekmelemedi diyorum.
L; Bu pek hayra alamet değil hemen doktora gidiyoruz.
Lütfiye Saniye'ye seslenip
L; Kızım Hünkar'ın mantosuyla çantasını getir çabuk.
Saniye denileni yapmış Lütfiye ve Demir de hazırlandıktan sonra çıkmışlardı evden.
L; Kaç gündür ağzına lokma koymadın o yüzden oldu belki de.
D; Ne zamandır tekmelemiyor.
H; Dünden beri.
L; Sen bunu bize yeni söylüyorsun.Yok sen bu çocuğu istemiyorsun belli ki ölsün diye yapmadığın şey kalmamış.
Hünkar gözyaşlarını silerek.
H; Ali Rahmet hiç aramadı mı bugün.
L; Hayır aramadı.
H; Ben burda ölsem haberi olmayacak beyefendinin.
D; Abartma anne. Fekeli'nin işi vardır arayamamıştır. Hem onun sana olan sevgisinden şüphen mi var. Bu halini duysa çok üzülür.
Nihayet hastaneye varmışlardı. Demir Aykut'a durumu anlatırken Aykut sedye göndermişti arabanın yanına Hünkar için. Hünkar her ne kadar diretse de Lütfiye'nin zoruyla yatırmislardı sedyeye. Sedyenin yanında yürüyen Lütfiye karnındakini birazcık düşünseydin keşke diyip sitem ederken almışlardı odaya Hünkar'ı.Yapılan gerekli muayene ve tetkilerden sonra Aykut.
Ay; Yapılan tetkik ve muayene sonucunda kötü bir durumla karşılaşmadık .Ama Hünkar hanım uzun süren açlık bebeğin gelişimini engelleyip hareketlerini kısıtlamış olabilir.
H; Ne
D; Biz seni ye diye zorlarken bu sebeple zorluyorduk ama sen dinlemedin.
H; Abartmadan istersen.
Ay; Hünkar hanıma bir serum takalım serum bitince gidebilirsiniz ama yemek yemek şartıyla.
Aykut serumu takmış ve Demir'i son kez muayene etmek için odadan çıkarınca Lütfiye'yle başbaşa kalan Hünkar
H; Sen de gitseydin.
L; Burdan beraber çıkıp gidicez.
Hünkar'ın serumu ,Demir'in muayenesi bitmiş hastaneden çıkıp evin yolunu tutmuşlardı. Yol boyu Lütfiye ve Demir konuşmuş ama Hünkar aklı kocasında olduğu için söylenilenleri anlamamıştı. Eve vardiklarında dinlenmek istediğini söyleyip odasına çekilmişti Hünkar .Akşam yemeği saatinde masa hazır olunca odaya çıkıp yemeğe çağırdıklarında yine yemek istemediğini söyleyip göndermişti. Aşağıda herkes yemeğe başladığı an içeri giren Fekeli karısının masada olmadığını görünce odaya yönelmiş, kapıyı açıp içeriye girdiğinde pencereden dışarıyı seyreden Hünkar arkasındaki kişiye
H; Ne o artık kapıyı vurmadan mı giriyorsunuz. Yemiycem dedim ya.
F; Kendi odama girerken izin almam gerektiğini bilmiyordum.
Hünkar kocasına doğru dönerek.
H; Sen erken geldin.
F; Evet yavrum hasretine dayanamadım.
Hünkar koşar adım kocasına doğru gidip boynuna sarılmıştı
H; Hoşgeldin bitanem çok özledim seni.
F; Hoşbulduk yavrum da neden burdasin aşağıda herkes yemekte.
H; Canım istemiyor.
F; Hadi gidip beraber yemek yiyelim.
Beraber el ele aşağıya inip masaya oturmuşlardı. Ali Rahmet her zamanki yerine değil de karısının hemen yanına oturmuş, Hünkar da başını kocasının omzuna yaslamıştı ki Demir Saniye'ye seslenerek Fekeli ve annesinin yemeğini getirmesini söylemişti. Hünkar bir an kocasının omuzundaki başını kaldırıp
H; Sen zayifladın mı...diye sordu.
F; Yok yavrum ama sen zayıflamışsın. İyi görmedim seni.
H; Sen önce kendine bak.
Karşılarında oturan Demir yüzündeki tebessümle olanları izlerken daha fazla dayanamamış ,içten içe bazen sesli , elini ağzında tutup kahkahasını engellemeye çalışarak gülmeye devam ediyordu.
H; Demir
D; Tamam sustum
Hünkar ve Fekeli birlikte yemeklerini yiyip kalktıktan sonra çay içmemiş odalarına geçmişlerdi. Kavuşmalarının tadını çıkarmak isterken Demir yaşananları anlatmaya karar verip kapıya dayanmıştı.
H; Gel
D; Fekeli konuşmanız lazım
H; Demir
F; Sabah konuşsak olmaz mı Demir
D; Acil Fekeli
H; Demir dedim
D; Karışma sen anne.
Fekeli Demir'le konuşmak için odadan çıkmış aşağıya Demir'in yanına inmişti. Fekeli yanına gelmesiyle Demir annesinin günlerdir ağzına tek lokma koymadığını, düzenli uyumadığını, kendisini odaya kapatıp çıkmadığını ve bu sebeple sabah hastanelik olduğunu bebeğin hayatı tehlikesi olduğunu anlatmıştı bir çırpıda. Ali Rahmet duydukları karşısında hem çok üzülmüş hem de içten içe kızmıştı karısına. Karısının yanına gidip neden böyle bir şey yaptığını sormak istiyor bir yandan da sebebini bildiğini biliyordu. Çünkü kendisi de bu süre zarfında karısının yaşadıklarını yaşamıştı. Birbirlerinden ayrı nefes alamadıkları için ayrı kaldıkları süre zarfında hayatı zindan etmişlerdi kendilerine. Demir'e iyi geceler diyip yukarı karısının yanına çıkmıştı. Hünkar kırmızı mini geceliğini giyinmiş kocasını bekliyordu. Ali Rahmet kapıyı açıp da karısını o şekilde görünce küçük dilini yutmuştu adeta. Ali Rahmet kapıyı kapatır kapatmaz yapışmıştı karısının dudaklarına. Hem öpüşüp hem de soyundurmuşlardı birbirlerini bir süre sonra yatağa geçmiş, arzu ve şehvetle öpüşmeye devam ediyorlardı. Ali Rahmet elini karısının bacaklarını attığı an Hünkar kocasını üzerinden itip kendini geri çekince Ali Rahmet midesinin bulandığı için böyle yapmış olabileceğini düşünüp yatağa yerleşmişti iyice. Karısının yataktan çıkmayıp başını göğsüne bırakıp uyumasına şaşırmış bir yandan da sevişirken neden böyle birşey yaptığına anlam verememişti.Gögsünde uyuyan karısının saçlarını okşayarak karısının kokusuyla o da uyuyakalmıştı. Gecenin karanlığı yerini sabah kızıllığına bıraktığında burnunda karısının kokusuyla uyanmıştı Ali Rahmet. Göğsünde yatan karısını uyandırmaya kıyamadığı için bir süre sadece izlemeyle yetinmiş, biraz zaman geçtikten sonra dünkü mevzuyu konuşmak için uyandırmaya karar vermişti. Örtünün üzerinde açıkta kalan kolunu öperek uyandırmıştı karısını. Kocasının göğsünde uyanan Hünkar başını kaldırıp kocasının boynunu öpüp kokladıktan sonra.
H; Günaydın bitanem.
F; Günaydın yavrum.
H; Çok mu uyudum saat kaç?
F; Daha çok erken yavrum. Ben biraz konuşalım diye uyandırdım seni.
H; Konuşalım
F; Önce şunu sorayım. Gece sevişirken neden bir anda beni üstünden ittin.
H; Sen neden beni aramadın?
F; Sürpriz yapmak istedim. Ama sen seni unuttuğumu düşündün değil mi?
H; Hayır sen beni unutmazsın. Sadece sana birşey oldu sandım.
F; Seni üzdüysem özür dilerim. Şimdi gelelim asıl meseleye sen günlerce aç kalmışsın, kızımız tekmelemeyince hastaneye gidip hayatî tehlikesi olduğunu öğrendin. Peki bunu kendine ve çocuğumuza neden yaptın?
H; Demir mi anlattı bunları tabi o anlatmıştır ağzında bakla ıslanmaz onun. Sen olmayınca hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden hem sanki sen benden çok farklı durumdasın. Hem benim kızım gayet iyi babası da yanımızda olduğu sürece daha iyi olacak. Bir daha ne olursa olsun sakın bırakıp gitme beni olur mu?
F; Bu konuyu daha sonra konuşacağız. Seni bırakıp gitme mevzuuna gelirsek ben sana beraber gidelim dedim sen istemedin.
Yatakta kocasının üzerine doğru eğilip konuşan karısının boynuna kafasını gömmüş o huzur bulduğu kokuyu solumaya başlamıştı. Bir süre sonra yeniden yatakta sevişiyorlardı ve Ali Rahmet kendisini karısının yanına bırakmış nefes alışverişini düzenlemeye çalışıyordu.Sevistikçe birbirlerine duydukları özlemleri azalacak yerde daha da artmış Hünkar yeniden kocasının dudaklarına yapışmıştı bir süre öpüştükten sonra kendini geri çekip kocasının kulağına fısıldayarak
H; Doyamıyorum sana sanki kırk yıldır Hasretim.
F; Ya ben Hünkar hasretine dayanamayıp erken döndüm. Çıkmayalim bugün yataktan akşama kadar sevişsek yine doymam sana.
H; Aklından bile geçirme hadi kalk üstümden duş alıcam.
Ali Rahmet karısının üzerinden kalkıp banyoya gitmesine izin verdikten sonra kendini yatağa bırakmış, karısının hasretiyle zor geçen beş günü düşünmüş ve bugün işe gitmemeye karar vermişti. Hünkar'ın duştan çıkmasının ardından Ali Rahmet'te duşa girmiş çıkınca önce Çınar'ın yanına gidip onunla ilgilenmişler sonra da el ele masaya geçmişlerdi. Hünkar'ın kocasının yanındaki neşeli hali başta Demir olmak üzere herkesin dikkatini çekmişti tabi Hünkar'ın Lütfiye ve Berika'ya olan mesafeli tavrı da. Hünkar'ın kahkahaları eşliğinde yapılan kahvaltının ardından Ali Rahmet karısını çalışma odasına götürüp konuşmak istemişti bu konuda
F; Yavrum Lütfiye ve Berika'yla aranda birşey mi var.?
H; Yok bitanem nerden çıkardın
F; Onlara olan mesafeli tavrından. Yoksa o mevzu hakkında konuşmadınız mı hiç.
H; Konuşacak birşey yok.
F; O zaman ne bu tavrın
H; Sadece Lütfiye ve Berika'nın bu durumu benden saklamalarına kızdım. Bu konuyla ilgili sadece bunu sormak istiyorum .
F; Tamam yavrum ne zaman istersen o zaman sorarsın ama ben
H; Sakın sakın sen kendini suçlama Ali Rahmet beni düşündüğün için söylemediğini biliyorum.
Günün büyük bir kısmını dipdibe geçirmişlerdi. Ali Rahmet her bulduğu fırsatta Demir'in yanlarında olmasına aldırmadan karısına sırnaşıp durmuştu. Belki onlar farkında değillerdi ama bu durum Demir'in çok hoşuna gitmiş Hünkar'ın söylenmelerine gülmeye başlamıştı. Vakitlerinin geri kalan kısmında Çınar'la oynamış ve kitap okumuşlardı. Akşam yemeği saati yaklaşırken Hünkar, Lütfiye ve Berika'yla çalışma odasına çıkıp konuşmaya karar vermişti.
H; Benden neden sakladınız
Berika Ali Rahmet'in anlatmış olabileceğini düşünmediği için
B; Neden bahsediyorsun
H; Herşeyi biliyorum Adnan'dan hamile olduğunu neden bana söylemedin.
B; Söyleyemedim Hünkar. Hem öğrensen ne yapabilecektin ki.
H; Belki birşey yapamazdim ama gerçeğin ortaya çıkmasını herkesin Adnan'ın nasıl biri olduğunu ögrenmesini sağlardık.
L; Herşey geçmiş gitmiş hiçbir şeyi geri getiremezsiniz bu saatten sonra.
H; Hiçbir şeyi geri getirmeye ve bu konuyu daha fazla deşip Berika'yı üzmeye niyetim yok. Sadece daha fazla kırgın kalmak istemiyorum size.
Aralarındaki kırgınlığı bitirip yemeğe inmişlerdi. Masada Ali Rahmet ve Demir'in koyu bir sohbete daldığını görünce yüzü gülmüştü. Hünkar'ın yanına oturmasıyla konuşmayı bitirip karısıyla ilgilenmeye başlamıştı Ali Rahmet.
F; Yüzün hep böyle gülsün yavrum çok yakışıyor sana.
D; Evet anne kötü günler geride kaldı. Bak hepimiz biraradayız şimdiye kadar yaşattiklarim için senden ve Ali Rahmet abiden kerelerce özür dilerim. Bu arada Berika hanım herşeyi öğrendim babam adına sizden de özür dilerim. Belki bir özür affettirmez yaptıklarını ama benim elimden birşey gelmez..Ali Rahmet abi keşke sende annemin zorla o adamla evlendirileceğinden haberdar olup kurtarabilseydin annemi. Neyse daha fazla eskileri karıştırıp canınızı sıkmayayım. Anne ben yarın kızımı almak için Züleyha'ya dava açıcam.
H; Ama Demir onun anneye ihtiyacı var evladım.
D; Anne biz az önce Ali Rahmet abiyle konuştuk yanınıza yerleşmem için ikna etti beni.Kizim da Çınar ve Zeynep'le burada büyüsün istiyorum.
H; Çok sevindim yavrum.
Akşam yemeğinden sonra edilen keyifli sohbete çay da eşlik etmişti. Demir'in tv de Sadri Alışık filmi var demesi üzerine hepsi televizyon karşısında toplanmış Yalnızlar Rıhtımı'nı izlemeye başlamışlardı ki Demir'in
D; Ali Rahmet abi dikkat ettim de sen Sadri Alışık'a benziyorsun demesi üzerine bir kahkaha kopmustu Fekeli konağında.
IYI OKUMALAR
Umarım beğenir ve keyifle okursunuz

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ /HÜNFEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin