Selamın hellooo. Ben geldim yinee. İkinci bölüm atayım dedim sıkıldık yazdık bişiler. Pek içime sinmedi ama bir dahakine artık.
Derin derin nefes alarak önümdeki ela gözlü adam baktım. Kapıya yaslanmış 'Ee' dercesine bakıyordu. Ne söylememi bekliyordu anlamıyordum ama sırıtmadan edemedim. Gözleri gülüşüme kaydı.
''Yarışmaya Ordu'dan katılıyorum. 24 yaşındayım, yeni mezunum.'' dedim ciddiyetsiz halimle. Gözleri tekrar gözlerimi bulduğuda yeşillerim titreşti sanki ya da tansiyonum düşüyordu. Düşünürsek dünden beri şimdi içtiğimiz çay dışında mideme bir lokma bir şey girmemişti. 'Tansiyondur o tansiyon.' diye kendimi avutmaya çalıştım. Yoksa burada kafayı yiyecektim. Evelallah kendimizi çok seviyorduk ama benim bile kabul etmekte zorlanacağım şeyler vardı.
Yaslandığı kapıdan çekilip elini uzattı. ''Baran ben de.'' Uzattığı eline baktım ve elimi ellerine kaydırdım. Biliyoruz paşam anan anlattı demek istesem de ona karşı lakayt tavrımı sergileyemiyordum. Beni ürküttüğünü saklayacak değildim.
Sertleşmiş avuç içleri benim kremlerle baktığım ellerimle kavuştu. Boğazımı temizleyip elimi kaçırdım ondan. Elimin titremesi şu an enson isteyeceğim şeylerden biriydi.
Aman allah korusun. Bir de bununla uğraşamazdım.
''Kaç yaşındasın?'' neşeli sesimle içeri doğru yöneldim. Kapı önü buz gibiydi ve ben hala köpek gibi titriyordum. Kapı önlerinde sürünmeyi de hiç mi hiç istemiyordum. Ne konuşacaksak soba başında da konuşabilirdik. Arkamdan gelen adım sesleriyle peşimden geldiğini anladım. Hafif sert sesiyle ''26.'' dediğini duydum.
''Burada genelde her türlü eşya vardır. Doktorlar gelmeden önce ben kalıyordum.'' diye devam etti sözlerine. Soba başında durup ona yandan bakış attım. Kanepeye kurulmuştu ilk saniyede. Üstünde örgü bir kazak ve siyah bir pantolon vardı. Benim neon turuncu çoraplarımla durduğuma baktığımızda benim tam tersi olan bir kişiliği oldukça belliydi. Belki de ondan dolayı rahatsız olmuştum.
Övünmek gibi olmasın ama ben aşırı gevşek bir insandım. O ise tam tersi aşırı ciddi duruyordu. Sikerlerdi böyle işi cidden. Resmen buradaki 1.5 yılım bana zehir olacaktı. İçimi karalar bağlarken somurttum.
'' Nevresimler temiz, annem doktor gittikten sonra evi temizledi.'' Usulca başımı salladım. ''Kira içinse.'' diyip koltuğa iyice yayıldı. '' Babam akşam sözleşmeyi getirir, veririm sana o gelince.'' Kafamı bir kere daha usulca salladım. Hayırdır der gibi gözünü kırpıp kafasını salladı.
Hiç öyle bakma be Baran'ım, çok mutsuzum.
''Hiç, öyle yol yorgunuyum.'' dedim sessizce. Adam ilk tanıştığı kişilikle şu an karşında duran arasındaki farkı anlayabiliyordu. Ben ve sessizlik çok ayrı dünyalardı. Gel gör ki bu adamın var oluşu bile şu an beni rahatsız ediyordu. Ulan alt tarafı kanepede uzanıyordu adam, ben niye geriliyordum amına koyayım? Aptal Turgut diyip kendimi dövesim gelmeye başlamıştı artık.
''Burada market var mı ?'' sorumla beni incelemeyi bırakıp karanlıktan dolayı koyulaşmış olduğunu düşündüğüm gözlerini bana çevirdi. Akşam altıydı ama çoktan güneş batmıştı. Sonbahar değil de kış ayındaymış gibiydi burası.
''Ne istediğine bağlı." dedi sağ eliyle çenesini kaşırken. ''Nasıl yani?'' dedim anlamayarak. Ulan alt tarafı bir market sormuştum, ne tatava yapıyorsun?
''Şöyle ki'' diyip keyifle doğruldu kanepeden. Beni zor durumda bırakmayı canı gönülden istiyor gibiydi. 'Burada duruşunla bile rahatsız ediyorsun zaten şerefsiz.' deme isteğimi görmezden geldim. Şu an hiç dayak yiyesim yoktu. Kendimi çok sevdiğimi söylemiş miydim ?
''Burası küçük bir köy, market var ama alabileceğin şeyler çok kısıtlı.'' Hmm'layarak kafamı salladım. ''Şampuan da vardır herhalde ?'' omuz silkti. ''Beni götürürsün herhalde canım kardeşim.'' diyip ona doğru yanaştım sulanarak. Yüzünde tiksinmiş bir ifade oluşurken keyifle sırıttım.
Bu herifle uğraşmak çok eğlenceli olacaktı. Madem önümde durması bile rahatız ediyordu beni, bende onu edecektim.
Turgut'tum ben.
İstediğini yapan şerefsizin teki.
Tabi ben kendime bu kadar güvenirken feleğin güzel bir tokatını yemeden olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES BİLE ALMADAN (GAY)
Humor(TAMAMLANDI)➰ Ellerim kondom kutusuna giderken arkamdan ''Çüşş amına koyayım çüşş'' sesi geldi. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Arkamı döndüm. ''Hayırdır birader ?'' dedim yüzüne arsızca bakıp. Tek kaşımı kaldırmış şerefsiz edasıyla bakıyordum re...