NEFES BİLE ALMADAN (GAY)

9.Bölüm ''Ev Değiştirmek''

'' O güünnn açannn çiiçeeekler gibiyiizzzzz'' şarkıya eşlik ederek odanın kapısına geldim. Baran uyanmıştı ama hala aynı pozisyonda yatıyordu. ''Hmm'' diyip dudaklarımın üstüne götürdüm elimi. Elim dudağımın üstünde hareket ederken sırıtttım. Utanıyordu sanırım şerefsiz.

İki gün önce nöbette olduğum için kriz anına zar zor yetişmiştim. Baktım böyle olmuyor 'Ulan Turgut' dedim 'sen yaparsın bu işi'

Düzelene kadar bende kalsın diye köpek gibi yalvardım ailesine. En son Hafize teyzenin bacaklarına sarılmış olsam da onların da en iyi çözümü buydu. Yüzsüzlükte sınır tanımıyordum harbiden. Hiçbiri uzun zaman ardından ortaya çıkan krizlerin nedenini anlamıyordu. Aslında nedeni tam olarak karşılarında duruyordu. Puşt ben ! Bey babam ne kadar da haklıymış oysaki. Tam bir puşttum.

Babam demişken iki gün önce kredi kartımı da iptal etmişti. Tabi Turgut'ta çözümler tükenmezdi anam. Canım anama attığım iki üç yavşak mesajla kadın hesabıma biraz para yollamıştı. Gerçi o paraya dokunmayı düşünmüyordum. Felekle 12 Aralıkta bir randevum vardı.

Yatağımda uzanan herife yaklaştım. ''Kalk lan artık. Hizmetçin belledin beni resmen.'' yakına yakına dürttüm onu. Kafasını benim kokum sinmiş yastığa bastırdı.

Tamam Baran, o yastığı yavaşça köşeye koy. Yoksa hiç hoş şeyler olmayacak...

Günlerden pazar, aylardan kasım idi. Bir Turgutçuk vardı beli tutulan. Kanepe köşelerinde sürünüyordu.

Ben de isterdim onunla yatmayı ama tam olarak -bakın altını çiziyorum- kelimenin tam anlamıyla ben yatağa girmeye çalışınca, götümü ayağıyla itmiş, karşı duvara yapışmamı sağlamıştı. Burnuma bir şey olduğunu sanıp azıcık korksam da allahıma şükür sapasağlamdım. İki gündür kanepede sürünüyordum. Halbuki daha geçen gün bana yatmak için yer vermişti...

Dengesiz bir puşttu.

Üstündeki yorganı çektim. Üzerinde kısa kollu tişörtü altında benim şortlarımdan biri öylece yatmaya devam etti. Ona kendimden bir kaç yazlık kıyafet giydirmiştim çünkü gece uyandığında su gibi kalkıyordu. Onu çıplak görme şerefine nail olsam da bakmamaya çalışmıştım. Göreceksem de en azından böyle olmayacaktı. Dalgalı saçları yastık yüzünden biraz şekil almıştı. Komik duruyordu.

''Hadi oğlum hadiii.'' omuzunu dürttüm bir kez daha. Hırkamın uzun ipleri aramızda sallanıp alnına çarpıyordu. ''Tost yaptım lan elcağızımla.'' İpten kurtulmak için yüzünün hepsini yastığa gömdü. ''Yeni gelin gibi naz yapma lan yeter!'' atarlanan sesimle kafasını sinirle kaldırdı.

Yüzümüz arasında bir kaç santim vardı. Göz kırpttım. İstediğimi elde etmiş, keyifli keyifli odadan çıkmak için kapıya yönelmiştim bile. ''Hırka giy gelirken. Valla içerisi buz gibi, kıymetli götün donar.'' seslenmemle büyük bir oflayış duydum. Rahatça gülümsedim. İki gündür zar zor tepki alıyordum heriften.

Mutfaktan gelen şarkı sesiyle oynaya oynaya gittim. Tostları koyarken eşlik ediyordum. ''Ayırmazzzz biziii hiç kimseee''

********

Baran'ı zorlamalarımla tostunu bitirtmiş, bir bardak da çay içirtmiştim. Gerçi iki gündür zorla içirdiğim şekerli su dışında ağzına bir şey koymadığı için bedeni iflas ediyordu artık. İyi geldi iyi dedim kendi içimden.

Kanepe üstünde ölü gibi oturuyordu. ''Amına koyarım ha!'' ani çıkışımla şaşkınlıkla bana döndü. Omuz silktim. Hem evimde kalıyordu hem de bana surat asıyordu. Teknik olarak onu evimde zorla tutuyordum ama bu konu beni hiç alakadar etmiyordu...