''Yani siz şimdi Elif için beni de kaçırdınız öyle mi ? ''
Kafamı sağa doğru eğmiş anlamaya çalışıyormuşum gibi durdum. Kafasında siyah bere olan kısa adam kafasını salladı. Esmer teni soğuktan kızarmıştı. Ellerinde yaralar , yüzündeki izlerle tam bir serseri gibi duruyordu. Düz büyük burnu, koyu kahve gözler loş ışıktan dolayı gölgeleniyordu. Taş çatlasa 25 yaşındaydı. Dudak büktüm. Dua edelim de benden küçük olmasındı. Küçükleri dövmekten hiç haz etmezdim. Zevkine vara vara dövecektim bu şerefsizi.
''Abi bu adam niye hiç zorluk çıkarmıyor?'' dedi hemen yanında bulunan andaval. Geçen gün bir güzel dövdüğüm herif burnundaki kırık yüzünden zar zor açıyordu gözünü. Yüzünün her yeri morarmış ve şişmişti. Salak resmen buz koymayıp acısını arttırmıştı.
Abi dediği gerizekalıyla olan benzerlikleriyle 'Belki de kardeşlerdir.'dedim içimden. Elif yanımda ağlıyordu. Onu da bir sandalyeye bağlamışlardı ama aramızdaki tek fark Elif ağlayıp bağırdığı için ağzında bir bant bulunuyordu. Bende misafirliğe gelmişiz gibi davranıyordum. Elif bana hayal kırıklığıyla bakıyordu. Ne bekliyordu ki?
Sağlık ocağı çıkışı Elif komşudan çıktığın için karşılaşmış ve birlikte eve yürüyorduk. Abisi hakkında endişelerini dile getirirken bende durumunu anlatıyordum. Her ne kadar dört gündür evimde olsa da her gece kabus görüyordu ama şiddetleri azalmıştı. En azından bana tepki veriyordu. Konuşurken önümüzde şahin marka araba durmuştu ve Elif'i bu burnu kırık mal arabaya sokarken, abisi benimle dalaşıyordu. Açıkcası ben burnu kırık malı görünce direnmeyi bırakmıştım zaten. Merak kediyi öldürür müydü şimdi görecektik.
Bizi geçen gün dikiş atmaya geldiğimiz yere getirmişlerdi. Kaç gün geçmişti? Dört veya beş ? Aklıma gelen görüntülerle zihnimde usulca ela gözlüm dolaştı. O uyanmadan geri dönecektim. Büyük ihtimalle şu an gece kabuslarından uykusuz kaldığı vakitleri gündüz uykusuyla gideriyordu. ''Saat kaç?'' dedim sülalem rahat tavrımla.
Andaval iyice sinirlenmiş olmalıydı ki dibime gelip yüzüme sağ elini geçirdi. Şerefsizin eli ağırdı. Güldüm. ''İz kalırsa '' dedim sırıtıp burnumu çekerken. ''Öldün sen.'' gülüşümle sesim birleştiğinde abiciği korkmuş olmalıydı ki bir adım geri çekildi. Andaval tekrar elini kaldırıyordu ki dışarıdan araba sesi gelmesiyle durdu. Gerizekalı herif dışarı çıkarken kısa adam ''17.30'' dedi hızlıca. Dudak büzdüm. Belki biraz geç kalabilirdim ela gözlüme.
Kısa olanı süzdüm. ''Ee kaç yaşındasın?'' anlamaz tavırla yüzüme baktı. Ellerimi sandalyeyinin arkasından biraz oynattım. Bir kaç dakika önce çözdüğüm ip gevşeyip önden belli olmasın diye sıkı sıkı tutuyordum.
''26'' dedi düzgün sesiyle. Küçük olan şiveliyken büyük olanın düzgün konuşması dikkatimi çekse de önceliklerim çok farklıydı. ''İyi iyi'' dedim keyifle.
İpleri, elimin daha rahat olacağı bir konuma getirdim. Kısa adam arkasında bulunan divana gidip oturdu. Eliyle yüzünü sıvazladı. ''Ben yapmayalım dedim.'' dedi kendi kendine konuşuyormuş gibi. ''Baran duymayacak mıydı sanki?'' kendi kendine konuşuyordu hala. Bir an merhamet hissedecek gibi olsam da hissedemedim.
Duygularla aram hep kötü olmuştu zaten.
''Hem yapıyorsun hem de korkuyorsun yahu sen de.'' alaylı sesimle bana baktı. Adama eğlenerek bakıyordum. Elif'ten bir hıçkırık yükseldi. '' Üff kızım sen de ne ağlak çıktın be!'' Elif'e söylenmemle daha sert ağlamaya başladı.
Olayı tam anlayınca çıkaracaktım kızım seni buradan, daha kaçıralı 15 dakika oldu niye zırlıyorsun bu kadar? İçimden sinirle söylenirken kapı açıldı. İçeri dayak attığım ve dikiş attığım adam girdi. O gün dikkat etmemiştim ama dikişli bildiğin civciv gibi sapsarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES BİLE ALMADAN (GAY)
Humor(TAMAMLANDI)➰ Ellerim kondom kutusuna giderken arkamdan ''Çüşş amına koyayım çüşş'' sesi geldi. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Arkamı döndüm. ''Hayırdır birader ?'' dedim yüzüne arsızca bakıp. Tek kaşımı kaldırmış şerefsiz edasıyla bakıyordum re...