16. Bölüm ''Denemek''

9.4K 522 242
                                    

Bileğim sızlaya sızlaya yatakta yan dönmeye çalışırken homurdandım. Belimin üzerindeki ağır kolu kaldırıp aynı zamanda hınçla yan tarafıma koydum. Beyfendi yine sülalem rahat şekilde yatıyordu. Bu hareketlerine o kadar gıcık oluyordum ki ne yapacağımı bilemez şekilde bakıyordum sadece. Sinirle nefes verdim. Raporum bir haftalıktı ve raporu Mehmet bugün gelip alıp sağlık ocağına bırakacaktı. Bir hafta Baran'a muhtaç kalma düşüncesi beni deli ediyordu. Uzak duralım, samimi olmayalım dedikçe bir şekilde dip dibe geliyorduk. Sinirle gözlerimi kapattım. Allahım sabır...

''Baran kalk artık çişim geldi.'' Baran'ı dürterken çiş tamamen bahaneydi. Onu yan yana yatmaktan rahatsız oluşumdan uyandırmaya çalışıyordum. Kabus görmemesine içten içe sevinirken aynı zamanda yanımda yatıyor oluşu kalbimi hızlandırdığı için sinirleniyordum. Elimle omzununu dürttüm tekrar. ''Off sen de uyutmuyorsun ha! '' Söylenerek ve boğuk sesiyle gözlerini açmış bana dik dik bakıyordu. Saçları dağılmıştı. Kaşlarımı çattım. ''Yatağa mı işeyeyim?'' dedim huysuz bir sesle. Baran bıkkın şekilde ayaklanırken beni de yataktan yukarı çekmiş ve kolumun altına destek olmuştu. O beni yarım yamalak taşırken ben yanağındaki yastık izine bakıyordum. Yeni uyanmış hali tam bir çocuğu anımsatıyordu.

''Beğendin galiba, sürekli bakıp duruyorsun. '' Alaylı sesiyle kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Banyo kapısını açarken içeri soktu beni. ''Aynen hem bu kadar yakışıklı olup hem de nasıl bu kadar puşt olunur diye düşünüyordum.'' dedim aynı huysuz tavırla. Tersimden kalkmıştım. Zaten raporum bitince yıklık izni kullanıp Ordu'ya gidecektim. Canım sıkkındı.

Görmezden geldi dediklerimi. Banyodan çıkarken sinirli bir ifade vardı yüzünde. O kapı dışında beklerken işimi halledip kapıya uzandım tekrardan. Tek ayak üstünde zıplayarak zar zor hareket ediyordum. Beni yine koltuk altlarımdan tutup kendine çekti. Kokusu daha yoğundu ve bu kokunun kaynağına doğru çekiliyordum. Kendime dur dedim. Abuk subuk şeyler yapıp durma lan Turgut diye kendi içimde cebelleşirken ela gözlerine baktım.

Ellerim omzuna yaslanırken ıslak olduğu için şerefsizlik yapıp tişörtüne sildim. Can sıkıntımı böyle gideriyordum. ''Sen bir şerefsizsin Turgut.'' Sırıttım. Ela gözleri gülüşüme kaydı ve bir kaç saniye oyalandı. İç çekip bana destek olarak yürümeye başladı. Sırıtmam yavaş yavaş solmuştu. Surat asarak salona girdiğimizde beni koltuğa yavaşça oturttu. O sobayla ilgilenirken bacağımı koltuğa uzattım.

''Annenlere söyledin mi sen?'' Sobaya odun atarken bana dönmeden cevap verdi. ''Ayağın alçıya alınırken yazdım bir şeyler Elif'e.'' Kaşlarımı çattım. Eh bu çocuktaki özgüven beni bitiyordu. Arkama yaslandım sinirlice.

''Beni öpme bir daha. '' Konudan sapmıştım bir anda ama bu konuya artık son noktayı koyacaktım. Bir hafta aynı evde kalacaksak sınırı bilmeliydi. Eli sobanın kapağını kapatırken dondu. ''Ben senin gibi değilim. '' diyerek devam ettim. Önüme gelenle yiyişip sevişmiyorum diye de ekledim içimden. Sinirimi yansıtmayacaktım, sakince çözecektim bu işi. En azında deneyecektim. Sinirle kapağı kapatıp bana döndü. Ela gözleri alev alevdi. ''Kendin öpünce sorun olmuyor mu ben senin gibi değilim diyen puşt?'' Sinirle üstüme geldiğinde doğruldum otururken. ''Sarhoştum.'' dedim aynı sinirle. ''Hadi o gece sarhoştun, herkese böyle yiyecek gibi mi bakıyorsun? Senin gibi değilimden kastın bu mu? '' Alaylı sesi kulaklarıma dolarken eliyle yüzümü gösteriyordu. ''Hastalık kapacak kadar beğenmedim seni diyelim bu işe.'' dedim asla böyle bir düşünce içinde bile değilken. Sadece ona karşı duyduğum ilginin bu kadar bariz belli olmasına sinirlenmiştim. Senin gibi değilimden neyi anlamıştı tam olarak bilmiyordum ama çıldırdığı kesindi.

Yakamdan tutup yüzünü yüzüme hizaladı. Sinirden dişlerini sıkmıştı. Kasılan çenesine giden bakışlarımla yutkundum. Sırası değildi. ''Turgut sikerim seni.'' Hırlamasıyla aynı sinirle bende yakasına yapıştım. ''Yapma diye söylüyorum zaten pezevenk!'' Beni koltuğa doğru itti. İtilmenin verdiği hareketle bileğim ağrırken, ağrıyla dudaklarımı dişledim. ''Lan sen beni ne sanıyorsun lan?'' Baran ellerini çıldırmış gibi kafasına götürdü ve saçlarını parmaklarının arasına kitledi. ''Lan... Ben nasıl bir adamım lan gözünde !''Sinirle bana bağırırken. Gözlerim doldu. Ben de bilmiyordum.

NEFES BİLE ALMADAN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin