Başıma ağrılar girerken gözlerim sızlıyordu. Normalde sönen sobadan dolayı üşümem gerekirken sıcak basmıştı. Üstümdeki ağırlığı anlamaya çalıştım ve dün gece olanlar tek tek zihnimde canladı. Siktir... Ben ne bok yemiştim amına koyayım...
Gözlerimi hızlıca açıp durum kontrolü yapmaya çalıştım. Yok bu sefer cidden sıçıp sıvamıştım çıkış yolu yoktu. Oda aydınlanmış, güneş ışığı pencerenin kaşısındaki dolaba vuruyordu. Kafamı hafifçe eğip göğsümdeki kafaya baktım. Sonra şokla gözlerim büyüdü. Yok hiç iyi değildim şu an.
Bu adam dün gece kabus görmemiş miydi şimdi? Ya da ben mi uyanmamıştım? İkinci seçeceği tamamen sildim. Mümkün değildi. Bu ayı öyle bir bağırıyordu ki karşı mahalleden bile duyarlardı. Yaşadığım şokla derin bir nefes aldım. Burnuma kokusu gelirken içim birkaç saniyeliğine huzurla doldu. Ben delirmiştim, ondan hala bile bile yanmaya gidiyordum bu herife. Kafamı sinirle iki yana sallerken onu üstümden kaldırmaya çalıştım. Uyanmasın diye uğraşmıyordum ama herif çok ağırdı anasını satayım kalkmıyordu.
Yapamamışlığın verdiği sinirle kafamı yastığa gömdüm. Dün ben bunu öpmüştüm değil mi... Aziz duysa 'Bile bile kendini yakana embesil derler.' diyeceğine emindim. Ah be Aziz'im, ben gerizekalıyım demek istedim, iflah olmuyorum...
Derin nefes alış verişlerini dinlerken saçlarına dokunmak isterken buldum kendimi. Kalbimi hızlandırıyordu bu adam ama yapmadım, dün geceden sonra tepkisinden korkuyordum. Cesaretim yoktu, onu bir köşeye bırakırsak zaten şu an her şey yeterince sinir bozucuydu Biraz mesafeli olmak iyi gelirdi belki de bize. Gerçi mesafeden bahsediyorduk ama adam şu an göğsümde yatıyordu amına koyayım. Nasıl bir mesafeydi bu?
''Lannn benim işim var !!'' hızla kafama dank eden şeyle doğrulmaya çalıştım. Doğrulamayınca Baran'ı dürttüm hırsla. ''Kalksana oğlum işe gitmem lazım!'' dedim sinirle dürtmeye devam ederken. Baran uyanmayıp üstüne kolunu belime sararken elleri kazağımın açık yerinden tenime değiyordu. ''Baran kalksana ?'' yaptığı hareketle kendimden geçmiş olmam önemli değildi. İşe gitmem gerekiyordu. Gerekiyordu da o eli belimdeydi, kazağım hafif sıyrılmış yerinden eli tenime değiyordu...
''Hı?'' diyip gözlerini açtı yavaşça. Ela gözler yeni uyanmışlığın verdiği mağrurlukla yüzüme bakıyordu. Durumu anlaması bir kaç saniye sürdü. Ama beklediğimin aksine ters bir şey yapmadı ya da kaçmadı. Bir kaç saniye daha üstümde uzandı öylece. Kafasını bana çevirmiş gözlerime bakıyordu derin derin. Sabah uyandığında kahveler içerisindeki yeşil daha çok belli oluyormuş dedim içimden. Alt tarafımdaki hareketlenmeyi yok saydım. Sıçayım bu duruma gerçekten...
''Kalk hadi.'' dedim yüzüm yanarken. Utanmış mıydım ben?
Yüzüme bakıp sırıttı. Gözlerim gerilen dudaklarına kaydı. Sabah sabah da çok yakışıklı oluyordu bu puşt. Üstümden kalkıp yana attı kendini. Üstümden kalkmasıyla hızlıca yataktan çıkıp kazağımı da sıyırdım. Aydınlıkta ilk defa önünde soyunuyordum ama büyük ihtimalle zamanım kalmamıştı ve başka şansım yokmuş gibi gözüküyordu. Üstüme yeni bir kazak geçirirken pantolonumu indirdim. ''Yavaş git yavaş...'' Baran'ın mırıldanışıyla ona baktım. Dağınık saçları yeni uyandığını belli eden hafif şiş gözleriyle alt kısımlarıma bakıyordu. Hafif şiş bir yere baktığını fark edince hızlıca arkamı döndüm.
Yüzüm daha fena yanmaya başladı. Ben utanmazdım amına koyayım, noluyordu bana? Hızlıca rafta duran siyah pantolonuma uzanıp eğilik giymeye çalıştım. ''Heey yavruumm maşallaah...'' arkamda Baran'ın boğuk sesiyle öylece dondum. Sikerlerdi bu işi. ''Sabah sabah kudurmuşsun, belli... '' sinirle baktım. ''Ama seninle uğraşamam. '' söylediğim kelimeler bir kaçış göstergesiydi. Hızlıca salona gittim. Yerdeki montu aldım ve telefonumu bulmak için ceplerini karıştırdım. Yüzümü bile yıkamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES BİLE ALMADAN (GAY)
فكاهة(TAMAMLANDI)➰ Ellerim kondom kutusuna giderken arkamdan ''Çüşş amına koyayım çüşş'' sesi geldi. Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Arkamı döndüm. ''Hayırdır birader ?'' dedim yüzüne arsızca bakıp. Tek kaşımı kaldırmış şerefsiz edasıyla bakıyordum re...