15.Bölüm ''Kırık Bilek Ağrısı''

9.3K 599 135
                                    

multideki şarkı bölümde çalan şarkıdır. açıp dinleyebilirisiniz

Hani bazı anlar vardır, daha fena sıçamazsın zaten diyip koyverdiğin anlar... Tam olarak o anı yaşarken önümdeki Fikret midir nedir o çocuğun yüzüne yumruk geçiriyordum. Soner puştu orta sahada akıllı durmayıp husumetlisinin ayağına kayalı on dakika oluyordu, benim ise kavgaya karışmamın üzerinden beş dakika. Neden geç kaldığım nedeni ise boktan şekilde zarar görmüş bileğimdi. Ben topallaya topallaya giderken Baran eski dostunun tarafına geçmiş karşı tarafı dövüyordu. Hakkını yememek lazımdı. İki eşşek kadar adamı aynı anda güzel dövüyordu.

Karşımdaki puşt bana kafa atmaya çalıştığında kaçınabildiğim kadar geri kaçınsam da bozuk ayakla ani hareketler anca yere yapışmama neden olmuştu. İşte şimdi daha çok sıçtım dediğim andaydık. Kıç üstü yere düşmemle çocuğun bileğime tekme atması aynı anda gerçekleşti. Ağzımdan büyük bir bağırış çıkarken bileğimin kırıldığına emindim. Sulanan gözlerimle orospu çocuğuna bakıp dudaklarımı ısırdım. Herkes tartışmanın ortasındaydı ve ben bu sefer sıçmıştım. Postu deldiriyorsun galiba Turgut...

''Siz de orospuluk genetik mi?'' Acı barındıram sesimle sırıtmaya başladı. Korkarak biraz geri kaydım ama her hareketimde bileğime büyük bir ağrı saplanıyordu. Alayla sırıtarak üstüme doğru geliyordu. ''Var mı öyle sakat yerlere vurmak?'' Zaman kazanmaya çalışsam da korkuyla biraz geri çekilmeye çalıştım. Ne kadar hayvan gibi biri olsam da kırık bilekle ayağa kalkamaz, kendimi savunamazdım. Yutkundum, etrafımda bana yardım edebilecek birine bakındım.

Yaver bir adamla dövüşürken arada dayak yiyordu, Baran ise  hala iki kişiyle çatışıyordu. Kaşlarımı çattım.  Şerefsiz civcivse avını bir güzel dövüyordu. Anlaşılan bu hikayede yinen yanan Mehmet'le ben olmuştum. Hüzünle iç çektim. ''Yüzüme vurma olur mu?'' Masum ricamla çocuk daha çok güldü. Avına yaklaşan aslan gibi korkuta korkuta avlayacaktı beni. Yüzüme yediğim yumrukla yana doğru savruldum. Eh en azından çenemden yemiştim. İkincisini bekleren gözümü kapattım. Allahım vallahi bir daha cuma namazını kaçırmayacağım...

Ben içimden dualar ederken ikinci yumruk gelmedi, onun yerine şaşırtacak cümleleri duydum. ''Bir de sakat adamın ayağına tekme atıyor puşt!'' Yumruk sesi. ''Nerenin orospu çocuğusun lan sen!'' Bir yumruk sesi daha. Şokla gözlerimi açarken ayaklarımın önüne düşen adama baktım. Bakışlarım ela gözlüye giderken gözlerimi kırpıştırdım. Nasıl iki adamı başından savıp gelebilmişti? Savmasını geçtim, neden gelmişti?

Önümde Fikret tepemde Baran'la bir kaç saniye durduk, ta ki Baran'a gelen bir yumruğa kadar. Baran kendini toparlayıp karşı taraftan olan ondan daha cılız çocuğa dalarken ben Fikret'e baktım. Ahı gitmiş vahı kalmıştı. Bir doktor içgüdüsüyle ona doğru yaklaştım acıyla. Anasını sattığım bileği kırılmıştı tamam da bu kadar da ağrıtmazdı lan.

Bayılıp bayılmadığını kontrol ederken sadece sarsıldığını gördüm. Sanırım pes etmişti. Kendimi geriye atıp yere uzanırken etraftan küfür sesleri geliyordu. Tam olarak kaosun içindeydim. ''Adi puşt! Varya oğlum, bu adama bir şey olmasın diye dua edin!'' Baran hala kükrüyordu. Kime bağırdığına bakmayacak kadar yorgun ve ağrı doluydum. Dudak büktüm. Ela göz sinirlenmişti.

''Lan şerefsizler napıyorsunuz??'' İsmail abi bağırmaya başlayınca küfür sesleri durdu. Ben hala yatıyordum. Gözlerimi kapattım. ''Bırakın burda öleyim ben.'' Mutsuz mutsuz kendime kendime konuşuyordum. ''Başıma neler geldiii,  vay gariban anam duysa nasıl üzülüürr.'' Kendi kendime konuşmaya devam ederken bir el omzuma dokundu. Kokusu burnuma çarpınca gözlerimi açmadan bile kim olduğunu anlamıştım. ''Baran bırak beni git. Bu yürek daha fazlasını kaldıramaz...'' Oyuncu sesimle rol keserken ondan bir gülme geldi. ''Hadi hadi zevzek.'' Baran beni dürtüp ayağa kaldırmaya çalışmasıyla ''AHH!'' diye bir bağırtı çıktı ağzımdan. Kırığın bu kadar acıttığını bile bilmiyordum... Ulan Fikret puştu...

NEFES BİLE ALMADAN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin