Umbrella Academy Number 8

96.Bölüm

~Five Hargreeves~

Uzun zaman sonra ilk defa odamdan çıkmaya karar verdim,diğerlerinin saçma sorularına ayıracak zamanım yoktu. Ceketimi giyip pencereyi açtım ve aşağı atladım. Griddy's donuta geldim ve kendime bir kahve sipariş ettim. Kendi kendime düşünürken bir ses duydum.

Charlie: Selam.

Yanımda 12-13 yaşlarında bir kız oturuyordu. Kızıl saçlıydı ve mavi gözleri vardı.

Five: Selam.

Charlie: Burada yeni misin?

Five: Hayır,hep buraya gelirim.

Charlie: Seni daha önce hiç görmedim.

Five: 2 aydır buraya uğramıyordum,normal.

Charlie: Anladım.

Garson kadın kahvemi getirdi,kahveyi alıp ayağa kalktım ve kıza döndüm.

Five: Ben gidiyorum, iyi günler.

Charlie: Hey! Bekle. İyi birisine benziyorsun,belki arkadaş olabiliriz. Sahilde dolaşmaya ne dersin?

Şuanda bir çocuğu çekecek halde değildim,yalnız kalmak istiyordum.

Five: Biraz yalnız kalsam iyi olur,belki daha sonra.

Charlie: Hadi ama,canının sıkkın olduğu belli. Biraz kafan dağılır.

Kız pes edeceğe benzemiyordu,çok gevezeydi ve bu benim canımı sıkıyordu.

Five: Peki,pes ediyorum tamam.

Kız gülümseyerek yanıma geldi,onu umursamadan dükkandan çıktım ve sahile doğru yürümeye başladım. Hiç susmuyordu,okul hayatından ve arkadaşlarından bahsedip duruyordu. Tam sustu derken hiç sormaması gereken birşeyi sordu.

Charlie: Neden canın sıkkın?

Five: Boşver.

Charlie: Belki yardımcı olabilirim.

Five: Bu yardım edebileceğin birşey değil.

Charlie: Hadi ama! Arkadaş olduğumuzu sanmıştım.

Five: Seninle daha 10 dakika önce tanıştım,derdimi anlatacak kadar aptal değilim.

Hızlıca yürümeye devam ettim,koşarak yanıma geldi ve beni durdurdu. Sakin kalmayı çalıştım.

Charlie: Bak ben sadece arkadaş olmayı çalışıyorum.

Five: Pekâlâ,benimle arkadaş olmak istiyorsan daha az konuşmalısın çünkü çok konuşan insanları sevmem.

Charlie: Peki,kabul ediyorum.

~Alice Hargreeves~

Noah: Hadi ama! Çok az kalmıştı.

Alice: Asla başaramayacağız.

Noah: Saçmalama Alice! Çok yaklaştık pes edemezsin.

Alice: Yaklaştığımız falan yok,görüyorsun işte. Hiçbirşey olmuyor.

Noah: Sen görmüyor olabilirsin ama ben görüyorum.

Alice: Açlıktan öleceğim.

Noah: Biraz daha dayanmalısın.

Alice: Sonra devam edelim olur mu?