𝚜𝚎𝚟𝚎𝚗

489 79 35
                                    

"Zarar görmemiş, dedim, Mingi. Ne kadar zor olabilir?"

"Biliyorum, biliyorum... Salak herif kaçmaya yeltendi."

Yeşil saçlı çocuk iç çekti.

"Önemi yok. Sadece Gececilere götürebilelim ertesi sabah, yeterli." dedi masaya dirseklerini yaslayıp ellerini kavuşturmuş lider.

"Bu tip angaryaları size bırakmak hoşuma gitmiyor." diye mırıldanıp çenesini ovuşturdu.

Sonra kafasını salladı.

"Her neyse, daha önemli sıkıntılarımız var."

Odadaki üç çocuğun da ilgisini çekmişti bu sözler.

Ay ışığı ve zayıf sarı aydınlatmalar odayı hoş bir ışıkla sarıyordu.

Lider kalkıp pencereye yürüdü ağır adımlarla.

"Zhun Chi. Daha büyük pay istemeye başladı."

Wooyoung yaslandığı duvardan öfledi.

"Daha büyük pay istemeyen ortak yok ki. O pezevenk sadece daha güçlü bir pezevenk."

Hongjoong kafasını salladı bu sözlere.

"Klasik bir göz dağı vereceğim. Fakat Yunho ilginç bir şeyler bulmuş. Fikrinizi almak istiyorum."

Sonra da yeşil saçlıya döndü açıklaması için.

Yunho kollarını kavuşturup söze girdi.

"Duyduğuma göre, Zhun son vurgununu planlıyormuş. Yani içeri mal aldıkları son teslimatı yapmış. Limanda hazır gemileri olduğunu anlatıyorlar. Şehirden alabildiğini alıp sırra kadem basacak."

Mingi oturduğu koltukta doğruldu.

"Pis bir şeyler geliyor, değil mi?"

Lider gri saçlarını geriye yatırdı ve düşündü.

Yunho devam etti konuşmaya.

"Zhun giderse diğerleri açıkta kaldıklarını düşünecekler. Çin pazarı da zarar görecek elbette. Tabii onu kalması için ikna edemeyiz. Ne duyduysa en kısa sürede gitmek istiyor."

Duvara yaslanmış sarışın keyifsizce onayladı bu sözleri.

"Her ne duyduysa o manyağı bile buradaki kolunu kapatmaya itmiş. Paradan vazgeçmesi hiç normal değil."

Hongjoong dışarı bakmayı sürdürürken mırıldandı.

"Normal değil tabii, gelen çok şey var... Ama bunu şu an düşünmek zaman kaybı. Size sormak istediğim şey şu, Zhun pazardan ayrılırken ne yapmak işe yarar?"

Sarışın tekrar pöfledi.

"Hadi ama, bunun cevabını biliyorsun. Bizi sınamanın zaman kaybı olduğunu da biliyorsun değil mi, Patron?"

Hongjoong sarışına yaklaştı.

"Pazarda tek iş yapmıyorum. Size eşit şartlar teklif ettiğimi biliyorsunuz. Eğer iyi bir fikir çıkarsa onu yapmamak için bir sebebim yok."

Wooyoung kaşlarını kaldırdı.

Yunho söze girdi yere odaklanarak.

"Zhun geri gelmeyecek. Ondan edinebileceğimiz tek şey bilgi."

Mingi yeşil saçlıya bakıp kafasını salladı.

"Tabii, sonra da bizim hakkımızda bir şeyler satmaması için sağlam bir tehtit lazım. İşe yarar mı bilmem ama..."

✞ 𝙋𝙀𝙧𝙩 𝙈𝙖𝙛𝙞𝙖 ✞ 𝘌𝙩𝙚𝙚𝙯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin