Ertesi gece ay yükseldiğinde başka bir odayı aydınlattı bu sefer ışıkları.
Bu odada her şey koyu ceviz ağacından yapılmıştı.
Beyaz, gri ve siyah hakimdi tüm odaya.
Tavandaki yuvarlak pencerenin demirlerine sarılmış sarmaşıklar odanın ortasında tıpkı bir avize gibi sarkıyor, bazen de açık gri duvarlara uzanıyordu.
Ay ışığı yukarıdaki pencereden içeri giriyor ve loş odada siyah koltuğa oturmuş siluetin omuzlarına düşüyordu.
Bu uzun ince beden önündeki kağıtları ilgizice okurken çayını yudumluyor ve diğerlerinin gelmesini bekliyordu sakince.
Kapıya vuruldu ve yavaşça açıldı.
İçeri giren bembeyaz çocuğa döndü Zduhać'ın lideri.
Uzun kar beyazı saçları, kısa kollu beyaz gömleğinden görünen mat beyaz teni ve soluk yeşil irisleri ile Hayalet'i başıyla selamladı lider.
Çocuk selama karşılık verdi.
Masanın ucundaki siyah deri koltuklardan birinin köşesine yaslandı ve pencereden giren beyaz ışık onun da omuzlarını kapladı.
Liderin simsiyah kıyafetlerinin ve saçının üstünde keskin bir kontrast yaratan ışık Hayalet'in üstünde bir ruh gibi süzülüyordu.
Seonghwa saatine baktı kaşlarını çatarak.
"Erken gelmişsin, bir sebebi var mı?" diye sordu beyazlıya.
"Hmm... Neden olsun ki?"
Okunamaz soluk irislere döndü Seonghwa ve hafifçe gülümsedi.
"Söz konusu sensen her şeyin bir nedeni var, Yeo."
Beyaz saçlının da dudakları kıvrıldı. Fakat gözlerindeki ifadesizlik kalıcı gibiydi.
"Bilmem, belki de sadece merak ettiğim içindir..." diye mırıldandı beyazlı.
Seonghwa menekşe gözlerini çocuğa odakladı.
"Merak mı? İlgini ne çekmiş olabilir?"
Beyazlı çocuk cevap veremeden kapı açıldı ve içeri son iki üye de girdi.
Önde kızıl saçların sahibi Jongho vardı.
Koltuğun yanına tünemiş beyazlıyı görünce şaşkınlıkla duraksadı.
"Geç mi kaldık?"
Masadaki çocuk sandalyesini geriye ittirdi ve eldivenli ellerini açarak oturmasını işaret etti.
"Hayır, tam zamanında."
San arkasından ağır kapıyı kapatarak ellerini cebine soktu ve yaslandı.
Jongho beyazlının karşısına geçti.
Siyah saçlı kapıdaki çocuğa hızlı bir göz attı.
"Sorun ne?" diye sordu bal gözlerin parıltısına odaklanarak.
San tek taraflı sırıttı.
"Sorun olduğunu da nereden çıkardın patron?"
Menekşe gözler karşısındaki çocukta oyalandı.
Bir şeylerin yanlış olduğunu anlayacak kadar uzun zamandır tanıyordu karşısındakini.
Fakat odada başka bir şey dikkatini çekti.
ÅÄ°MDÄ° OKUDUÄUN
âïž ðð€ð§ð© ððððð âïž ðŒð©ððð¯
Fanfic⧠Ãsir. Ä°skandinavların savaÅçı tanrıları. ZduhaÄ. Ejder adamlar, fırtına getirenler, gece gelenler... Kelt kÃŒltÃŒrÃŒnde insanların bedeninde yaÅayan koruyucu gece ruhları. Onların isimleri bu. Evleri bu. Hayatları bu. Bu iki çete onların ait olduÄu y...