✞︎ 𝙋𝙤𝙧𝙩 𝙈𝙖𝙛𝙞𝙖 ✞︎ 𝘼𝙩𝙚𝙚𝙯

𝒐𝒓𝒊𝒈𝒊𝒏 𝒐𝒇 𝒕𝒉𝒆 𝒇𝒐𝒙

Dediğim gibi, 24 Aralık gecesi, pek çok hayat tepetaklak olmuştu.

Bunlardan sadece çok az bir kısmını biliyor, şehirliler.

Ölen polislerin ardından yas tuttular, mezarlarına buketler bıraktılar.

Asıl acının sokak aralarında yaşandığını kim bilebilirdi, bilseler ne yaparlardı, umursarlar mıydı bilinmez.

O gece, bir işaret fişeği atılmıştı.

Pembe kalplerden bir işaret fişeği.

Pek çok çete üyesi, hiçbir şey bilmeden sokaklara dökülmüştü.

Sadece reislerinin dediklerini yapıyor, ortalığı dağıtıyorlardı.

Hem bir eğlence, hem de bir fark edilme yoluydu onlar için bu karmaşa.

İçlerinde tanıdık simaları seçebilirsiniz.

Örneğin sarışın bir çocuğu.

Ve yanındaki kahverengi saçlıyı.

Daha fazla eğlenmek uğruna ön saflara gitmekten çekinmemişlerdi.

Birkaç yağmalanmış araba, tahtalar, camlar, kısacası ellerine ne geçtiyse bir barikat yapmışlardı buradaki çete grubu.

İkisi de bu barikatın kenarında durmuş emirleri uyguluyor, polisi rahatsız ediyorlardı.

"Hey, bunu görüyor musun, yakışıklı?" diye sordu yanındakine sarışın, elindeki havai fişeği göstererek.

Sonra da ucunu yakıp karşı tarafta bir set oluşturmuş polislere fırlattı tüm gücüyle.

"İşte, bu, benim özel karışımım."

Karşı tarafta polislerin önüne düşen fişek rengarenk patlayıp etrafa kırmızı bir toz yayarken ön saftaki polisler geri çekildi.

Kahverengi saçlı gülümseyip ıslık çaldı.

"Güzelmiş, o tozdan bana da satmak ister misin? Bilyelere doldurduğumu düşünsene..."

Elindeki birden fazla lastikle güçlendirilmiş çelikten bir sapan tutuyordu.

Metal toplardan birini alıp hizalarken beriki içki şişesinden bir yudum aldı.

"Satarım, ama ister misin bilmem. Yakmıyor, biber gazı değil, sadece boya."

Kahverengi saçlı durup yanındakine baktı.

"Vay canına... Cidden zekice."

Wooyoung kıkırdayıp yamuk bir selam verdi.

"Elbette öyle, bayım. Şimdi şu bilyeyi atar mısın acaba?"

Kahverengi saçlı iç çekip göz devirdi.

"Ne ara patron oldun sen? Hem ne diye bu kadar acelecisin?"

Sonra da bilyeyi serbest bıraktı.

Polislerden birinin kalkan diye tuttuğu metal levhaya çarptı tüm gücüyle.

Polis bilyenin etkisiyle geriye yıkıldı.

"Ben her zaman patrondum. Üstelik sapanı çekerken çok güzel görünüyorsun."

Kahverengi saçlı yanındakinine döndü.

"Ne biçim fantezi dünyan var senin?"

Sarışın sırıttı.

"Hoşuna gittiğini biliyorum, yakışıklı."