✞︎ 𝙋𝙤𝙧𝙩 𝙈𝙖𝙛𝙞𝙖 ✞︎ 𝘼𝙩𝙚𝙚𝙯

𝚏𝚒𝚏𝚝𝚎𝚎𝚗

Herkes gri saçlının odasında toplanmıştı.

Yunho şaşırtıcı şekilde birinci günün sonunda çok daha sağlıklı görünüyor, hareket ederken biraz ağrı çekse de yatmak istemiyordu.

Kumral olan dibinden ayrılmadan omu liderin odasına getirmiş, Tilki ile ikisi otururken o duvara yaslanmış onları çağıran liderin gelmesini bekliyordu.

Gri saçlı hızlıca içeri girdi ve içeridekilere bir bakış attı.

"Harika, hepiniz buradaysanız hemen konuya girelim. Yunho, Zhun Chi'nin vedası ne zaman olacak demiştin?"

Yeşilli kaşlarını kaldırıp "Cuma akşamı patron, büyük ana gemisinde." diye cevap verdi.

"Yani bir gün sonra, güzel. Şimdi, konuşup hazırlanalım o halde."

Bacak bacak üstüne atmış sarışın elini kaldırıp konuştu.

"Bana davetiye geldi. Söylemene gerek yok Patron, bilgiyi ben alacağım." dedi karton davetiyeyi gri saçlıya uzatarak.

Hongjoong masaya yaslanıp beyaz davetiyeye göz gezdirdi.

"Bana göndermemiş ha? Alındım bak." diye mırıldandı elini çenesine yaslayarak.

"Ah, boş yere limana gitmişim desenize. Sen de hiç Zhun ile bu kadar yakın olduğundan bahsetmemiştin Tilki." diye homudanıp geriye yaslandı yeşil saçlı.

Sarışın olan sırıttı.

"Yakın değilim, ama kimse bensiz bir parti yapmak istemez. Onu bunun için suçlayamam tabii."

Mingi yaslandığı duvarda iç çekip cevapladı.

"Herife küfür edip duracağına seni yatağa atmak istediğini anlatsaydın Yunho dayak yemezdi balo kralı."

Woo'nun gözleri bir anlık öfkeyle doldu ve tısladı.

"Sen de onu çatıya gönderseydin limana gitmezdi şövalye."

Yeşilli kaşlarını çatıp kalınlaşmış ama sakin sesiyle konuştu.

"İkiniz de saçmalamaya başladınız. Takip edildiğimi fark etmeyen bendim. Hem hırsızın hiç mi suçu yok? Birbirinizi suçladığınızı görmeyeyim bir daha. Anlaşıldı mı?"

İkisi de sessizleşip kafa salladı.

Mingi sarışına bakıp göz devirirken Woo da sırıtıp göz kırptı huysuz kumrala.

Lider atışmanın bittiğini görünce söze girdi.

"Güzel, içeri girmek artık bir sorun olmaktan çıktı o halde. Yalnız gitmen yasak Woo. Acemileri veya bir çeteciyi yanına alman gerek. Tabii Zhun buna izin vermez. O halde, Mingi, ne dersin? Ortalığı kolaçan edersin, Woo'nun arkasını kollarsın. "

Sarışın karşı çıktı.

"Ama.." diye söze girmişken kumral sırıtarak konuştu.

"Bana uyar patron, hatta limanda olanları gören biri var mı diye soruştururum biraz. Zengin piçler bir şey biliyordur elbet.."

Woo tekrar karşı çıkacak gibi olduğunda gri saçlı ellerini çırptı ve masaya dönüp koltuğuna yaslandı.

"İyi o halde, en sonunda, ona benim mektubumu verin. Piyasayı sakince bırakacağına emin olalım."

Sarışın oflayarak vazgeçti.

"Of tamam. Ama sadece Eric'ten bilgi getirmeyi unuttuğum için kabul ediyorum. Eşlikçiye ihtiyacım yok bilesiniz."