✞︎ 𝙋𝙤𝙧𝙩 𝙈𝙖𝙛𝙞𝙖 ✞︎ 𝘼𝙩𝙚𝙚𝙯

𝚝𝚑𝚒𝚛𝚝𝚢 𝚜𝚎𝚟𝚎𝚗

Mingi elindeki krokiyi işaretlemeyi bitirip kalemin kapağını kapattı.

"İşte bu noktalar da kör olanlar. Pusup gelmelerini beklemek için idealler."

Yaklaşık bir buçuk saattir planı konuşuyorlardı.

Daha doğrusu, kumral saçlı diğerlerinin yardım isteğini duyar duymaz bir kroki ve adamların isimlerini öğrenmek istemişti.

Şimdi ise ellerindeki zincirleri kucağına çekip yığmış ve üstünde ciddi bakışlarla ona verilen planı inceliyordu.

"Dediğim gibi, sayıca az olmamız o kadar da kötü değil, sadece bir meydan savaşı yapamayız.

Söylemesi can sıkıcı ama Zduhać'takiler gibi gölgede kalıp onların gelmesini beklemek daha iyi.

İç mekanlarda kalabalık taraf daha çok zayiat verir."

Wooyoung, Mingi'nin oturduğu sandalyenin hemen arkasında, ahşap sırtına ağırlığını vererek dinliyordu.

"Vay..." dedi sonunda.

"Zduhać gibi savaşacağımıza mı yoksa sen bu kadar bilgili olmana mı şaşırayım bilemedim... "

Kumral çocuk işinden kafasını kaldırmadan yanıtladı sarışını.

"Bu dediğim şeyler sadece teoride, yani tam kuşatmada geçerli. Gerçek bir plan için dışarıdakileri izlemem lazım."

Yunho ise elleri cebinde, ikilinin yanında dikiliyordu.

Arada bir yukarı çıkıp işleri kontrol ediyor, sonra geri dönüp tutuklu çocuğun tavsiyelerini dinliyordu.

Hongjoong, onlardan gizli hareket etmelerini ve içeride kalan Acemilere güvenmemelerini söylemişti, bu yüzden iki taraf arasında şüphe çekmeden mekik dokuyordu.

Güvendikleri eski tayfaları hala Mahzen'in çevresinde pusuya yatmışken sadece Acemileri burada bıraktığı için kendisine kızıyordu.

Fakat yapacak bir şey yoktu, şimdi sadece hayatta kalmaları gerekiyordu.

"Kesinlikle tutmamız gereken tek yer, üst kat. Kapatılmış yeraltı tünelleri ile dolu.

Çökmek üzere diye açılmadı, fakat birkaç kilometre öteden kazı yapmışlarsa haberimiz bile olmaz."

Yunho gözlerini krokiye dikti.

4 tünel girişi.

Hepsini tutmak imkansız diye en eski iki tanesini tamamen Wooyoung'un emri ile barikatla kapatmışlardı.

Fakat son 2 tanesi...

"O tünelleri kullanacak kadar kafayı yemişlerse onları durdurmamıza zaten imkan yok." dedi sarışın çenesini ovuşturarak.

"Orospu çocukları dümdüz olmayı bu kadar seviyor olamaz, değil mi?" diye homurdandı kendi kendine.

Mingi kafasını salladı.

"Sonuçta belediye kayıtlarında çökmüş kanalizasyon borusu diye görünüyor.

Bizim taraf yıkılmak üzere, ama henüz yıkılmadı. İlerisini de bilen kimse yok."

Sonra dudağını ısırıp çiğneyerek devam etti.

"Ben onun yerinde olsaydım, boruları kontrol ettirirdim.

Şimdi az olan kazanma şansımızı içten bir saldırı anında sıfıra indirir."

Yunho bir an kimin yerinde düşündüğünü sormak istedi ama şimdi hedefleri bu değildi.