"Yarın okul yok, burada kalıyorum o yüzden." diyerek gülümsedi Kuroo. "Kenma-san, siz isterseniz eve gidip biraz dinlenin."
"Kozume'yi bırakmak istemiyorum."
"Lütfen, çok yorgun görünüyorsunuz. Ben zaten buradayım, yakından ilgilenirim onunla. Endişe etmeyin." Kenma annesine bakıp başını salladı hafifçe. Kadının yorulduğunu o da fark etmişti tabii.
"Tamam. Yarın erkenden gelirim o zaman."
"Acele etmeyin." Kadın çantasını toplayıp oğlunun alnından öptü ve odadan çıktı.
"Evet, yalnız kaldık." diyerek gülümsedi Kuroo. "Yalnız kalınca ne oluyor?" diye soran çocuğa ayıplar şekilde baktı. "Daha rahat oluyoruz. Annen varken mi daha rahatsın ben varken mi?"
"Hiç rahat değilim."
"Hadi ama Kenma! Hadi akşam yemeğini beklerken film izleyelim. Ne dersin?" Çocuk omuz silkti. Uzun zamandır izlediği hiçbir şeye veremiyordu dikkatini, şimdi de öyle olurdu muhtemelen.
"Kaysana." Kenma biraz yana kayınca hemen yanına yerleşti Kuroo. Yemek tepsisinin konduğu küçük masa gibi şeyi açıp telefonu koydu ve arka planda beklettiği filmi açtı.
Çok uzun bir film değildi, yarısını bitirmişlerdi. Kuroo yatağa oturduğundan beri yaptığı gibi çaktırmadan baktı Kenma'ya. İfadesi hep aynıydı, bıkmışlık vardı suratında.
Kapı açılınca Kenma sıçradı. Hemşire elinde iki tepsiyle girdi yine içeri. Kuroo telefonu çekti tepsiyi koyabilmesi için.
"Annen gitti mi?" Kenma başını salladı.
"Ben kalıyorum bugün." diye bilgi verdi Kuroo. Kadın başını salladı, "bir şey olursa haber verin. Yemeğinden sonra serumunu değiştirmeye geleceğim." deyip odadan çıktı.
"Hmm, bakalım bugün ne varmış?" Kenma daha rahat otursun diye kalktı yataktan. Tepsinin birini kenara koydu, çocuğun önündekinin kapağını kaldırdı.
"Makarna, hem de salçalı." Kenma'nın makarnaya bakarken bile zorlandığını görüyordu.
"İstersen önce çorba ve yoğurtla başla, makarnanı en son yersin."
"Çorba içemiyorum."
"Neden?"
"İçinde neyin ne kadar olduğu çok belirsiz."
"Kenma, bunları düşünmemen gerek artık. Ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum ama denemeden başaramazsın."
"Anlamıyorsun."
"Deniyorum." Kenma yoğurdunu açtı. Kuroo da koltuğa geçmiş, kendi tepsisini açmıştı.
"Hem de tavuk çorbası!" Sevinçle kaşığını aldı eline. Kenma ona bakıp 'nasıl yapabiliyor?' diye düşünmekten kendini alıkoyamamıştı.
"Hadi, başla sen de." Kenma başını sallayıp kaşığı tuttu. Biraz yoğurt aldı ve ağzına götürdü. Daha sonra birkaç kaşık daha..
O yoğurdu bitirmişten Kuroo da çorbasını bitirmişti. "Bak, ben çorbamı içtim. Şimdi sıra sende." dedi sanki küçük bir çocukla konuşuyormuş gibi.
"İstemiyorum."
"Kenma, lütfen." Çocuk sertçe yutkundu. Kim bilir ne zamandan beri çorba içmemişti.. Korkak gözlerle baktı çorbaya. Gözleri dolmuştu yine. Nefret ediyordu böyle olmaktan.
"Ağlamaktan çekinme, seni yargılayacak değilim." Elinin tersiyle gözlerini silip burnunu çektikten sonra kaşığı çorbaya daldırdı ve ağzına götürdü. Tadı..güzeldi ama içeriği o kadar belirsizdi ki, kötü hissetmeden edemiyordu.
"Çok iyi gidiyorsun." diye destek çıkmaya çalıştı Kuroo. Kenma birkaç kaşık daha aldı. İlk kaşıktan daha kolay geliyordu evet ama sonrasında düşünceleri onu yiyip bitirecekti.
"Yeter." diye mırıldandı. Yarısından çoğunu içmeyi başarmıştı. Kuroo kocaman bir gülümsemeyle baktı ona. "Yapabileceğini biliyordum. Şimdi iyiysen makarnaya geçelim. Aynı anda yiyelim diye bekledim."
Makarna yemek de çok zordu. Hem de soslu..Annesi her yaptığında yemekten kaçınmıştı. Şimdiyse yemek zorundaydı. Tekrardan burnunu çekti.
"İlk çatalı ben alıyorum, sonra sen." Çatalını makarnaya batırıp ağzına götüren çocuğa bakıp aynısını kendisi de yaptı ve iki tane makarnayı ağzına attı. Yavaş yavaş çiğniyordu, daha fazlasını yemek istemediği için bununla oyalanıyordu.
"Hadi, bir daha." Tekrardan batırdı çatalını makarnalara. Kötü hissediyordu ama aynı zamanda iyiydi de. Yemek yemeyi özlemişti, lezzetli şeyler yemeyi özlemişti. Uzun zamandır yediği tek şey salatalık veya brokoliydi. Onları da çok fazla yediği söylenemezdi zaten. Sadece onu ayakta tutmaya yetecek kadar yiyordu o kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise || KuroKen
FanfictionİÇERİK UYARISI:YEME BOZUKLUĞU, DEPRESYON Aşklarım lütfen bir yeme bozukluğu ya da bozulmuş yeme davranışı yaşıyorsanız, hatta yaşamasanız da sizi etkileyeceğini düşünüyorsanız lütfen okumayın.