"Başlayalı iki seans oldu ama, psikoloğunun yardımı olacağını düşünüyor musun?"
"Kuroo, niye bu kadar ilgileniyorsun benimle? Çocuğun değilim ben senin. Annemden betersin, en azından o konuşmaya çalışmıyor."
"Sen Kenma Kozume, benim en yakın arkadaşımsın ve Kuroo Tetsurou arkadaşlarını her şeyden daha çok önemser."
"Hayır, artık annemsin." Dudağının kıvrıldığını kaçırmamıştı Kuroo.
"Kenma...sen az önce...gülümsedin. Aman Tanrım!" Duygulanmış taklidi yaptığında Kenma dil çıkarmıştı. "Gülümsemedim."
"Yalan söyleme. Hem gülümsesen ne olur sanki? Gülümseyince mutluluk hormonu salgılanıyormuş."
"Uydurdun, değil mi?"
"Evet ama doğru olabilir." diyerek göz kırptı.
"Sen gitmiyor musun artık ya?"
"Biraz daha kalabilirim, çok geç değil henüz."
"Hava daha soğuk oluyor ama."
"Bir şey olmaaz. Hem ben gideyim de oyun oyna hemen, değil mi?" Kenma inkar etmedi, aksine başını salladı.
"Hemşireye söyleyeceğim, gece yarısından önce alsın elinden."
"Öyle bir şey yapamaz."
"Emin misin?" diye meydan okudu çocuğa.
"Evet. Bu benim şahsi eşyam, buna karışamaz."
"Annenin istediğini söylersem karışır ama."
"Çok kötüsün."
"Hayır, sadece düzgünce uyumanı isteyecek kadar iyiyim."
"Ben uyumayı senin kadar sevmiyorsam bu benim sorunum değil."
"Sev ya da sevme. Uyuman gerek."
"Yemeye zorladığınız yetmiyor sanki." mırıldanmasına karşılık Kuroo ofladı. "Yaşaman için gerekli şeyleri kendin yapsan biz karışmayacağız."
"Ha ha! Komiksin."
"Ciddiydim. Yalnız, şu an tartışmıyoruz değil mi? Ben pek o modda değilim. Tartışacaksak sonra tartışalım." Ortamın gerginliğini almak için böyle dediği belliydi. Kenma bunun üstüne bir şey demedi o yüzden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise || KuroKen
FanfictionİÇERİK UYARISI:YEME BOZUKLUĞU, DEPRESYON Aşklarım lütfen bir yeme bozukluğu ya da bozulmuş yeme davranışı yaşıyorsanız, hatta yaşamasanız da sizi etkileyeceğini düşünüyorsanız lütfen okumayın.