2x6

2.5K 284 285
                                    

"Bir süre daha uyuyacak. Saat çok geç oldu, gece isteseniz de konuşamazsınız. Evine git dinlen." Kuroo adama itiraz etmek istedi ama burada kalıp Bokuto'yu da mağdur etmek istemiyordu. Zaten çocuk ilk andan beri yanındaydı, en azından düzgün bir uyku borçluydu ona.

"Hadi Kuroo." Bokuto çocuğun sırtından hafifçe ittirdi yürümesi için. Bir taksiye binip eve gideceklerdi.

"Seni de süründürdüğüm için üzgünüm."

"Saçmalama. Yalnız kalmana izin veremezdim."

"Olsun. Okula da gidemeyeceksin yarın."

"Önemli değil. Yarın cuma zaten, bir günden bir şey olmaz."

"Peki. Aç mısın?" Şu an Kenma'yı düşünmek istemiyordu. Zaten gece uyuyamayıp düşünecekti, emindi bundan. Şimdi hazır Bokuto da varken aklını dağıtabilmek istiyordu.

"Öyle böyle değil. Önüme gelen her şeyi yiyebilirim."

"Niye söylemedin? Çıkıp bir şeyler yerdik."

"Sanki Kenma öyleyken yiyecektin de."

"Doğru. Neyse, evde hazırlamayalım şimdi. Giderken alalım."

"Bana uyar."

Denk geldikleri ilk yemek yeri bir hamburgerci olduğundan dolayı hamburger menüsü alıp otobüsle gittiler eve. Annesi yattığından dolayı sessiz olmaya çalışıyorlardı.

"Şu telefonu bırak biraz." Yemeğini yerken bile gözünü telefondan ayırmayan Bokuto'yu dürttü Kuroo.

"Üzgünüm, Akaashi'yle konuşuyordum. Neyse dur iyi geceler yazayım o zaman."

"Hayır hayır, konuşabilirsin tabii."

"Yok ya, bir şey olmaz. Senin kafanı dağıtalım biraz."

"Her şey düzelmeden nasıl olur bu bilemiyorum."

"Olsun, deneriz. Mesela yemekten sonra şey yapalım, film izleyelim ama böyle karışık bir şey olsun. Ona kafa yorarsan biraz dağılır düşüncelerin."

"Peki. Deneyelim." Yemeklerini hızlıca yedikten sonra Bokuto bir film buldu ve televizyondan açıp izlemeye başladılar. Zaten bu gece uyumayacağını biliyordu, en azından düşünmek yerine başka bir şey yapacaktı şimdi.

Film hem karışık hem biraz sıkıcıydı. Böyle olduğunu bilse açmazdı Bokuto, ama bilememişti işte. Kendisi uyuyakalmıştı, Kuroo ise filme dikkat etmiyordu. Sadece arkada ses olması için açıktı yani.

Yarın Kenma'yla konuşacağı şeyleri düşünmeye başladı. Yine böyle bir şey olmayacağını umarak düşünüyordu tabii. İlk söyleyeceği şey ne olmalıydı? Özür dileyip yaşadıklarını mı sormalıydı yoksa direkt neden intihar ettin mi demeliydi? İkinci seçenek çok daha kabaca olduğundan dolayı ondan vazgeçti hemen. İlki daha iyiydi.

Televizyonu kapatıp Bokuto'yu dürttü uyanması için.

"Bokuto, kalk. Burada uyuma, odada yere yatak kurayım." Bokuto uğraşmaması için itiraz edecekti ama çok uykuluydu, sadece mırıltısı duyulmuştu.

Kuroo hızlıca yatak hazırlamış, Bokuto direkt yatmıştı. O da yatağına oturup sokak lambasından yansıyan ışığın olduğu duvara dikti gözlerini. Gece boyu böyle duracaktı büyük ihtimalle.

.

"Umarım şimdi daha iyidir." Kuroo'nun ısrarıyla erkenden kalkıp gelmişlerdi hastaneye. Kahvaltı için yolda Bokuyo'ya simit almışlardı, Kuroo aç olmadığını söyleyerek istememişti.

Kapıyı çalıp içeri girdiler. Sadece annesi vardı, babası işe gitmiş olmalıydı.

İkisi gelmeden önce konuşmuştu Kenma'yla annesi. Kadın iyi olup olmadığını sormuş, sonra kendini tutamayıp neden böyle bir şey yaptığını sormuştu ve Kenma cevap vermemeyi seçmişti. Ne diyebilirdi ki sanki.

"Günaydın."

"Günaydın." diye yanıtladı kadın Kuroo'yu. Kenma bakmakla yetinmişti. Dünkü rezilliğinden sonra çocukla konuşabileceğinden emin değildi.

"İyi misin?" Sesinde bir soğukluk oluşmuştu istemsizce. Kenma başını salladı. Dünden daha iyiydi ama bu gerçekten iyi olduğu anlamına gelmiyordu ve Kuroo bunu çok iyi biliyordu.

"Yine eskiye döndük, değil mi?" Sesi iğneleyiciydi, gergin olduğu çok belli oluyordu. Sinirleri o kadar bozulmuştu ki, düşünmeden davranmaya fazlasıyla meyilliydi şu an.

"Kahvaltın gelince yine ağlayacak mısın?" Kenma gözlerini ona çevirdi ve istemsizce çattı kaşlarını. Onu üzdüğünü, hayal kırıklığına uğrattığını biliyordu ama sinirini ona yansıtacağını düşünmemişti. Bunun için onu suçlayamazdı tabii, sadece şaşırmıştı.

"Kuroo." diye mırıldandı Bokuto arkadaşını susturmak için. Kuroo kendi kendine alaylı şekilde gülünce odaya fazlasıyla bir gerginlik hâkim olmuştu. Bir şeylerin iyi gitmeyeceği kesindi.

"Tekrar olsa tekrar yapacaksın değil mi? Belki tereddüt bile etmeden.. Çünkü senin için arkanda kalanların hiçbir önemi yok." Sinirden doluyordu gözleri. Böyle suçlayıcı bir cümle kurmasının ne kadar yanlış olduğunu biliyordu ama şu an ağzı bunu idrak edemiyordu sanki.

Kenma'nın yapabildiği en iyi şey "üzgünüm." diye mırıldanmak olduğunda Kuroo "ÜZGÜNSÜN HA?" diye bağırdı kendini tutamayarak.

"Ben de üzgünüm, annen de üzgün, baban da üzgün! Hepimiz üzgünüz Kenma!" Bokuto elini çocuğun omzuna koyunca Kuroo sertçe itti elini.

"O kadar şeyin üstesinden geldik, o kadar şey yaşandı ve tekrardan bir şekilde yapabilirdik bunu ama sen her şeyi içinde tutup beni arkanda bırakmayı seçtin! Ben senin için elimden gelen her şeyi yaparken sen bana düzgünce bir veda bile etmeden gitmeye çalıştın! Senin için hiçbir değerim yokmuş gerçekten, çok güzel!"

Cümlesini bitirdiğinde Kenma'nın hıçkırığı sessiz odada yankılanmıştı. Ona değer vermemesiyle hiçbir alakası yoktu bunun. Bu şekilde anlaşılmayı asla istemezdi çünkü bunun Kuroo'yu nasıl üzeceğini biliyordu.

"Öyle değil. Gerçekten öyle değil." Sesinde 'beni affet' diye yalvaran bir ton vardı. Kuroo hâlâ çok öfkeliydi ama sesindeki o ton dediklerinin farkına varmasını sağlamıştı. Anında pişmanlıkla dolduğunu hissetti.

"Tanrım!" Elleriyle yüzünü sıvazlayıp derin bir nefes aldı. Bok gibi hissediyordu, ne yapacağı hakkında bir gram fikri yoktu.

"Kenma, Kuroo biraz toplasın kendini. Öyle gelelim, tamam mı?" Yumuşak bir tonla söylediği şeyden sonra Kuroo'yu kolundan tutarak kaldırdı Bokuto. İtekleye itekleye odadan çıkarmıştı.

"Kahretsin! Ağzıma sıçayım! Aptal Kuroo, aptal!" Çıktığı an kendine kızmaya başlamıştı, hatalı olduğunu biliyordu. Tamam bir yönden haklıydı ama yine de böyle davranmak ona göre değildi.

"Kendine söveceğine mantıklı düşünmeye çalış, sonra içeri gireriz geri." Kuroo oturup başını salladı. Bu sefer doğru dürüst bir şeyler düşünmeliydi.

Bölümler sıkıcı oluyorsa üzgünüm. Kuroo'nun hislerini uzun uzun yazasım geliyo, ama yine de çok uzatmamaya çalışıyorum 💞

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin