2x4

2.5K 288 221
                                    

Henüz yoldayken Kenma'nın ameliyattan çıktığının ve yoğun bakıma alındığının haberini almışlardı. Hastaneye geldiği an koşarak yoğun bakımın önüne gitti Kuroo. Kenma'nın anne babasıyla kendi annesi oturmuş bekliyorlardı.

Kuroo ortalarındaki boşluktan geçip odanın camından içeri baktı. Oradaydı, sol bacağı ve sol kolunda alçı, başında bir bandajla yatıyordu. Dudakları titredi onu öyle görünce. Birkaç damla yaşın yanağına düşmesine engel olamadı. Sağ elini cama koymuşken alnını da yasladı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Annesi birkaç adım gerisinde duruyordu, çocuğun kendi kendine sakinleşmesine izin vermek adına dokunmamıştı.

"Kuroo, gel canım." diyerek çocuğu yavaşça sandalyelere doğru çekti birkaç dakika sonra. Camdan, Kenma'dan uzaklaşmak istememişti ama karşı da koyamadı.

"Nasıl olmuş?" diye sorarken boğazını temizlemiş ve burnunu çekmişti.

"İnşaata çıkmış.." Tepkisini bekledi kadın ama çocuk bir şey demedi. "Atlamış oradan. Şanslıymış ki o an bir araba geçiyormuş. Arabanın üstüne düşünce aldığı hasar azalmış. Direkt yere çakılsa.." Cümlesini bitirmedi. Öyle bir şey söylememesi gerektiğini biliyordu.

Kuroo öfkeyle yüzünü sıvazlayıp dişlerini sıktı. Kendini suçluyordu, onun kötüye gittiğini anlayamadığı için kendine çok kızıyordu.

"Ne zaman uyanacak?"

"Bilmiyoruz. Doktor ameliyattan birkaç saat sonra demişti. 1, 1.5 saate uyanır herhalde."

.

"Kahve için sağ ol." diye mırıldandı Kuroo gözlerini Kenma'dan ayırmışken. Sadece birkaç yudum almıştı, boğazından geçmiyordu sanki.

"Uyanana kadar ayakta mı bekleyeceksin? Geç otur biraz." Neredeyse bir saattir camın önünde dikiliyordu, uyandığını görmek istiyordu sadece.

Bokuto'nun cümlesinin üzerinden birkaç dakika geçmişti. Kuroo Kenma'nın gözlerinin aralandığını fark edince "KENMA!" diye bağırdı. Onun bağırışıyla çocuğun anne babası oturdukları yerden fırlayarak camın önüne koştular.

"Doktoru çağıralım." diye telaşla konuştu kadın. Babası hemen koştu doktoru bulmak için. O sırada Kenma gözlerini iyice açmıştı.

Birkaç saniye ne olduğunu anlamadı, ama ölmediğinin farkındaydı. Canının yandığını hissediyorsa ölmüş olamazdı değil mi?

Vücudunu hareket ettiremiyordu henüz. Uyuşturucuların etkisi tam olarak geçmemişti, ayrıca çok bitkindi.

Kapı açılınca doktor içeri girmişti.Yatağın yanındaki cihazda bir şeyler yapıp çocuğa döndü.

"Kenma, beni duyabiliyor musun?" Kenma tepki vermedi. "Eğer duyabiliyorsan gözlerini iki kez kırpar mısın?" Çocuk gözlerini iki kez kırpınca gülümsedi. "Tamam. Şimdi, neler olduğunu hatırlıyor musun?" Kenma yine iki kez kırptı gözlerini.

"Çok güzel. Şimdi yanına biri gelecek, tamam mı?" Tepki vermedi. Annesine, babasına, Kuroo'ya ne diyecekti ki? Nasıl hesap verecekti onlara?

Doktor kapıdan çıkıp endişeyle bekleyenlerin yanına gitti ve "şimdilik sadece bir kişi girebilir ve çok uzun kalmamalı." dedi. Kuroo istiyordu girmeyi ama tabii ki ailesinden birinin girmesi daha uygun olurdu.

Kenma'nın annesi içeri girerken Kuroo duvarın dibine çöküp başını dizlerine yasladı. Yaşıyor olduğu için şükretse de böyle şeyler yaşandığı için lanet ediyordu aynı zamanda.

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin