2x3

2.3K 274 64
                                    

Kararmaya başlayan havaya çevirdi gözlerini Bokuto. Kuroo yanında, dirseklerini bacaklarına, başını da ellerine yaslamış şekilde duruyordu. Ağlamıyordu ama dokunsanız ağlayacaktı.

"Anlamam gerekirdi." diye mırıldanınca Bokuto iç çekti. Çocuğun kendini böyle suçlaması iyi değildi. Zaten kötü bir durumdaydı, bir de bu şekilde kendi üstüne giderse daha kötü olacaktı.

"Nasıl bir sevgiliyim ben? Lanet olsun, nasıl anlamam?" Kendine çok öfkeliydi. Kenma'ya da öfkeliydi içten içe ama ona hiçbir zaman gerçekten kızamazdı ki. Ne yaparsa yapsın, ona kızgın kalamazdı.

"Kahretsin!" Sinirle alnına vurdu. Kafayı yiyecek gibi hissediyordu. Gözlerini arabayı süren adama çevirip "daha hızlı gidemez misiniz?" diye sorunca adam aynadan dik dik baktı çocuğa.

"Üzgünüm, kabalık etmek istememiştim." Adamın kızdığını düşünerek söylemişti bunu.

"Önemli değil. Olabildiğince hızlı sürüyorum." Dik dik bakması kızdığı için değil, endişelendiği içindi. Bokuto'nun söylediklerine göre kolay şeyler yaşamamıştı, şimdi de bayağı kötü görünüyordu.

Sürekli pozisyonunu değiştiriyor, kendi kendine mırıldanıyordu. Çok sabırsızdı, hemen gidip Kenma'yı görmek istiyordu.

Az önce bir doktor çıktı ameliyathaneden
Ameliyat daha bitmemiş, durumu normalmiş ama
Tahminen yarım saate biteceğini söyledi
Sonra yoğun bakıma alacaklarmış

Annesinden gelen mesajları okurken dolan gözlerini kırpıştırdı hızlıca. İyi olacaktı, değil mi?

Tamam
Geliyorum ben de

Ne?
Geleceğini söylemedin
Nasıl geliyorsun?

Bokuto'nun kuzeni getiriyor bizi
2.5 saate orada oluruz sanırım
Lütfen ameliyat bitince haber ver

Tamam

Telefonu cebine sıkıştırarak derin bir nefes verdi. Dışarıdan çok belli etmese de korkudan ölüyordu aslında. Onun gitmiş olma düşüncesi...kalbinin sıkışmasına neden oluyordu.

Biraz kısa ama diğer bölüm uzun olur diye düşündüğüm için birleştirmek istemedim

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin