Sezon Finali😌

3.4K 326 390
                                    

Yılbaşı

"Kuroo! Kenma! Masayı hazırlamama yardım edin!"

"Geliyoruz!" diye bağırdı Kenma. Işıkları asmayı yeni bitirmişlerdi, iki dakikalığına oturmaya niyetlenmişlerdi ama annesi çağırmıştı.

"Kuroo, annen kaçta gelecek tatlım?" Kuroo saatine bakıp "yarım saate burada olur. İşlerini erken bitirmeye çalışacağını söylemişti." diye yanıtladı onu.

"Tabakları ve bardakları yerleştirin. Sonra çatal ve bıçakları. Yemekleri 10-15 dakika sonra koyarız."

Çocuklar başlarını sallayıp kadının dediklerini yaptılar. Saat 9'u biraz geçiyordu. Normalde akşam yemeğini böyle geç yemezlerdi ama yılbaşında geç yiyorlardı. Gece erken yatmadıkları için geç yemeleri sıkıntı olmuyordu.

Kenma bugün için kaç günden beri gerginlik yaşıyordu. Annesi bir sürü yemek yapmıştı, hepsinden yemesi için ısrar edeceğini biliyordu. Kuroo onun gerginliğini almak için bir sürü konuşma yapmıştı. Sürekli onu rahatlatmaya çalışıyordu.

Neredeyse her şey hazırdı. Kenma'nın annesi makyajını kontrol etmek için odaya gitmişti, ikisi mutfakta yalnız kalmıştı. Kuroo çocuğa yaklaşıp saçlarından öptü.

"Çok tatlı görünüyorsun." Kenma üstüne bakıp gülümsedi. Aynı şeyleri giymişlerdi. Koyu yeşil kazak, siyah pantolon ve çam ağacı detaylı kırmızı çoraplar... Bunları giyebilmek için bir hayli ısrar etmek zorunda kalmıştı Kuroo. Sonunda istediğini elde etmişti de.

"Sen de..yakışıklı. Gerçi her zamanki halin."

"Böyle konuşmana hâlâ alışamadım biliyor musun? Ama çok hoşuma gidiyor." Bu sefer de yanağından öptü çocuğu.

"Baban birazdan içeceklerle gelir. Yemekleri koyalım." Kuroo'ya döndü kadın. "Annen de birazdan burada olur sanırım."

"Yemeği falan geç de, hediyeleri açmak için sabırsızlanıyorum." diye fısıldadı Kenma'nın kulağına eğilerek. Kenma gülüp küçük çam ağacının altındaki hediye paketlerine göz attı. O da merak ediyordu.

Zil çalınca kadın kapıya koştu. Kenma'nın babası gelmişti. Adam içecek dolu poşetle içeri girip soğuk olduğundan yakındı. Kenma ve Kuroo poşeti alıp içecekleri de masaya yerleştirmişti.

Yaklaşık beş dakika sonra Kuroo'nun annesi de gelince oturdular masaya. Herkes tabağını doldurmuştu. Kenma da öyle.. Her ne kadar korkuyor olsa da keyfinin kaçmasına izin vermek istemiyordu.

Kuroo onun biraz gergin olduğunu fark edince elini bacağına koyup destek vermek adına hafifçe sıktı. Kenma ona dönüp gülümseyerek çatalını yemeğine batırdı.

Sohbet ede ede yemişlerdi yemeği ve masada 1.5 saat geçirmişlerdi lonuşurken zamanın geçtiğini fark etmeyip. Şimdi salona geçmişlerdi, televizyonda oynayan filme bakıyorlardı. Kenma ve Kuroo yan yana oturmuş, Kenma biraz üstüne yaslanmıştı çocuğun. Anne babası da aynı koltuktalardı ama birbirlerine değmiyorlardı. Kuroo'nun annesi ise tekli koltukta yalnız oturuyordu. Eh, bundan şikayetçi olduğu da söylenemezdi aslında.

.

12'ye sadece iki dakika kalmıştı. Kenma anne ve babasındaki neşenin nedenini anlayamasa da onlara ayak uydurmak açısından gülümsemeye çalışıyordu. Evet mutluydu ama onlar kadar olamıyordu.

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin