31

2.9K 334 209
                                    

"Elini ver." Kuroo'nun söylediği şeyle elini uzattı ona. Soğuk eli sıcak bir elle sarılınca içi de ısınmıştı sanki.

"Hâlâ buz gibi olman normal mi?"

"Normalde de pek sıcak değildim biliyorsun."

"Doğru ama ne bileyim...belki öyle olur sanmıştım. Neyse işime geliyor, elini tutmaya bahane."

"Bahane aramana gerek yok bunun için."

"Biliyorum." deyip gülümsedi. Yolda el ele yürümek...birinin bir şey diyeceğini düşünseler de kimseyi ilgilendiren bir şey değildi bu.

"Bıraksak mı? Etraf kalabalıklaşmaya başladı."

"Kenma Kozume, benden utanıyor musun yoksa?"

"Salak salak konuşma."

"Şaka be. Hemen sinirleniyorsun."

"Sinirlenmedim."

"Hı hı."

"Sus Kuroo."

Okulun bahçesine girince bıraktılar ellerini. Öğrenciler sorun değildi ama öğretmenler bir şey diyebilirlerdi normal olarak.

"Teneffüste görüşürüz." Kenma başını sallayıp sınıfa ilerledi.

.

Son ders de bitmişti. Kenma çantasını toparlayıp koridora çıktı ve merdivenlere ilerledi. Kuroo da birkaç saniye sonra inmişti.

"Matematikten çıktım, gerçekten böyle iğrenç bir ders olamaz ya."

"Katılıyorum."

"Bütün keyfim kaçtı. Eve gidip yine bir şeyler mi pişirsek? Canım tatlı çekiyor."

"Peki. Ne yapacağız?"

"Düşünelim yolda."

Kenma yapabilecekleri en masum tatlıyı düşünüyordu tabii ki. En iyi seçenek pudingdi sanırım.

"Puding yapsak?"

"Kenma, gidip en kolayını seçme. Yaparken eğleneceğimiz bir şey olsun."

"Peki."

"Buldum!"

"Neymiş?"

"Vişneli çikolatalı kek! Ama ıslak kek gibi yapacağız, kuru olmayacak."

'Tanrım! Beni böyle mi sınıyorsun?' diye geçirdi içinden Kenma. Puding yapsalar ne olurdu ki?

"Vişne yok ki." diyerek kurtulmaya çalıştı ama Kuroo tabii ki ne için böyle dediğini anlamıştı.

"Marketten alırız birazdan." Kenma iç çekti. Gerçekten istemiyordu.

Marketten vişne alıp gittiler eve. Önce üstlerini değiştirmiş, sonra yine mutfağa gelmişlerdi.

"Fırını açtım, ısınırken keki yapalım."

"Tamam." Telefondan tarif açıp tezgahın üstüne koydu Kuroo. Bütün malzemeleri hazırlayınca tarifte yazana göre koyup karıştırmaya başladılar.

"Kenma! Saçlarını topla, dökülür falan." Dökülmesinden ziyade onu sürekli öyle görmek istediği için demişti. Kenma hemen toplayarak konacak bir sonraki malzemeyi koydu.

"Vişneleri atıp karıştıralım mı yoksa tepside üstüne mi dizeriz?"

"Karıştıralım."

"Tamam." Vişneleri de koyup karıştırdıktan sonra fırın tepsisine döktü Kuroo karışımı. Fırına attıklarında sos için de biraz süt şeker ve kakao çıkardı dolaptan.

"Onu ben yaparım."

Sos piştiğinde daha pişmemişti kek tabii ki. Kuroo etrafa bakıp yapacak bir şey bulamayınca "gel, kek pişene kadar televizyona bakalım." dedi ve ilerleyip koltuğa atladı. Uzanmıştı ama önünde Kenma'ya yetecek kadar da yer bırakmıştı. O söylemeden oraya uzandı Kenma. Sırtını da çocuğun göğsüne dayamıştı. Televizyonu açıp izleyecek bir şey bulunca Kuroo çocuğa iyice sarıldı ve öyle izlemeye başladılar.

promise || KuroKenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin