"Soğumasını beklemeden yesek olmaz mıı?" diye dudak büzerek sordu Kuroo. Kek mükemmel kokuyordu ve hemen yemeye başlamak istiyordu.
"Biraz daha bekle, ılısın en azından. Ayrıca sosunu emsin."
"Off."
"Çocuk gibisin."
"Bana ne."
"Öyle durup keke mi bakacaksın dakikalarca? Gel yanıma." Kuroo asık suratıyla koltuğa uzanıp başını Kenma'nın bacaklarına koydu.
"Kenma, aşağıdan bakınca bile mükemmelsin biliyor musun?" Kenma utançla güldü ve dudağını ısırdı. Bu hareket Kuroo'nun içinde bir istek oluşturuyordu.
"Sen kendine bak. Bana iltifat ediyorsun ama.."
"Ne? Kendim yakışıklıyım diye sana iltifat edemez miyim?"
"Bana mükemmel olduğumu söyleyip duruyorsun, ama asıl mükemmel olan sensin. Hem de her konuda öylesin."
"Öyle diyorsan, ikimiz de mükemmel olabiliriz."
"Ben mükemmel olamıyorum."
"Kes sesini Kozume. Kendini benim gözümden görsen dediklerimi anlayacaksın da.."
"Abartıyorsun."
"Hayır." Yattığı yerden kalkıp yüzünü Kenma'nın yüzüne yaklaştırdı. "Söylediklerimde ufacık bir abartı bile yok." Çocuk hafifçe gülümsedi ve gözlerini Kuroo'nunkilere dikti.
"Seni seviyorum Kuroo Tetsurou." diye fısıldadığında Kuroo gülümseyerek dudaklarını çocuğunkilerin üzerine örttü. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki, Kenma bile duyabiliyordu sesini.
Kenma elini çocuğun yanağına koyduğunda o da dudaklarını oynatmıştı. Birbirlerinin dudaklarını, nefeslerini hissetmek o kadar farklı bir histi ki.
Birkaç saniyeden sonra birbirlerinden ayrıldıklarında ikisi de gülümsedi. Garip ama çok güzel hissettirmişti bu öpücük. Kenma biraz daha utangaç olduğu için kaçırdı gözlerini. Kuroo da boğazını temizleyerek ayağa kalktı. "Ben keke bakayım."
"Kenma! Bence artık yiyebiliriz!" Kenma sesli bir şekilde güldü. Bunu nadiren yapardı, o yüzden neye güldüğünü düşündü Kuroo.
"Ne?"
"Çocuk gibi demiştim ama..sen gerçekten çocuksun." Hem bunu düşündüğü için gülmüştü, hem de az önceki yakınlaşmadan sonra üstünde bir mayhoşluk kalmıştı.
"Ama ne yapayım? Öğleden beri böyle bir şey bekliyorum."
"Tamam tamam, bir şey demedim." Mutfağa gelmiş, kekleri koymak için iki tabak çıkarmıştı.
"İki dilim koyuyorum." İki tane yemek istemiyordu ama itiraz etmesi de işe yaramayacaktı, Kuroo bir şekilde ikna edecekti onu. Bunu bildiğinden dolayı sadece başını sallamakla yetindi.
"Tamam." Tabakları masaya koyduğunda oturdular. "Tadım testi! Aynı anda." İkisi de çatalın ucuna biraz kek alıp ağzına götürdü.
"Tanrım! Ben buna 10'da 20 veriyorum. Tek kelimeyle BA-YIL-DIM." Kenma başınu sallayarak onayladı onu. Gerçekten müthiş olmuştu.
"Hayatımda bu kadar güzel bir şey yediğimi hatırlamıyorum."
"Ben de. Umarım bu tepsiyi bugün bitirmeyiz." dediği şeyden sonra gerginlikle yutkundu Kenma. Kendini tutamamaktan hâlâ korkuyordu. Önündekini yavaş yavaş tadını çıkararak yerse bir daha istemezdi, o yüzden çok yavaş yiyordu.
"Bir dilim daha alacağım, akşam da yeriz. Sen de istiyor musun?" Kenma'nın bir dilimi duruyordu daha. Başını iki yana salladı. Kek yediği için bugünkü mamalarını içmiyordu, daha rahattı o yüzden.
Kuroo aşırı mutlu bir şekilde kekini alırken gülümsedi çocuk. Sevgilisinin hayatın tadını çıkarabilmesine seviniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise || KuroKen
FanfictionİÇERİK UYARISI:YEME BOZUKLUĞU, DEPRESYON Aşklarım lütfen bir yeme bozukluğu ya da bozulmuş yeme davranışı yaşıyorsanız, hatta yaşamasanız da sizi etkileyeceğini düşünüyorsanız lütfen okumayın.