Eylül ve Defne, sessiz masada olan biteni anlamaya çalışarak otururken tüm gözlerin üzerlerinde olduğunu hissedebiliyorlardı. Sıradan bir öğle yemeği masası gibi gözükse de kraliçenin evinde olmak bile yeterince gerici bir deneyimdi. Karşılarında oturan Leena Varano, Byuna Tersat ve Haras Qinn meraklı görünüyorlardı. Bahçeye açılan kocaman camların önüne kurulu masa oldukça ferah gözükse de gerginlik üzerinde olumlu bir etkisi yoktu. Masanın diğer tarafında oturan okul müdürleri ve başkomutan da sessizliği pek bozmuyordu. Eylül göz ucuyla Oren'in karşısında oturan anne ve babasına baktı ama onlar da pek renk vermiyorlardı.
"Aslında kimsenin gerilmesine gerek yok." dedi Leena gülümseyerek. "Soğuk bir ortam oluşmaması için sizi evimde ağırlamak istedim. Sadece son birkaç günde anlam veremediğimiz şeyler olmuş ve ben sizi sorguya çekmek yerine toplu konuşalım istedim. Lütfen bir yandan yemeğinizi yemeye devam edin."
"Ben gergin değilim." dedi Defne önündeki meyve dilimlerine uzanıp yerken. "Sorun neymiş?"
"Bir öğrencimizin ölmesi." dedi Gregory Geriwale ona dönerken. "Arkadaşlarından biri. Hatta buraya gelmesine sen vesile olmuştun galiba."
Eylül "Ne?" diye sordu şaşkınlıkla bakarak. "Kim? Ay ben dayanamam kim ölmüş?" Endişeli bakışlarıyla etrafına bakarken elini pembe dudaklarına götürdü. "Yazık, yine okula saldırı mı oldu?"
Defne okul müdürüne döndü gülümseyerek. "Benim haberim olmadığına göre pek arkadaşım değildi demek ki. Kime ne olmuş?"
Gregory tavrını bozmadı. "Kime ne olduğunu belki bize ikizin söyler. En son onunla görülmüş. Öğrencilerin anlattığı bu."
"Ben mi?" diye sordu Eylül bir şey anlamayarak. "Ben bir şey hatırlamıyorum ki."
Leena Varano "Greg sakin ol biraz." diyerek araya girdi. "Eylül tatlım, gerilmene gerek yok, sorguda değiliz, sadece ne olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz o kadar."
Byuna Tersat "Son bir haftada pek çok şey oldu." dedi. "Buna senin hafızanı kaybetmen ve Lunais kapılarının yeniden açılması da dahil. Bir öğrencinin ölümünü de hesaba katınca zamanlama biraz manidar."
"Lunais kapıları benim isteğimle açıldı." dedi Oren kendinden emin bir şekilde. "Kontrolsüz bir durum yok."
Defne gülümsediğini belli etmemeye çalışırken Haras Qinn "Neden komutanım?" diye sordu. "Bu büyük bir şey. Sorun mu var?"
"Bu garnizonu ilgilendiren bir şey. Ordunun içinde kalması gereken meseleleri bir yemek masasında sohbet ederek anlatacak değilim. Başkomutanın emriyle olduğunu bilmeniz yeterli. Tehlikeli bir durum yok, yalnızca bir dengesizlik vardı ve kontrol etmemiz gerekti. Raporlama gönderirim."
Byuna Tersat "Neyse ki haberiniz var." dedi. "Bir an yine kontrolsüz bir eylem sandım."
Oren kendinden emin bir şekilde gülerken masanın altından Defne'nin ayağına bir tekme attı. "Ben buradayken kontrolsüz bir eylem yapılamaz."
Defne ses çıkarmamaya çalışırken Haras Qinn "Eylül Niler neden hiçbir şey hatırlamıyor?" diye sordu. "Mührü de değişmiş görünüyor. Bu olaylar bağlantılı mı?" Oktay'a döndü. "İtiraf etmeliyim ki ilk duyduğumda kızının yine Lunais kapısını açıp orayı oyuncak ettiğine emindim."
"Kızıma sonsuza dek oranın anılarını veremezdim." dedi Oktay rahat bir tavırla. "Jack ve Defne eski bir büyü ile hafızasından Lunais'i almayı başardı. Ne yazık ki bütün bir yılı hatırlamıyor ama en azından iyi. Hafıza problemini kendi aramızda çözeriz."
"Nasıl bir büyüydü bu tam olarak Oktay?" diye sordu Gregory. "Ben hiç duymadım da."
Oktay sakinliğini bozmadı. "Nasıl duyacaksın? Daha önce böyle bir şey yaşanmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)
FantasyAyza Serisi evreninde geçen, karakterlerin daha önce yazılmamış ufak hikayeleri. :)