"Piknik"

3.7K 430 46
                                    

Eylül yeşilliklerde kibarca uzanmış, yanında yatan Defne'ye baktı ayıplar gözlerle.

"Bu mu yani Defneciğim! Zariflikten anladığın bu mu?"

Defne tek gözünü açıp ona baktı. Kareli elbisesinin eteği sanki yerde oturmuyormuşçasına düzgündü. Bacaklarını zarif bir biçimde konumlandırmayı başarmıştı.

Kendine baktı. Üstünde Eylül'ün aldığı elbisesiyle eş kareli gömlek ve yırtık bir kot vardı. Öyle yatıyordu. Sadece yatıyordu işte, zariflik, güzellik falan çok da umurunda değildi.

Güldü. "Tam bir düşessin Eylül. Sen kraliyette doğmalıymışsın. Bu örtü, bu piknik nereden çıktı ki zaten?"

Eylül eteğini düzeltip bukleli saçlarını arkaya attı.

"Bak çocuğum Alex'e yine kötü davranırsan bu sefer seni paralarım! Yaparım bunu Defne! Barışma pikniği işte ne var! Çocuk kendini parçaladı bize yardım etmek için!"

Defne hakkını yememeliydi. Yardımı olmasa oradan belki de çıkamazdı.

"E ne yapıyorum ben. Sarılayım mı?"

"Ay sarıl ne olacak? Sanki iğrenç bir şey sarılmak... Alex'in parfümü güzel."

"Ne alakası var şimdi?"

"E kokusu güzel işte sarılınca korkma. Of nereye gitti ki bunlar."

Defne kendini yeniden çimenlere attı.

Eylül'ün kıkırdadığını duydu.

"Ay sağ ol Jayciğim! Ne kibar çocuk bana taç yapmış!"

Defne sırıttı. "Aşkolsun Jayciğim. Hani benimki?"

Jay güldü. "Ya ölüyorsun şuan kahrından değil mi?"

Eylül Defne'yi çimdikledi. "Sus bir de dalga geçiyor leydi olamadım diye ağlayacağına..."

Tiara ofladı. "Sizi görünce ikizim olsun istiyorum!"

Defne güldü. "Bir aileye bir leydi yeter."

Az sonra Nick ve Alex'de gelmişti. Oturup bir şeyler yerken konuşuyorlardı.

"...sonra işte gitti. Aslında zor değildi. Kızları kendinden soğutmak çok kolay." Dedi Alex.

"Aman ne büyük başarı." Dedi Jay.

Nick Alex'e gözlerini devirdi. "Biri de çıkıp sana sinek gibi yapışmıyor ki."

Eylül başını salladı ayıplarcasına. "Alex sen neye hükmediyordun şekerim?"

"Ateş."

Defne güldü. "Hükmediyormuş... Sen önce ejderhana söz geçir de sonra ateşe hükmedersin."

"Dedi elementini kullanırken boğulan su büyücüsü."

"Ben çocukluğumu burda geçirseydim seni tanımıyor olurlardı dallama."

"Ay susun!"

Eylül Defne'nin kulağına eğildi. "Bak yemin ederim geberteceğim seni. Barışma pikniği dedim!"

Defne önündeki meyveleri karıştırmaya devam etti.

Eylül devam etti. "Şimdi çocuğum senin bu durumda elementini biraz örnek alman gerekir."

Alex güldü. "O ne demek o?"

"Yani bak mesela Nick. Rüzgar gibi esip saç baş dağıtmacı ve yaramaz ve ne olduğu belli olmayan birisi. Tek bildiği ortalıklarda öyle dolanmak. Bir işin ucundan tutayım bi-"

"Yine başladık." Dedi Nick.

Eylül ona aldırmadı. "Söz kesmeci ve mide bozmacı bir şey."

Alex daha da güldü. "Hepsini anladım da nasıl mide bozmacı olunuyor?"

Defne de güldü. "Eylül bir şekilde rüzgara maruz kalırsa karnı ağrır, hastalanır."

"Onun da sebebi benim tamam." Dedi Nick.

Eylül ona ters ters bakıp Alex'e döndü. "Yani neymiş? Senin de ateş gibi olman gerek."

Olduğu yerde kendi kendine kibar kibar sallanmaya başladı. Gözlerini de kısmıştı. "Böyle ateş gibi yavaş yavaş, naif olman lazım ama sen-" ellerini havaya kaldırıp deli gibi sallamaya başladı. "Böylesin!"

Herkes gülmeye başlamıştı. Alex de. "Nasıl olmam gerektiğini cidden anlamadım."

Defne güldü ve Eylül gibi ağır ağır sallandı. "Yani böyle ağır biri olman gerekirken-" olduğu yerde o da deli gibi sallandı. "Karı kızla gezen genelev çalışanından hallicesin."

Eylül gözleri kocaman açık ona baktı.
"Öyle demedim!"

"Bu kelimeleri kullanamadığı için..."

Eylül ona yaklaşıp onaylarcasına gizlice başını salladı.

Alex güldü.

"Ve sen onu anlıyorsun."

Defne gülüp Eylül'ün bacağına yattı.
"Doğduğum günden beri yanımda neden anlamayayım? Hem sana basit anlattı."

Tiara güldü. "Söyleyeceğim bana da kardeş yapsınlar!"

Nick güldü. "Söyle de Eylül'e benzemesin!"

Eylül ona gözlerini kısarak baktı. "Ben senin kardeşin olsam sevinçten ağlardın."

Defne güldü. "Boş ver! Sen bir tek benim kardeşim ol."

Eylül kıkırdadı. "Ay bu da beni kimselere veremez, deli."

Herkes gülerken Eylül Defne'ye baktı. Manasız bir huzursuzluk hissediyordu bazen. Defne'yle daha çok zaman geçirmeye kendi kendine söz verdi. Gerekirse Jack'le eğitimlerine bile katılmalıydı.

Tabi yalnızca izleyici olarak...

Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin