Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)

"Bungee Bumping"

"Gözü kör olsun. Adi. Pislik. Aslanlar kaplanlar karnını deşsin."

Defne eve girip duyduğu cümlelere şok olmuş bir şekilde mutfağa yöneldi. Sesler onu açık bahçe kapısına götürdü. Eylül çimenlerin üzerinde oturmuş önündeki bisikletini elindeki bir kalemle kurcalıyordu. Dur duraksız hakaret etmeyi sürdüyordu.

"Sokak süprüntüsü. Yılan. Yılanın başı. Baş yılan."

Defne çantasını fırlatıp kendini çimenlere attı.

"Bu kibar sözlerin sahibi kim, hayırdır kime kızdın yine?"

Eylül gözlerinden alev çıkararak ona baktı.

"Kardeş değilsin ki sen! İnsan değilsin!"

Defne ellerini birbirine vurdu. "Vay arkadaş gene nasıl bana patladı ya!"

"Sen kardeş olsan beni bu kavaşelerle muhatap etmezdin! Yanımda gezmiyorsun ki ben de bunlara kalıyorum. Arkadaşmış güya, şeytan! Ben anlamıyorum sanki yan gözle yiyecek çocuğu!"

"Kim kimi yemiş?"

Eylül Defne'ye acırcasına baktı. "Hiçbir şeyden o kadar anlamıyorsun ki! Tamam sus tamam. Anlatayım da dinle bari. Şu yazlığına gelen çocuk yok mu Deniz. Meğerse benden hoşlanıyormuş-"

"Nerden anladın? İtiraf mi etti? Döveyim mi?"

"Döv çocuğum! Çok güzel Defne döv tebrik ediyorum." Eliyle rüzgar yapmaya çalıştı. "Ay fenalık geçiriyorum bak!" Derin bir nefes alıp kendini sakinleştirip devam etti. "Boş ver sen şimdi bunları da o yılan gözlü Azra'nın yaptıklarına bak! Gitti bisiklet binmeyi önerdi çocuğa!"

"Vay canına!" dedi Defne abartılı şekilde şok olarak. "Resmen yılan!"

"Evet!" Dedi Eylül hararetle başını sallayarak. "Biliyor ki benim bisikletim bozuk! Yani ben gidemeyeceğim Deniz de ona kalacak! Yok ya!"

"Benimkiy-"

"Önerme bile Defne! 15 yaşındasın üstüne batman çıkartması yapıştırmışsın. Zaten ben biraz tamir ettim. Al gerisini de sen yap!" deyip oturduğu yerden kalktı. Elbisesindeki yaprakları kibarca silkeleyip elindeki kalemi Defne'ye uzattı. "Al."

Defne boş boş kaleme baktı. "Ne yapayım bunla?"

"E tamir et Defne işte. Kontrol kalemi bu!"

Defne gülmemek için dilini ısırdı. Gülerse işi biterdi. Eylül bu sinirle onu parçalardı. Ama ona uzattığı normal bir tükenmez kalemdi. Zaten kontrol kalemiyle bisikletin alakasızlığını anlatmayacaktı bile.

"Nereden anladın bunun kontrol kalemi olduğunu?"

Eylül Defne'ye salak dercesine baktı. "Çünkü ışığı yanıyor!" Arkasına bastırdı. Kalemin minik ışığı yanıyordu. "Gördün mü?"

"Kim dedi sana bisikletin kontrol kalemiyle tamir olacağını?"

"Yağmur dedi! Of Defne oyalama beni daha hazırlanacağım. Eylül hem süslenmeyi bilsin, hem zarif olsun, hem tamirden anlasın... Tıpkı benim gibi kendini her yönden geliştir Defneciğim. Her yönden!"

O içeri yöneldiğinde Defne kendini çimlere bırakıp gülme krizine girmişti. Eylül'se giderken hala söyleniyordu.

"Çipil gözlerini kargalar oysun Azra. Yılan Azra..."

***

Defne kendine doğru gelen Eylül'ü fark edince yutkundu. Motorun üstündeydi ve Eylül onu görmüştü. Beyninden düşünceler ışık hızında geçiyordu. Nasıl bir bahane uyduracaktı?

"Benim değil!" Tabi ki en saçmasını söylemişti.

Eylül telaşlıydı. "Bırak şimdi bunları Defneciğim kaskını ver!"

"Kaskımı mı?"

Eylül Defne'yi çekiştirip motorun üstünden indirdi. Kaskı elinden kaptığı gibi motora oturmuştu. Kaskı kafasının hemen üstünde tutup gözlerini sokağın başına dikti. Çok geçmeden köşeyi birkaç kişi dönmüştü. Eylül bir anda kaskı sanki yeni çıkarıyor gibi yaptı ve saçlarını savurdu. Defne güldü. Kaskı takarsa saçlarının bozulacağını biliyordu.

"Bunlar nasıl numaralar ya?"

Eylül anlık ölümcül bakışından atıp gülümseyerek yanına gelen arkadaşlarına baktı.

Uzun boylu kumral çocuk "Vay! Eylül motor mu kullanıyorsun?" Dedi. Yakışıklı bir gülüşü vardı.

Yağmur kıkırdarken Eylül havalı bir ifade takındı. Aynı zamanda hala kibardı. "Ay evet Denizciğim. Tam da şu an geldim motoru Defneciğime verecektim. Çok severim ben aksiyonu. Söylemiştim."

Deniz Eylül'e gülümsedi. "Ben de bayılırım. Gelmek istemez misin sahile gidiyoruz. Hem yaptığımız sporları konuşuruz."

"Olur tabi ki! Spor benden sorulur zaten." Dedi Eylül motordan inip onun koluna girmişti. "Sana geçenlerde yaptığım bungee bumping'i anlatayım!"

"Jumping." Dedi Defne kaskı alırken. "Bungee Jumping. Hani şu Ölüdeniz'de geçen yaz yaptığın, yamaç paraşütünden sonra yapmıştın. Ben de asla yapamazsın diye ağlayıp kendimi yerlere atmıştım."

Yağmur gülerken Eylül Defne'yi çimdikleyip ilerledi.

Tam motora binecekken Defne'ye mesaj geldi.

"Motora binmeyi evde görüşeceğiz çocuk!"

Hiçbir zaman atlamıyordu...