"Defne'nin Notları"

1.5K 235 28
                                    

***
Okuyacağınız notlar, Defne Niler'in ilk kitap Ayza - Sothis'in Batışı'nın sonunda görünen defterinden alınan parçalardır.
***

Yazmayı hatırlamam epey vaktimi aldı. Öyle ki, sanırım kalem tutmayı bile unutmuşum. Bazen konuşmayı unutuyorum. Dün gece, nefes almayı unuttum biliyor musun? Annem korkudan ağladı sanırım... Ya da ben öyle gördüm.

Ne yapabilirim ki? Yarım bir ruhla yaşıyorum. Nasıl hala yaşıyorum? Nasıl hala yaşıyor olabilirim?

Kalem elime öyle ağır geliyor ki, tutmakta zorlanıyorum. Yazmak zorunda olmasam, kesinlikle yazmazdım. Ama mecburum. Kimseyle konuşmuyorum, sanırım kendimle bile. Hayır. En çok kendimle konuşmuyorum. Yazmak bilincimi yerinde tutacak tek şey gibi. Bana hala aklımın başımda olduğunu, hala lanet olası havayı ciğerlerime çekebildiğimi gösteriyor. Hala aklım başımdayken, bir şeyler bulmalıyım. Anlıyor musun? Bir tek sen anlayabilirsin...

Kendime söz verdim, acı çekmeye vaktim yok. Kendime acımaya vaktim yok. Kendimi suçlamaya vaktim yok. Onu geri getirmeliyim. Her şey güzel olacak, sadece sabret Defne, sabret Eylül...

Seni kaybettim. Eylül'ü kaybettim. Nefes almayı bile unuturken aklımdan çıkmayan tek gerçek bu. Ama bu kısa bir azap. Seni geri getireceğim Eylül, sana ihtiyacım var. Ikizime ihtiyacım var. Bir tek sen anlayabilirsin.

Ay parlıyor. Odayı tek aydınlatan o. Bu hangi gün, hangi aydayız, bilmiyorum. Takvimde 5 Mart işaretli ama ben hastaneden çıktıktan sonra birkaç kez gecenin gündüze döndüğünü gördüm. Belki bir hafta geçti ama bana bir saat olmamış gibi geliyor. Acı öyle şiddetli ki kardeşim, acı öyle yakıcı ki hayatımda böyle bir acı hissetmemiştim. Beni bir şekilde uyutuyorlar sanırım. Her uyandığımda yatağına bakıyorum. Her uyandığımda sesini duymayı bekliyorum. Yok... Bu azap bitmeyecek. Sen gelip beni uyandırmadan bitmeyecek. Bir tek şarkı söylediğinde uyanıyordum sanırım, bunu hatırlıyor musun? Şimdi ben bu korkunç kabusun içinde kapana kısıldım ve şarkını duyamıyorum.

Zaman kavramımı iyice yitirdim. Eylül'ü kaybedeli en fazla iki saat olmuş olmalı. Beklemeliyim. Sadece uyuşuğum ve kafam çalışmıyor. Şoktan olmalı. Yeni olduğu için olmalı. Birkaç gün içinde şoku atlatıp bir şeyler bulacağım. Hep bulurum, biliyorsun.

Iki saat ya da iki gün, önemi yok. Toparlanıp çalışmalıyım. Zaman umrumda değil, dünya benim için dönmüyor. Dünyamı döndüren şey olmadan zaman da akmıyor.

Elini hiç bırakmamalıydım... Elini ölsem bırakmamalıydım. Elini bırakmamalıydım...

*Jack'e hangi ayda olduğumuzu sordum, Haziran dedi. Haziran Mart'tan sonra mı geliyordu? Hatırlamıyorum.

Elini tutmam gerek. Bir şeyler bulmalıyım.

Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin