Bu ilk göreviydi. Dünya'ya denge muhafızı olarak atacağı ilk adım. Tek başına müdahale edeceği ilk kargaşa. Derin bir nefes aldı, bir sonraki adımı kaosun ortasınaydı.
Ortalık öyle karışmıştı ki, önce nereye gideceğini bilemedi. Peşinden gelecek muhafızlık çalışanları olacağını biliyordu çünkü bu büyük bir olaydı. Yine de kendini beklemeden öne attı, geride durmak damarlarında akan kana hep aykırı olmuştu.
"Muhafız!" Dedi biri yanındakine panikle. Ona doğru gelen adamı tanımışlardı. Nilerleri herkes tanırdı. Adamlar kaçmaya çalışırken onları dinlemeden yakalarından yakalayıp savurdu. İkisi de yok olmuştu. Nereye ışınlanacaklarını biliyordu.
Kolunu tutan parmaklarla arkasını döndü. Karşısındaki ufak tefek kumral dalgalı saçlı kadın koyu renk gözlerini ona dikmiş ürkekçe bakıyordu. Sevimli yüzüne düşen dağılmış saçlarıyla bu karmaşanın ortasında bile güzeldi. "Avcılar geliyor." Dedi kadın korkuyla. "Bir şey yapıyorlarmış. Güçlerimizin gitmesini sağlayan. Güçlerimiz giderse-"
Gülümseyerek ona döndü. Mavi gözleri güven verircesine bakıyordu. "Öyle bir şey yapamazlar. Avcılardan korkma ben-"
"Niler!" Diye bağırdı biri. "Avcılar geliyor. Büyücüleri buradan çıkarmalıyız ki ortalık daha fazla karışmasın. Bu kadar büyük bir olayı örtbas edemeyiz."
"Farkındayım." Dedi eliyle saçlarını karıştırırken. İlk seferi bu kadar büyük bir ayaklanma olmamalıydı. "Büyücüleri ışınlayacağım, bir seferlik olmasını kaldırabilirler. Avcıları halledin."
Adam başını sallayıp giderken karşısındaki kadın ona dehşete kapılmış gibi bakıyordu. "Ben-"
"Korkma." Dedi denge muhafızı ona tekrar. Yeniden sanki çevrelerinde kıyamet kopmuyormuşçasına rahatlıkla gülümsüyordu. Ona eğilip gözlerine baktı. "Benim kim olduğumu biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum." Dedi kadın başını sallarken. "Denge muhafızısın, Bulut Niler. Ama ben-"
"Evet." Dedi Bulut onu kollarından tutarken. Küçük yüzündeki ürkek bakışları sakinleştirmeye çalıştı. "Önemli olan güvende olman tamam mı? Bu yüzden sadece Ayza'ya gitmeni sağlayacağım." Göz kırptı. "Benimleyken korkmana gerek yok."
Kadın şiddetle başını sallarken ona anlatmaya çalıştı. "Hayır, ışınlanamam! Beni bir dinlesen-"
"Ben denge muhafızıyım." Dedi Bulut yeniden. Işınlanmaktan korkan büyücüler olduğunu biliyordu. Amcası ve büyükannesi ile gittiği görevlerde buna alışmıştı. "Hiçbir şey seni benden daha güvenli ışınlayamaz, bunda korkacak bir şey yok güven bana."
Kadın Bulut Niler'e bakarken arkalarında güçlü bir patlama sesi duyuldu. Panikle Bulut'a yaklaşırken Bulut daha fazla bekleyecek zamanı olmadığını biliyordu. Geri dönüp diğer büyücüleri de almalıydı. Ama ona o kadar korkarak bakmıştı ki, kadını bir türlü bırakamamıştı. Onu kendine çekerken çevreleri değişti.
Fark etmeden kendi evinin bahçesine gelmişti. Önemli olmadığını düşündü, kadını kendinden uzaklaştırmak için kollarını tutmuştu ki ona bakan koyu gözler titreşip geriye gitti. Bilinci kapanan kadın kucağına düşmüştü. Bu o kadar beklemediği bir şeydi ki ne yapacağını şaşırmıştı.
Bulut ne yapacağını bilmeden onu kucağına aldı. Cidden ona, ışınlarken zarar vermiş olabilir miydi? Onu bu halde bırakmasının imkanı yoktu. Evine taşıyıp koltuğa yatırdı. Uzun saçları dağılırken, yüzü bembeyaz görünüyordu. En azından nefes alıyor gibiydi.
Cebinden çıkardığı küçük iletişim cihazıyla aklına ilk gelen kişiyi aradı. Çok geçmeden karşıdan gelen sesi duydu. "Öldüm deme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)
FantasyAyza Serisi evreninde geçen, karakterlerin daha önce yazılmamış ufak hikayeleri. :)