Bölüm 1: En Güçlü Şaman
Şamanlar evrendeki her canlının ve her doğal oluşumun bir ruhu olduğuna inanır ve ruhlarla daima iletişim içindedir.
Ormanın sakinliği serin bir rüzgârın getirdiği çiçek kokularıyla birleşiyordu. Lacivert gökyüzündeki yıldızların ışıkları yanlarında akan küçük ırmağa yansırken suyun sesi gece hayvanlarının seslerine karışmıştı.
"Şu an sakince oturuyor olması akıl karı değil." Dedi Defne kollarını kavuşturmuş ikizini izlerken. "Bu şeyin kokusu bile bütün kötü hislerimi tetikliyor."
Jack hemen yanında durmuş aynı ifadeyle bakıyordu. "Bana sor."
Eylül ve Oktay Niler, aralarından akan ince akarsuyun iki kenarında gözleri kapalı halde karşılıklı otururken yüzlerinde herhangi bir mimik geçişi yoktu. Saatlerdir bu haldelerdi. Winter Eylül'ün dibinde yatmış onu izliyordu. Esen hafif rüzgar Eylül'ün ay ışığı altında parlayan altın rengi saçlarını havalandırırken Eylül rahatsız görünmüyordu.
Yaşadıkları onca şeyden sonra birkaç aylığına Dünya'daki evlerinde her şeyden uzak bir tatil yapmış sonra da Ayza'ya geri dönmüşlerdi. Kısa bir süre Venüs'e bile gitmişlerdi ve hala okullarının yeniden açılmasına bir aydan fazla vardı.
Oktay Niler kızının atlattığı onca şeyden sonra ona da ayahuasca töreni düzenlemek istemişti. Defne'ye yapıp bir şey olmadığını gördükten sonra Eylül için de yapmasının her şeyi normale çevirmekte yardımcı olacağını düşünmüştü. Lunais'ten sonra mutlaka ihtiyacı olacaktı. Kızı güçlenirken bunu daha da arttırmalıydı.
Nehir Niler suyun kenarında yüksek bir kayaya oturmuş, elbisesini kaldırıp suya ayaklarını sokuyordu. Şu haliyle kelimenin tam anlamıyla masallarda anlatılan zarif su perilerini andırıyordu.
"Eylül güçlü bir şaman." Dedi Nehir. "Ruh asması onun gibi bir ruhu besler, görüşünü açar. Babanız bana ilk yaptığında inanılmaz hissetmiştim."
"Evet ben de." Dedi Defne ürpererek. "Hayatımda bu kadar kötü bir şey yaşamadım." Ne olduğunu, ne gördüğünü hatırlamıyordu bile ama hisleri net bir şekilde anımsıyordu. Tüm o karmaşa ve kaos kafasında tamamen netti ve bir daha denemek istemiyordu. Sadece kokusunu almak bile midesini bulandırmaya yetmişti.
"O konuda hala babana kızgınım." Dedi Nehir kaşlarını çatarak. "Sana bunu ilk yaptığında korkudan ne yapacağımızı şaşırmıştık. Bana sormadan bunu nasıl tekrar dener?"
Defne "Bana da sürpriz oldu anne." Dedi. "Hiçbir şeyden haberim yoktu. Sanırım Jack'le anlaşmışlar."
Jack ona gözlerini devirirken güldü. "Ben sadece bir şey yapmasını istedim. Ayahuasca'dan bahsetse durdururdum, ne kadar acı verici olduğunu biliyorum."
Nehir hala yumuşamamıştı. "Bazen gerçekten bulduğu çözümler beni çileden çıkarıyor. Bu kadar büyük bir risk alınır mı? Tamam, işe yaradığını kabul ediyorum ama ya yaramasaydı? Bunu nasıl riske atar?"
Defne umarsızca omuz silkti. "Sonuçta Niler'sin dedi."
"Niler olunca ölümsüz mü olunuyormuş?" diye sordu öfkeyle. "Delireceğim ya." Arkasında hızla büyüyüp onu saran dallarda beyaz ve pembe çiçekler açıyordu. "Hiç başlama." Dedi Nehir Niler hala sitemkâr tavrını sürdürerek. "Kızgınım."
Defne şaşkınlıkla bunu babasının yapıp yapmadığını anlamaya çalışırken tamamen çiçek açmış bir dal annesinin kucağına düştü ve diğer çiçekler yağmur gibi saçlarına döküldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)
FantasyAyza Serisi evreninde geçen, karakterlerin daha önce yazılmamış ufak hikayeleri. :)