"Baba Olmak"

4.3K 429 502
                                    

Richard hastane koridorunda koşar adım ilerlerken endişesi yüzünden okunuyordu. Koridorun sonuna yaklaşırken Oktay'ı görünce ona doğru ilerledi. "O nasıl? Ne durumda?"

Oktay iç çekti. "İyi. Ne de olsa bir Rhydian. Henüz uyanmadı hepsi bu."

Richard rahatlasa da endişesi geçmemişti. "Ya Nick? O nerede?"

"Yan odada." Dedi Oktay. "Oğlundan farklı bir durumda değil."

Richard duvara yaslanıp derin bir nefes aldı. "Kızın ne durumda Oktay? Hala uyanmadı mı?"

Oktay oflayıp ellerini saçından geçirdi. "Bir haftadan önce uyanmayacağını söylediler. Güçlerini zorlamak onun hem hayatını kurtardı hem komaya soktu. Bunu nasıl yaptığını da bilmiyorum zaten."

Richard onun gibi yaslanıp gözlerini karşıdaki duvara dikti. "Kızlarınla uğraşmaktan vazgeçti sanıyordum."

"Ben de."

İkisi bir süre sessiz kaldılar. Sessizliği bozan Oktay oldu. "Yanına girmeyecek misin?"

Richard hemen cevap vermedi. "Bu öfkeyle mi? Girmesem daha iyi."

"Tanrı aşkına iyice saçmaladın artık." Oktay dönüp ona baktı. Zaten fazlasıyla yorgundu. "Oğlun o senin! Ve şuan desteğine ihtiyacı var Richard."

"Ne yapayım?" diye cevap verdi Richard kaşlarını çatarak. "Gidip aferin mi diyeyim? Kara büyüye bulaştı Oktay! Kızlarını öldürmeye çalışan bir pislikle çalıştı!"

Oktay "Bırakmak için ne hale geldiğini görüyorsun." Dedi. "Dünyanın en aptalca hatasını da yapsa o senin oğlun. Ben canına okuyabilirim, Jack suratını dağıtabilir, ama sen arkasında durmak zorundasın. Herkese karşı, bazen kendine bile."

Richard'ın öfkesi dinmiş görünüyordu. "Bu ahmaklığı yapmadan önce düşünmeliydi. Gitmek de onun tercihiydi, ona katılmak da ayrılmak da! Pişmansa bana gelebilir."

"Ağzının ortasına bir tane çakmama az kaldı Richard. Şuan ona saydırması gereken benim, senin yüzünden tek kelime edemiyorum. Oğlun o Richie, lütfen kes artık saçmalamayı."

"Açıkçası istediğini yap. Bunu kendi hazırladı."

Oktay gözlerini devirdi. "Onun yaşındayken her şeyi doğru yapmışsın gibi konuşma."

"Ben onu uyardım ama, dinlemeliydi."

"Sen dinler miydin?" diye sordu Oktay. "Hangimizi ne zaman dinledin ki? Al şimdi sana söylüyorum, bu yaptığına pişman olacaksın ve çok geç olacak. Dinleyecek misin?"

Richard bakışlarını önüne çevirdi. "Kara büyüye bulaşan ben değilim. Ayağına gidecek olan da öyle. Ben iç güvenlikten sorumluyum, kara büyücülerden! Ve oğlum onlardan biri, buna nasıl yanında olarak karşılık verebilirim?"

"Tanrım Richie seninle inatlaştığı için bu halde zaten! Daha nereye götüreceksiniz bu işi?"

"Bütün bunların sorumlusu ben mi oldum şimdi?"

"Daha 16 yaşında, tek yaptığı seni kızdırmaya çalışmak. Gir içeri ve bağır çağır ne biliyorsan yap ama yanında dur. Babasısın sen, sırtını dönemezsin, sana ihtiyacı var."

"İnan bana onun hiçbir şeye ihtiyacı yok. Hiçbir zaman beni dinlemedi. Şimdi de dinlemeyecektir. Ne biliyorsa onu yapsın, arkasında durmayacağım. Evet oğlum o benim ve kendini öldürtecek diye kafayı yiyordum. Ama yaptıklarına karşılık başını okşayamam."

"Tabii ki okşayamazsın." Arthur yanlarına yaklaşırken öfkeli görünüyordu. "Geberip gitseydi de bunları düşünmene gerek kalmasaydı değil mi Richie?"

Ayza - Yazılmamış Anılar (Yan Öykü)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin