Bölüm 30

136 6 0
                                    

Arkadaşlar ben sizin için bu kadar uğraşırken vote tuşuna basmak, yorum yapmak bu kadarmı zor ? Sizden çok birşey istemiyorum. Sizi seviyorum 😘❤️.

Selim ;
Hemen anonsta söylenen orman yoluna gittik. Yolda giderken kalbim sıkışıyordu. Bereni kaybetmek düşüncesi bile nefesimi kesiyordu.

Orman yoluna geldiğimizde polisler arabadan bana beklememi söyleyerek indiler. İlk önce onların görmesi gerekiyormuş.

Hayatımdaki en kötü anlarımdan biriydi. Kumrunun ameliyatının bitmesini beklerken bile kendimi bu kadat aciz ve kötü hissetmemiştim.

Eğer berene birşey olursa bunun en büyük sorumlusu ben olurdum. O adi herif bana ihaleden ayrılmamı ilk söylediğinde ayrılsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı.

Ben derin düşüncelere dalmışken polisin sesi beni kendime getirdi ; "selim bey gelip bebeğin size ait olup olmadığına bakabilirsiniz. "

Polis gelmemi söyler söylemez arabadan indim ve koşarak olay yerine gittim. Polislerin oluşturduğu gruptan sıyrılarak sarı şeritten geçtim ve yerde yatan bebeğin üstündeki beyaz örtüyü gördüm.

Şimdi tek yapmam gereken şey o beyaz örtüyü kaldırıp bebeğin beren olup olmadığına bakmaktı.

Kumru ;
Selimi defalarca aramama rağmen telefonlarıma cevap vermediğinde yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu anladım.

"Baba ben gidiyorum." diyip koltuktan kalktım. " Kumru saçmalama, zaten selim ve polisler seferber oldular. Senin onlara hiçbir yardımın olmayacak."

Arzu ve gökhanda babamı tastikleyince gitmekten vazgeçtim.
" Gökhan ne olursun bir karakola gidip bakarmısın. Daha fazla dayanamayacağım"

"Tamam kumru." diyip evden çıktı gökhan. Elim kolum bağlı oturmak bana daha çok acı veriyordu.

"Kumru kızım bebeğin için iki lokma birşey ye. Sütten kesileceksin." annem mutfaktan getirdiği yemek tepsisini önüme koyunca itiraz edip bahçeye çıktım. Suratıma bir tokat gibi çarpan sert rüzgarlar bana kötü bir anne olduğumu söylüyorlar gibi geliyordu.

Arkamdan gelen arzu ; " Kumru yapma böyle, berenimizi bulacağız sana söz veriyorum. "

"Arzu onun sesini, yüzünü, kokusunu bir daha göremeyeceğim, duyamayacağım diye çok korkuyorum. Ben çok kötü bir anneyim. Onu yalnız bırakmamalıydım." deyip arzunun boynuna sarıldım. İkimizin ağlamasını çalan telefonum bozdu.

"Efendim selim ?" Selimin sesi bir tuhaf geliyordu.

Selim ;
Gidip bebeğin üstündeki beyaz örtüyü kaldırdığımda yüreğim parçalandı. Küçücük bebeğin minik suratı mosmor olmuştu ama bu bebek benim berenim değildi.

Polislerle geri karakola dönünce kumrunun cevapsız aramalarını gördüm ve daha fazla meraklandırmamak için aradım.

"Kumru ?"

"Efendim selim ?" Telefonda kumrunun acı dolu ve bitkin sesini duyunca içimdeki acı dahada büyüdü.

"Selim, bir haber varmı ?" Sesi o kadar aciz çıkmıştıki göz yaşlarımı zor tuttum.

"Bir haber yok sevgilim, ben seni ararım." Kumrunun birşey demesine izin vermeden telefonun kapattım.

Karakola geleli iki saat olmuştu. Polisler harıl harıl bereni arıyorlardı ki telefonum çalmaya başladı. Tanımadığım numarayı görünce telefonu polislerin yanında açtım.

"Alo Selim Altay ?" Telefondaki alaylı ve kibirli ses kendini hemen belli etmişti. Arayan babamın katili aynı zamandada bereni kaçıran adi herifti.

"Se-Sen yaptın dimi pislik herif ?"

"Hahah demek ne istediğimi biliyorsun Selim Altay." polisler telefonu dinleme cihazına takmışlardı ama bu adamın parasını kaybetmekten başka hiç bir korkusu olmadığı için polislerden de korkmuyordu.

"Berene sakın birşey yapma Ahmet Keskin"

"Hahah küçük kızın iyi merak etme Sayın Selim. Aklıma ne geldi biliyormusun ? Babanda ölmeden önce bana böyle yalvarıyordu."

"Adi herif bunların hepsinin bedelini ödeyeceksin."

"Bana bak Selim. Eğer o ihaleden çekilmezsen kızın ölür. Yanında polislerin olmasıda umrumda değil. Ben hapishaneden çıktıktan sonrada paramı gene alırım. Ama sen kızını sonsuza kadar kaybetmiş olursun."

"İhaleden çekiliyorum adi şerefsiz. Kızımı geri getir."

"Blöf yapmadığını nerden bileyim Selim Bey ?"

"Salakmısın sen ? Kızımı geri getir yeter. "

"O zaman iki saat sonra bebeğini evine geri getireceğim ama ihaleden çekilmem için imzalaman gereken kağıtlar kapının önüne getirilecek yani ilk önce imza sonrada bebek. Anladınmı beni ?"

"Anladım." ahmet konuşmaya devam etti. "He bu arada polis arkadaşlarında gelebilir. Benim için hiçbir mağruzu yok."

"Sen gününü göreceksin Ahmet Bey. Seni hapishanelerde süründürücem. "
"Heyecanla bekliyorum Selim Bey."

Telefonu kapatınca şimdi ne yapacağız der gibi polislerin suratına baktım. Komser ; "selim bey bu içi tek başınıza halledemezsiniz. Hem kendinizi hemde bebeğinizi tehlikeye atmış olursunuz."

Polislerle arabaya binip evin önüne geldik. Beni Kumrunun ağlamaktan mosmor olmuş gözleri ve meraklı bakışları karşıladı. Ona herşeyi anlattık ve beklemeye başladık.

İki saatin ardından bir kurye kağıt getirdi. İçinde ihaleden çekilmem için gerekli olan belgeler vardı. Polisler kuryeyi tutuklamak istedi ama berene bir zarar gelir diye izin vermedim. Evin dışındaki birkaç polis hariç hepimiz evin içindeydik.

Kumrunun sinir krizini çalan telefon bozdu.

"Alo ?"

"Bravo selim altay. Kağıtları imzalamışsın."

"Kızım nerde ?"

"Kızını evin arkasındaki parka bıraktım. Bir an önce gidip al yoksa küçük bebeğin donarak ölücek."

Polisler telefonu dinlemelerine rağmen hiç bir sinyal alamadılar. "Sana bunları ödeteceğim Ahmet Keskin."

"Beni bulursan ödetirsin selim." polislerle beraber parka gittik. Kumrunun bütün ısrarlarına rağmen onun gelmesini istememiştim çünkü bu adamın sağı solu belli olmuyordu.

Parka geldiğimizde banka duran battaniyeyi ve içindeki bereni gördüm. Hemen koşup kucağıma aldım ve kokusunu içime çektim. Polisler parkın etrafını aradılar ama hiç bir iz veya insan bulamadılar.

Kumru ;
Selimler evden çıktıktan on dakika sonra kapı çaldı. Koşup kapıyı açtığımda selimi ve kucağında duran bereni gördüm.

" Se-Selim o-onu buldunuzmu ?" Bereni selimin kucağından alıp koltuğa oturdum. Onu doya doya izlemeye başladım. Selim yanımıza oturup yüzümü avuçlarının içine aldı. " Sana söz vermiştim ve bereni getirdim. Size bunları yaşattığım için özür dilerim. "

Selimin gözlerinden akan yaşları elimin tersiyle sildim. " Senin hiçbir suçun yoktu selim. Ben sadece sinirden-"

"Şşht tamam bebeğim kapatalım artık bu konuları. Bundan sonra kimsenin size zarar vermesine izin vermeyeceğim."

*

* kumrunun selimi suçlaması hakkında ne düşünüyorsunuz ?

* sizce bundan sonra o adama ve kumrulara ne olacak ?

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin