Bölüm 19

188 7 1
                                    

Selimi çok seviyorum ama kendimi de selimi zorla yanımda tutuyormusum hissinden alıkoyamıyorum.
Selimle bu konuyu tekrar konusmalıyım. Ben bir daha asla eski kumru olamayacagım. Selim ister inansın ister inanmasın ben artık buyum.
Selimi arayıp bize gelmesini soyledim. Babam beni kucagına alıp asagıya indirdi, selimde sandalyeyi indirdi. Selimle birlikte sahile indik.
K : selim ben okuldan ayrılmayı dusunuyorum.
S : n-ne diyorsun sen kumru, saçmalama lutfen.
K : selim anlamıyorsun dimi ?
S : neyi ?
K : halimi selim, halimi.
S : ne varmış halinde ?
K : selim ister inan ister inanma ama ben ölüyorum 😪.
S : sa-saçmalama kumru. Bir daha böyle konuşma sakın 😪.
K : selim ben ayrılmak istiyorum.
S : kumru ne planlıyorsun ? Evde tek başına bir ömür oturacakmısın ?
K : ayağa kalkabiliyormuyum ki ?
S : kumru biz senin için bu kadar uğraşırken neden bizi görmezden geliyorsun ? Biz de biliriz seni kendi haline bırakmayı ama biz senin için uğraşıyoruz ?
K : boşuna selim, boşuna. Şu halime bir bak daha 1 sene önce hayat dolu, kıpır kıpır kumru şimdi ne halde.
S : bana bak kumru, bencilliği bir kenara bırak anladınmı ? Ben seni bu kadar severken bir hastalıgın arkasına sıgınarak beni hayatından cıkaramazsın.
K : beni eve götür.
Selim beni eve getirdi ama ben sabaha kadar uyuyamadım.
Selim beni neden bırakmıyordu. Bana iyilik yaptıgını dusunuyor ama bana en buyuk kotulugu o yapıyor.
Ben daha fazla katlanamıyorum. Yaşıyorum ama bir anlamı yok. Artık bu anlamsız hayata bir son vermem gerekiyor.
Odamdaki bütün ilaçları içtim ve sandalyede oturup beklemeye başladım
1,2,3,4,5,6... gözlerim kararıyor...

Kumrunun annesi ;
Kumrunun saatlerdir sesi çıkmıyordu. Bende merak edip bir odasına bakıyım dedim. Kapısı açmamla, çığlık atmam bir oldu. Yerde bir suru boş ilaç şişesi vardı. Kumru sandalyede baygın bir şekilde oturuyordu. Kerem bağırmalarımı duyup hemen odaya geldi. Kumruyu kucagına aldıgı gibi arabaya fırladı bense cemi ( kumrunun kardeşi ) hemen komsunun kapısının onune goturdum ve arabaya bindim.
Hastaneye gidene kadar omrumden omur gitti. Birden aklıma kumrunun eski halleri geldi. Nerdeydi o inatla yaşayan asi kız ? Nerdeydi o her kötülükle dalga geçen cesur prenses ?

Sonunda hastaneye gelebildik. Kumruyu sedyeye koyup götürdüler. Hemen selimi aradım. Yazık o yavrucagın da bilmeye hakkı vardı.
Beklemeye başladık 1 saat, 2 saat, 3 saat derken kerem dayanamadı ve baş hekimin yanına gitti.
Koskoca adam yalvarıyordu.
K : ne olur doktor. Yeter ki siz kızımı kurtarın ben size ne kadar isterseniz o kadar para veririm. Ne olur.

Selim deseniz sinirden duvarları, kapıları yumrukluyor. Bende daha fazla dayanamadım, bana da sakinleştirici yaptılar ama hiç bir ilaç kumruyu öylecene yatarken ki halini unutmama yetmiyor.

Selim ;
Kumrunun bu halde olmasının tek nedeni benim. Salak selim ne diye zorladın ki kızı.
Bu vicdan denen şey, hiç bir acıya benzemiyor inanın. Kumruya bir şey olursa bende ölürüm.

Kumrunun doktoru ;
Kumrunun ailesine söylemek istemiyorum ama Kumruyu yaşatma ihtimalimiz hayli düşük. Beynindeki tümör iyice büyüdü ve yürüme fonksiyonlarını yok etti. Bu gidişle Kumrunun bütün yaşam fonksiyonları yok olacak.

Selim ;
Sabaha karşı kumrunun doktoru yanımıza geldi.
Doktor : normal bir hasta bu intihar meselesini kolayca atlatabilirdi ama Kumru Hanımın bir hastalıgı var ve bu yuzdende her hastalıgı iki kat daha zor atlatacaktır. Kumru Hanımı şuan yoğun bakıma aldık ama sizi ümitlendirmek istemem. Kendinizi en kötü duruma bile hazırlıklı tutun.

Doktorun dediklerini biraz geç idrak ettim ve hala da sesi kulaklarım da yankılanıyor. Ne yani şimdi kumru, kumru ölebilirmi ?

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin