Bölüm 39

126 4 0
                                    

1 hafta sonra;
Selenin ölümünün üstünden bir hafta geçmişti ve ben hala kendime gelememiştim. Bir yanım o sürtüğün ölmesine üzülme diyordu ama diğer yanımda onunda bir insan olduğunu vurguluyordu.

Keşke selen ölmeden önce affetseydim selimi, gerçi bu seferde selim gitti diye intihar ederdi bu kız. Ah be selen keşke intihar etmeden itiraf etseydin bu yalanı.

"Kumru, kumru beni duyuyormusun ?" Ben yatağımda uzanmış seleni düşünürken arzuda tepeme dikilmiş beni izliyordu. Canım arkadaşım benim doğurdu doğuracak 😂.

"Efendim arzu?" Arzu ağzı kulaklarında yanıma oturdu. "Selim geldi, aşağıda seni bekliyor." Of selim ya bir haftadır beni yalnız bırakmadı. Doktor selime ne dediyse yanımdan bir an olsun ayrılmıyor. Arzuyu odada bırakıp aşağıya selimin yanına indim.

Selim kucağına bereni almış hoplatıyordu. Benim merdivenlerden indiğimi görünce bereni koltuğa koydu ve kalkıp bana sarıldı. "Kumru, iyimisin?" Kendimi geri çektim. Selimin suçsuz olduğunu biliyordum ama genede herşey bukadar kolay olmamalıydı.

"Kumru, neden böyle yapıyorsun? Artık suçsuz olduğumu biliyorsun."

"Selim sorun senin suçlu olup olmaman değil. Sadece benim biraz zamana ihtiyacım var."

"Kumru sen hala kendini suçluyorsun dimi?"

"Selim lütfen üstüme gelme. Sana biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim."

"Peki kumru peki. Ben seni kaç sene beklemişim biraz daha beklemek koymaz." Tam selime laf edecektimki kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda gökhanı gördüm. "Aa hoşgeldin gökhan."

"Hoşbulduk kumrucum. Aa selim senin burda ne işin var?"

"Kumru bunun hiçbirşeyden haberi yok herhalde. Abicim nedemek ne işin var ya burası benim evim." Selime öldürücü bakışlarımı yolladım, inşallah gitmiştir.

"Ben bir arzuya bakıyım kaç saattir inemedi aşağıya." Yukarı çıkıp yatağımda uyuyan arzunun yanına gittim. Hamileliğin son günleri olduğu için heryerde uyuyordu. Canım arkadaşım benim ya, sonunda hayallerine kavuşacak.

Aşağıya inip akşam için yemek hazırlamaya başladım. Selim ve gökhanda berenle oyun oynuyorlardı. Yemek yapmayı sevmenin en büyük nedeni yemek yaparken tüm dertlerimi unutmamdı. Tam salataya dalmış giderken yukarıdan gelen çığlıklar beni gerçek dünyaya döndürdü.

"Gökhaaaannnn, bebeeekkkk, geliyooorrrrr." Salona koşup selimin kucağındaki berene ve şaşkınlıktan eli ayağına dolaşmış gökhana baktım. "Oğlum koşsana yukarıya karın doğuruyor. Gökhan abi yaşıyomusun. Of gökhan ya. Kumru sen bereni tutda ben arzuya bakıyım."

Gökhan gerçektende gülünecek haldeydi. Merdivenlerin önünde put gibi durmuş tırnaklarını yiyordu. "Kumru a-arzu doğurdumu?"

"Gökhan manyakmısın sen çıkıp karını getirsene."

"Yok kumru yok ben yapamam. Ya zarar verirsem onlara." Tam ağzımı açmış gökhana sövecektimki yukardan selim yardım edin diye bağırdı. Bereni koltuğa bırakıp yukarıya koştum. Selim arzuyu ayağa kaldırmaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Bende arzunun diğer koluna girdim ve arzuyu aşağıya indirdik.

Gökhan hala bıraktığım yerde duruyor ve arzu iyimisin diye soruyordu. "Ge-ri-zekalı gö-khan yardım etsene mal herif. Doğuru-yorum ben bu-rda." Gökhan arzunun attığı tokat ve çığlıktan sonra kendine geldi ve koşup arabayı getirmeyi akıl edebildi. Bense koltuğa koşup bereni kucakladıp ve koşup arzuya arabanın kapısını açtım.

Arzu git gide daha çok bağırıyordu ve arabada arzunun bağırmasına bereninde ağlaması eklenince tam bir kaus oluşuyordu. Sonunda hastaneye gelebilmiştik. Arzuyu hemen doğumhaneye aldılar ve bizde ameliyathanenin önünde beklemeye başladık. Arzunun bizden başka hiç kimsesi olmadığı için arzuyu yalnız bırakmak istemiyordum.

İki saatin ardından ameliyathaneden doktor çıktı ve gökhana "hayırlı olsun nur topu gibi bir kızınız oldu." Dedi. Arzular bebeğin cinsiyetini doğumda öğrenmek istemişlerdi ve bu yüzdende gökhan bebeğinin cinsiyetini daha yeni öğreniyordu. "Be-benim kızım mı oldu? Selim, kumru, beren duydunuzmu benim bir kızım olmuş. Yaşasın be yaşasın. Baba olduuuummm!!!!" Gökhan resmen mutluluktan havada uçuyordu.

"Kızımı ve karımı görebilirmiyim doktor?" Gökhanın sorusuna doktor olumlu cevap verince hepimiz arzuyu aldıkları odaya doğru yol aldık. Gökhan içeriye girince as kalsın selimde onunla gidiyordu. Salak kocam(!) benim. "Napıyorsun selim ? İnsanları yalnız bıraksana!"

"Tamam be sende bana laf etmeye iyice alıştın valla. Ama ben bunun acısını fena çıkarırım bilirsin." selimi ve sapık bakışlarını görmezden gelmeye çalıştım. Gökhan arzunun odasının kapısını açıp bizi içeriye çağırınca heyecanla arzudan önce bebeğin yanına gittim. "Ohh iyi valla daha dakika bir gol bir pabucum dama atıldı."

"Haahha öyle şeymi olur canım arkadaşım. Senide merak ettik ama önemli olan bebek." arzu hepimize öldürücü bakışlar atınca gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Böyle kötü dönemlerde bile insanı gülümsetebilecek olaylar hepimize iyi geliyordu.

"Ay kumru şuna bak ya küçücük." Selimin herşeyi fırsata dönüştürme çabalarının acısınıda daha sonra çıkaracaktım 😈. "Sahi arzu bu bebeğin adı ne olacak?"

Arzu ve gökhan birbirlerine baktılar ve aynı anda "almilla!!" Diye bağırdılar. "Aa çok güzel bir isim. İnşallah kaderide ismi kadar güzel olur." Gökhana ve arzuya iyi dileklerimi iletip hastaneden çıktık. Otoparka geldiğimizde "senin araban bizim evin orda kaldı. Taksiyle eve gidelim sende arabanı alıp dönersin." Diyerek selimin bize gelmesini engelledim. Ama tabikide selim bunu yemedi.

"Aa evet hayatım(!) arabam evimizin(!) önünde kalmış. Evimize(!) gidelimde sen kocana yemek hazırla(!)." Diye vurguluya vurguluya konuşunca gülesim geldi ama ciddiyetimi bozmaya hiç niyetim yoktu. Aslında birazda ona kıyamıyordum. Sonuçta onun suçu olmaya bir konuda aylardır cezalandırıyordum.

Eve geldik ve ben akşam yemeği hazırlarken selimde berenle ilgileniyordu. Yemeğimizi yedikten sonra ben yukarı çıkıp bereni uyuttum. Selim ise bize kahve hazırlamış ve bahçede oturuyordu. Selimin yanına gidip oturdum. "Selim benim uykum geldi. Zaten yorucu bir gündü. Diyorumki sen gitsenmi acaba?"

"Kumru bence artık konuşmanın vakti geldi."

"Selim bana biraz zaman ve-"

"Hayır kumru sana zaman falan veremem. Zaten yedi aydır sana zaman verdim. bugün bu konu konuşulacak ve kapanacak."

"Peki." Selim oturuduğu bahçe koltuğunda dahada yayıldı ve konuşmaya başladı. "Sen bizi yanlış anlayıp gittiğinde geri geleceğine emindim. Çünkü bana güvendiğini düşünüyordum ama yanıldım. Daha sonra boşanmak istedin ama ben senin yapamayacağını düşündüm, ondada yanıldım. Tek yanılmadığım şey senin bizden tamamen umudu kesip amerikaya gidemeyeceğindi. Onda yanılmadım çünkü beni sevdiğini biliyordum. Biz bugüne kadar bir sürü şey atlattık kumru. Defalarca ayrılıp yeniden bir araya geldik ve her ayrılık bizi dahada birbirimize kenetledi. Eminimki sende beni hala seviyorsun ve bu ayrılık bizi birbirimize dahada kenetledi. Ben hayatımın geri kalanını bir yanlış anlaşılma yüzünden senden ve kızımızdan ayrı geçirmek istemiyorum. Benimle yeniden evlenirmisin kumru?"

Selim elindeki kutuyla birlikte yere çömelmiş benden alacağı cevabı bekliyordu....

*

*Sizce kumru selimin teklifini kabul etmelimi?

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin