Bölüm 34

175 5 6
                                    


Arkadaşlar bölüm biraz kısa oldu sanırım ama sizi daha fazla bekletmek istemedim. Bu araa bunda sonra gümbür gümbür bölümler gelecek.

Lütfen şu depresif yazarınızı vote ve yorumlarınızla mutlu edin. Sizi seviyorum ❤️❤️. Bu arada bana istediğiniz gibi ulaşabilirsiniz. Sizinle tanışıp konuşmayı çok isterim.

*

İki gün boyunca arzu ve gökhan beni boşanmamam için ikna etmeye çalıştı ama benim kararım kesindi. Onlara her defasında aldatılmayı gururuma yediremediğimi söylemiş olsamda hala beni vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Ama artık duruşma yaklaştığı için ve benim kesin kararımı daha net bir şekilde anladıkları için vazgeçmişlerdi.

Ayrıca selim iki gündür yani mahkeme kağıdını aldığından beri kapımda yatıyordu. Anlaşılan herkes blöf yaptığımı sanıyor ama onlarda görecekler ne kadar kararlı olduğumu.

Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti çünkü mahkeme bugündü ve benim içim acıyordu. Biz selimle çok zor şartlar altında bir araya gelmiştik ve ne olursa olsun asla birbirimizi bırakmamıştık. Hatta kötü olaylar bizi dahada birbirimize bağlamıştı.
Ama şimdi küçücük bir sorunda selimin beni bırakıp başka bir kadına gitmesi benim canımı gerçektende acıtıyordu.

Sabah saat altı gibi falan göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı. Bende kendimi uykunun güvenli kollarına bırakmıştım. Ama daha on dakika bile geçmeden kapının çaldığını farkettim. Ve bu saatte gelen kişiye söylene söylene kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda önümde bir adet selim vardı.

Ben kapıyı açınca sarılmaya kalktı ama ben onu ittirerek engelledim. "Kumru, biraz konuşalımmı ?"

"Selim zaten iki üç saat sonra duruşmamız var. Ne diceksen orda dersin." Kapıyı tam kapatacakken selim kapının arasına elini koydu.

Selim içeriye geçebilirmiyim bakışları atıyordu bana. "Kumru ben iki gündür vazgeçersin diye bekledim ama çok kararlı gözüküyorsun."

"Selim allah aşkına kimin yanından geliyorsan onun yanına dön. Bizim kızımla kendimize güzel bir hayat kuracağız ve bu hayatta sana yer yok." Bu kelimeler ağzımdan dökülürken selimin gözlerinin dolduğunu farkettim. Biraz sert çıkıştığımın farkındaydım.

"Kumru evliliğimizi bir yanlış anlaşılmadan dolayı bitirmeyeceğiz dimi ?"

"Selim ben o gün o kadının evinde anlayacağımı anladım. Ayrıca bir süre bereni görmesen iyi olacak. Kızımı o kadının yanında büyütemezsin."

"Kumru allah aşkına ya sen ne senaryolar kuruyorsun aklında ? O kız benim amerikadan arkadaşım ve sen o gün geldiğinde aramızda hiçbir şey olmamıştı." He yani daha önce oldu demek istedim ama selimin bir an önce gitmesini istediğimden birşey demedim.

"Kumru izin verde sana herşeyi anlatayım. Boşanmak çocuk oyuncağı değil."

"Sen farkındamısın bilmiyorum ama evlilikte çocuk oyuncağı değildir ve ben sıkıldım gidiyorum diyemezsin." Selim beni ittirip içeriye girdi ve kapıyı kilitledi. Bunu o kadar hızlı yapmıştıki ona karşı bile çıkamamıştım.

"Beni dinleyene kadar bu evden çıkamazsın."

"Tamam selim ne anlatıyorsan anlat ve sonrada git!" Yukarıdan ağlama sesleri gelince hemen berenin yanına koştum. Selimde arkamdan geliyordu ama onu durdurdum. On dakika falan bereni susturmaya çalıştıktan sonra geri aşağıya indim.

"Bak kumru sen geldiğinde ben duştaydım ve selende daha yeni uyanmıştı. O yüzdende benim üzerimde bornoz, selenin üstündede gecelik vardı."

"Ahh selim midemi bulandırıyorsunuz seni daha fazla dinlemek istemiyorum. Git bu evden hemen!" Ben ağlayıp bağırmaya başladığımda selim evden çıktı. Bende yere çöküp ağlamaya başladım. Benim ağlamama berende eşlik edince kızımıda kucağıma aldım ve koltuğa oturup düşünmeye başladım.

İkimizinde gözleri kapanmaya başlamıştıki telefonuma mesaj geldi. Ayağa kalkmadan yanımdaki telefonumu aldım ve tanımadığım bir numaradan gelen mesajı, gözlerim dolarak tekrar tekrar okudum.

"Üzgünüm kumru, çocuğunuz olduğunu bilseydim selimin bana yaklaşmasına izin vermezdim. SELEN."

Mesajı yaklaşıp yirmi kere okuduktan sonra göz ysşlarımı silip ayağa kalktım. İlk önce bereni giydirdim ve kendimde giyinip dışarıya çıktım. Resmen beynim uyuşmuştu. Hiçbirşey düşünemiyordum.

Yolda annemi arayıp bereni bırakacağımı söyledim. Onlara selimle boşanacağımı söylemiştim ama detay anlatmamıştım. Sadece artık anlaşamadığımızı söylemiştim. İlk önce karşı çıksalarda sonra herşeyin benim tercihim olduğunu ve her zaman benim arkamda olduklarını söylediler. Ama selim galiba annesine söylememişti çünlü söyleseydi annesinin beni kırk kere arayacağından emindim.

Bereni annemlere bırakıp annemin birşey demesine fırsat vermeden arabama binip sahile geldim. Ve yaklaşık bir saattir tuttuğum bütün gözyaşlarımı döktüm. Bağırarak ağlamama yanımdan geçen insanlar tip tip bakarak tepkilerini gösterdiler ama benim hiçbirşey umrumda değildi.

Selimin bana bunu yaptığına hala inanamıyordum. Oysaki ben bizim birbirini çok seven ve ölene kadar el ele tutuşup bütün zorluklara birlikte göğüs gelen çiftlerden olduğumuzu sanıyordum.

Demekki herşeyin bir sonu olduğu gibi bizimde bir sonumuz varmış. Ama bizim sonumuz biraz erken olmuştu sanırım.

Yaklaşık iki saat sahildeki banklarda oturup kendimle yüzleştikten sonra arabamı adliyeye sürdüm. Artık geri dönüşü olmayan bir yola giriyordum...

Adliyenin o soğuk ve insanı tedirgin eden havasını soluduğumda içimdeki acı tekrar tekrar yüzüme çarptı. Şu an iç seslerimle boğuşuyordum. Bir yanım yapma kumru selim seni aldatmaz desede, bir yanım gidip selimide o kadınıda öldürmemi söylüyordu.

Ben geldikten on dakika sonra selimde adliyeye geldi ve oturduğum koltuğun karşısına geçip durdu. "Yürü kumru gidiyoruz burdan." Selim bileğimden tutup beni ayağa kaldırdı.

"Ne yapıyorsun be sen ? Ben boşanmadan bir yere gitmiyorum!"

"Kumru saçmalama! Biz boşanmayacağız, anladınmı beni?" Selim bileğimi o kadar sıkıyorduki bileğim acımaya başlamıştı. Ve etraftaki herkes bize bakıyordu.

"Bırak beni selim, canım acıyor." Etraftaki insanlara beni kurtarın bakışları atıyordum ama selim onlara dönüp ; "o benim karım!!" Diye bağırdı. Ve bana dönüp konuşmaya devam etti.

"Kumru biz boşanamayız!"

"Neden selim yoksa daha canımı acıtmak için başka planlarındamı vardı ?"

"Kumru ben seni seviyorum ve senden boşanmayacağım."

"Bana bak selim. Kendine gel, ben senin oyuncağın değilim. Biraz daha burda bana artislik taslarsan o mesajo hakim beyede gösteririm ve tek celsede boşanırız !!"

"Ne mesajı ya?" Normalde selime mesajı göstermeyecektim ama artık tepemin tası atmıştı.

Çantamdan telefonumu çıkartıp selenin bana attığı mesajı açtım ve selimin tepkisini incelemeye başladım. İlk önce yüz kasları gerildi ve ; " Kumru sana ye-yemin ediyorummi bizim aramızda hiçbirşey olmadı. Belliki kız seni delirtmek için yapmış."

O an uzun zamandır yapmak istediğimi yaptım. Hiçbir şey demeden selime TOKAT attım. Sanırım selim anlayacağını anlamıştı. Söylene söylene gitti.

Bir süre sonra selim geri geldi ve konuşmadan karşıma oturdu. Yaklaşık iki dakika sonrada adımız okundu ve içeriye girdik.

Muhtemelen burdan çıktığımda kumru ALTAY değilde eskisi gibi kumru SEZGİN olacağım....

*

* kumrunun selimi affetmemesi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

* sizce kumru selimi affedecekmi, yani kumru boşanmaktan vaz geçecekmi

Hadi bakalım, pamuk eller vote tuşunaa ❤️💋.

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin