Bölüm 27

156 8 0
                                    

Arzu ve gökhan bize bir haftalığına uluduğa gitmeyi teklif ettiler. Her ne kadar istemesemde, onları kırmamak için sesimi çıkarmadım.
Sabah erkenden yola çıktık. Yolculuk çok keyifli geçeceğe benziyordu. Tek araba gidiyorduk. Önde erkekler, arkada kadınlar.
Yanımıza abur cuburlarımızı, meyvelerimizi aldık beylerimize servis yapıyorduk.
Gökhan arabada sıkılmamak için " doğrulukmu, cesaretlikmi " oynamayı teklif etti. Bizde eller günahkar kabul ettik.
G : evvet o zaman ilk soru benden selime, kardeşim hiç kumruyu aldattın mı ?
S : hayır tabikide.
G : bir kere bilemi ?
A : herkesi kendin gibi sanma gökhan.
G : aşkım ya biz bu konuları kapatmadık mı ?
A : hee kapattık hee. Neyse sıra bende, kumruya soruyorum. Kumrucum selimin en çok beğendiğin beş özelliği ne ?
K : bence ben hiç söylemiyim çünkü sayılar yetmez.
A : oooo arkadaşım çıtayı yükseltiyorsun ama. Bak zaten selimde kıpkırmızı oldu.
S : ben ne loto kazandım ne toto, benim en büyük hediyem kumru.
G : abi biz ölmüşüzde haberimiz yok. Bizim birbirimize söylediğimiz en romantik söz " bi bakarmısın ?? " Oluyo genelde. Neyse artık biz tazeleriz aşkımızı uludağda dimi karıcığım 😉.
A : sen bu öküzlükle daha çok beklersin gökhancığım.
G : ben sana göstereceğim öküzlüğü.
A : heyecanla bekliyorum.
S : hoop hoop aile var burda kardeşim.
G : işte benim karım böyle çok edepsiz.
A : aa bana diyene bak.
Yolculuğumuz arzu ve gökhanın atışmalarını dinlemekle geçti ama ben çok keyif aldım.

Otele geldiğimizde ağzım cidden açık kaldı çünkü otel muhteşemdi.
A : kumru bizimkiler paraya kıymış galiba.
K : bende öyle düşünüyorum.
A : hadi hemen valizlerimizi bırakıp kahvaltıya inelim, çok acıktım.
K : aynen ya bende çok acıktım.

Odaya girer girmez selim dudaklarıma yapıştı.
K : selim hadi ya aşağıda insanlar bizi bekliyor.
S : beklesinler.
K : seliim, ben çok acıktım ama...
S : tamam yersin yemek.
..................

Bir saatin ardından sonunda kahvaltı salonuna inebilmiştik ama ortada kahvaltıya dair hiç birşey kalmamıştı tabikide.
K : off selim ya ne yiyeceğiz biz şimdi. Arzular da yok.
S : tamam ya bizde dışarıda yeriz. Ben bir gökhanı arı-, ha geliyolar.
K : çok beklettiğimiz için sıkılıp gittiniz dimi ?
A : ne bekletmesi ayol bizde daha yeni indik.
Arzuyla birbirimize manalı bakışlar attıktan sonra.
S : kahvaltıyı toplamışlar.
G : abi bizimkiler kurt gibi açlar yani yemek yiyemezlerse beynimizi yiyecekler.
S : aynen abi. Gel şu resepsiyondaki adama soralımda bize bir restaurant önersin bari.

Resepsiyondaki adamın önerisi üstüne leş gibi kokan pis gibi bir " restauranta " geldik.
K : ben burda yemek yemem.
A : al bendende o kadar.
S : kumrucum, arzucum bakın işte ne güzel köy kahvaltısı.
K : sen ye onu selim.
Kulağına eğilip, " burası leş gibi " dedim.
G : abi saat zaten oniki oldu az daha sabredin otelde yeriz.
A : ben sana göstericem gökhan.
G : sabah yaptıkların yetmedimi.
Arzu kıpkırmızı olmuştu.
A : gökhan doğru düzgün konuş milletin içinde.

Biraz açlık krizleriden sonra sonunda otelde yemeğimizi yiyebilmiştik.
Daha sonra selimle ben kayak yapmak için dışarı çıktık, arzuyla gökhanda birden kaybolup odaya uçtular 😊.

Dönüş günü ;
K : seliiimm, biraz daha kalsaakk 😔. Baksana arzular bir hafta daha kalacaklarmış.
S : olmaz bebeğim zaten işleri çok fazla boşladım. Ayrıca siz nasıl dönüceksiniz gökhan.
G : şöföre söylerim getirir arabayı. Valla uludağ bize çok yaradı.
S : abi sadece bir kere kaymaya çıktınız.
A : neyse ya kapatalım biz şu konuyu.
K : ahahaha bencede.

Benim ısrarlarıma rağmen selim dönmekte kararlıydı. Bizde arzu ve gökhanı uludağda bırakıp yola çıktık.
S : asma artık suratını kumru, bak işte ne güzel tatil yaptık. Sana söz veriyorum seni sürekli tatile çıkartıcam 😙.
K : sözmü 😔 ??
S : söz 😄.

Akşama doğru eve gelebilmiştik. Selim yemeğe gitmeyi teklif etti ama midem bulandığı için gitmek istemedim. Herhalde orada midemi üşüttüm.
K : selimmmm ?
S : efendimm aşkımm ?
K : film izleyelimmi ?
S : tamam bekle geliyorum.

Selim ;
Güzel bir film koyduk. Bir süre sonra kumru ayağa kalktı.
S : ne oldu hayatım ?
K : su alıp geliyorum.
S : bekle ben getiririm.
K : gerek yok bebeğim, geliyorum ben şimdi.

Kumru mutfağa gittikten iki dakika sonra içeriden bir gürültü geldi.
Hemen mutfağa gittim. Kumruyu yerde baygın yatarken görünce elim ayağıma dolandı.
Ambulansı aradım ama bir yandanda içim içimi kemiriyordu, hastalığın yeniden oluşmasından korkuyordum.

Kumru ;
Tahmin edin sizce ben uyandığımda nerdeydim ?
Tabikide hastanedeydim ama bu sefer kendimi kötü hissemiyordum.
K : se-lim ne oldu bana ?
S : su almak için içeri gitmiştin ama bayıldın aşkım. Heh doktorun geldi, şimdi ona sorarız.

İçeri giren doktora baktım. Normalde ben bayıldığımda, içeri girince suratında kötü bir ifade olur ama şimdi tam tersine suratında mutluluk ve karışıklık arası bir ifade var.
D : kumru hanım, kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?
K : kendimi iyi hissediyorum.
S : kötü bir şey yok dimi doktor ?
D : kötğ bir şey yok, hatta tam aksine size çok güzel bir haberim var.
K : yoksa hastalığım tamamen geçmişmi ?
D : kumru hanımsiz hamilesiniz ?

Selimde bende ağzımız açık doktora bakıyorduk. Selim mutluluktan ağlamaya başladı, gelip bana sarıldı.
S : na-nasıl yani ben şimdi ba-babamı oluyorum ?
K : e-evet aşkım bende a-anne olacağım.
İkimizde birbirimize sarılmış ağlıyordukki doktor ;
D : kumru hanım yalnız sizin bağışıklık sisteminiz çok düşük ve kendinize çook dikkat etmeniz gerekiyor.
S : sen merak etme doktor ben onlara çok iyi bakacağım.

Mutlulukla eve geldik.
S : kumru ben hemen annemi arayayım.
K : selim dur kadıncağızı gecenin bir saatinde arama yarın herkesi yemeğe çağırırız.
S : olmaz sen yorulma.
K : o zaman annemlere gidelim.
S : tamam.
İkimizde sabaha kadar yatakta dönüp durduk.
S : kumru ben heyecandan uyuyamıyorum 😄.
K : haha bende 😄.

Sabah ;
Sonunda sabah olmuştu. Bu heyecanı hemen biriyle paylaşmak istiyordum. Aklıma arzu geldi ama arzuya böyle bir şeyi söyleyemezdim. Gerçi eninde sonunda söylemek zorunda kalacaktım.

Üstümü giyinip dışarı çıkmaya karar verdim. Arabama binip alışveriş merkezine gittim.
D&R a giderken gözüme bir şey takıldı, bir bebek mağazası. İçeride bir sürü minnak kıyafet vardı. Hepsini almak istedim ama kendimi durdurdum çünkü bebişimize ilk hediyesini babasıyla birlikte almalıydık.

Bende D&R a gidip bir sürü anne-bebek kitabı aldım. Bunların hepsini okuyup çok güzel bir anne olacağım 😊👩.

Eve gidip akşama hazırlanmaya başladım. Bu güzel haberi güzel bir halde vermeliyim diye düşündüm. Güzel siyah, dantelli bir elbise ve altınada siyah topuklu ayakkabılar seçtim. Saçlarımada maşa yaptım ( selim sevmiyor ama ben seviyorum, ne yapayım 🙈🙈. )

Annemlere gittik. Selime kalsa " merhaba, kumru hamile. " Diyecek ama ben yemekte söylemek istiyorum.
Yemeğe oturduk, herkes yemeğe başladı.
S : aşkım ben daha fazla dayanamayacağım.
SA : ne oldu oğlum, hayırdır.
K : sevgili, güzel ailem bizim size çok güzel bir haberimiz var.
Selimle ayağa kalktık ve selim elimi tuttu.
S-K : bizim bir bebeğimiz olacak.

Evden bir sürü sevinç çığlıkları geldi. Bizi teker teker tebrik edip öptüler.
Cem ( kardeşim ) sevinçten deliye döndü. Beni kucağına alıp döndürdü.
C : yaşasın be yaşasın sonunda dayı oluyorumm.
A : oğlum indir ablanı aşağıya, düşüreceksim şimdi bak.

Sonunda herkes masaya oturabilmişti.
SA : kaç aylıkmış kızım ?
K : ikibuçuk haftalık.
KB : adı ne olacak benim güzel torunumun.
S : valla ben düşündüm ama kumru ne der bilmem.
K : neymiş aklındaki isimler çok merak ettim.
S : kız olursa Beren, erkek olursa Kıvanç. K : aa evet Beren ismini bende çok severim.
A : valla ben iki ismide çok beğendim.
S : valla önemli olan sağlıklı olması ama ben kızım olmasını çok isterdim.
K : ayy ben bebişime çok güzel şeyler alıcam.

Bol kahkahalı ve bol neşeli bir yemek olmuştu. Herkes bebek haberine çok sevinmişti.
Allahım sonunda mutluluğun yolunu bulabildim galiba, sen bu yoldan beni hiç döndürme 🙏🙏.

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin