Bölüm 36

219 7 4
                                    

Havaalanına geldiğimizde uçağın kalkmasına bir saat vardı. Dış hatlara girip pasaport işlerini haledip bavulları verdim ve beklemeye başladım.

Bir yanım burda kalmamı söylüyordu ama yapamazdım, selimi o kadınla her görüşümde canım daha fazla yanacaktı. Bir yandanda bereni babasından mahrum etmeyede hakkım yoktu. İleride neden beni babamdan ayırdın derse ne diyecektim ben?

Kızım kusura bakma ama attı ve bende senin hayatını karartıyım dedim mi dicem berene ? Ya bana düşman olup giderse, öyle dahamı az canım yanacaktı ? Ya selim, onu daha tam dinlememiştim bile. Tamam beni aldattığı kesindi ama belki bir açıklaması vardır.

Ah kumru saçmalama aldatmanın açıklamasımı olur. Aldattı işte, seni sevmiyor artık. Zaten biz artık boşandık, bir daha bir araya gelemeyiz.

Ben bu kendimle savaşırken önümüzden bir anne, baba ve bebek geçti. Anneyle baba el ele tutuşmuş, bebek ise babasının kucağında etrafındakilere gülücük dağıtıyor.

Ah be kumru bunu kızına yapamazsın. Onunda diğer çocuklar gibi babasıyla büyümeye hakkı var. Hiç düşünmeden ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Seneler önce selimin beni bırakıp gittiği gibi bende selimi bırakmayacaktıö.

İlk önce gidip uçağa gönderdiğim bavullarımı aldım daha sonrada berenden böyle bir saçmalığı yaptığım için özür diledim.

Dış hatlardan çıkıp otoparka girdiğimde arabamın önündeki selimi gördüm ve şaşkınlıktan ölüyordum. "Se-Senin burda ne işin var ?"

"Seni tanıyorum kumru, gitmeye çalışacağını ama gidemeyeceğini biliyordum. Bende seni takip ettim."

"Gitmiyorum işte, git burdan selim."

"Hala anlamıyorsun dimi?" Hiç bir şey demeden "neyi" der gibi selime baktım.

"Beni seviyorsun kumru ve beni dinlemediğin içinde kendine kızıyorsun."

"Saçmalama selim, be-ben sende ne-nefret ediyorum işte." Bavulları bagaja koydum ve pusetteki berenide arabaya bağladım selimse hiçbirşey demeden beni izliyordu.

Gerçektende beni, benden daha iyi tanıyormuş. Arabaya bindiğimde kendi kendime konuşmaya devam ettim. "Ben seni sevmiyorum selim, çünkü seni sevmeyi gururuma yediremem."

Evenin önüne geldiğimde ilk önce arabadan bereni indirdim ve eve soktum. Daha sonrada valizleri eve getirdim. Bereni yatağına çıkartıp uyuttuktan sonra bahçeye çıktım ve biraz kafa dinlemek istedim. Valizleri boşaltmak geçti aklımdan ama çok üşendim.

Rüzgarın tenimi ele geçirmesine izin vermişken arkamdan "seni özlüyoruz kumru, toparlan artık." Diyen bir adet karnı burnunda arzu gördüm.

"Arzu, gecenin bir saati ne işin var burda ?"

"Camdan bakarken seni gördüm ve belki konuşmak istersindir diye geliyim dedim."

"He iyi yapmışsın."

"Kumru bunu kendine yapma artık, boşandığınızdan beri hiç kimseyle konuşmuyosun."

"Napıyım arzu, kendime yediremiyorum, utanıyorum anla beni." Bu sözler ağzımdan dökülürken göz yaşlarımı tutamamıştım.

"Ben onu çok seviyorum arzu, bu gün ben amerikaya gitmeye karar vermiştim. Tam uçağa binicekken vazgeçtim ve geri döndüğümde selimi gördüm. Beni bekliyormuş, gitmicemi anlamış. O benim ruh eşim arzu. O benim herşeyim."

"Kumru artık senin yeni bir hayatın var, geçmişinle yaşayamazsın. Carpe diem kumru anı yaşa."

"Haklısın galiba, anı yaşamalıyım. Peki ya her anımda acımda benimle geliyorsa ?"

"Kumru yapma allah aşkına. Sağlıklı bir kızın var. Beren için dayan. Bak bu günlerde geçicek ve inan bana ben hep senin yanında olacağım." Yaklaşık bir saat boyumca arzuya sarılıp ağladım daha sonra arzu bana sarılırken uyuya kaldı. Hamile olduğu için sürekli uyku halinde.

Onun bu haline gülerek gidip gökhana haber verdim. Oda gelip arzuyu kucakladı ve götürdü. Bende yukarı çıkıp kızıma sarılarak uyudum. Onun kokusunu bol bol içime çektim. Babası gibi kokuyordu.

Sabah olduğunda uyanmak istemedim, çocukken yaptığım gibi yorganı kafama kadar çekmek ve akşama kadar ağlamak istedim ama sonra yanımda yatan bir melek dikkatimi çekti ; beren için hayata tutunmak zorundaydım, zor olsa bile.

Selim ;
Kumru benden ilk boşanmak istediğinde vazgeçeceğini sanmıştım, bana inanır, dinler sanmıştım ama beni dinlemedi ve benden boşandı. Ben hala bu olayı atlatamamışken amerikaya gitmeye kalktı ama onu yapamadı çünkü her nekadar kabul etmesede beni seviyor, benim hala onu delile gibi sevdiğim gibi.

Yıllar önce bende kumruya aynısını yapmıştım. Onu anlayıp dinlemeden amerikaya gitmiştim. Hemde beş sene dönmemiştim. İşte bizim ilişkimizdeki tek sorunda buydu ; birbirimizi anlayı dinlemeden bitiriyorduk ilişkimizi.

Ama ben hala inanıyorum, er yada geç kumru beni dinleyecek ve biz gene eskisi gibi olacağız. Çünkü onsuz ben bir hiçim, nefes bile alamıyorum.

Kendime geçici bir ev tuttum, selenide kaç kere tehdit ettim kumruya doğruları anlatması için ama hep karşı çıktı.

Kumrunun selene geldiği o gün pek hoş bir görüntü yoktu kabul ediyorum ama bizim selenle aramızda hiçbirşey olmadı, olamazda. Ben seleni hep kardeşim olarak görmüştüm ama o bana kazık attı, hesabınıda verecek.

Onunla gerçekleri anlatması için bu gün bir daha konuşacağım...

Kumru ;
Bereni alıp biraz dışarıya çıkmaya karar verdim. Arzuyada haber verdim ve bir alış veriş merkezine gittik. Arzunun doğumuna bir ay vardı, bizde bebeğe alışveriş yapmaya karar verdik.

O minicik bebek kıyafetlerini gördükçe aklıma selim geliyordu çünkü ben berene hamileyken onunla hep bebek mağazalarını gezerdik.

Biz karnımız açıktığı için yemek katına çıktığımızda baş başa yemek yiyen selim ve seleni gördüm....

*

Ah benim çilekeş kumrum, ay benim derdi başından eksil olmayan kumrum. Yemin ediyorum yazarken elimde olmadan selene bir sürü küfür ediyorum.

Ben o kadar uğraşıyım kumruyla selimin arasını yapıyım, sen gel aralarını boz. Yok öyle ben sana yapacağımı bilirim selen hanım.

Yazarınız atarlandı gençler. Vote ve yorum yapında size gümbür gümbür bölümleri daha hızlı yayınlıyım.

Haydi bakalım pamul eller vote tuşunaa. Sizi seviyorum 😘❤️. Esen kalın efenim.

Salak AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin