Hermione gerginlikten ve üzerindeki baskı dolu bakışlardan terlemeye başlamıştı. "Şu an nasıl hissettiğinizin farkındayım, Bayan Granger. O yüzden siz sakinleşeseye kadar ben konuşsam daha iyi olur. Size merak ettiğim birkaç şeyi sormak isterim. Daha sonra sohbetimize karşılıklı devam ederiz." Hermione kafasını olumlu anlamda sallamakla yetindi. "Bay Malfoy ve sizin arkadaş olduğunuzu bilmiyordum. Arkadaşlığınızı kendisinin Harry ile yaşadığı tatsız olaydan sonra öğrenmiş olduk." Genç cadı yanında, birkaç metre ötesinde duran profesöre kaçamak bir bakış attı. Snape yüzündeki düz ifade ile doğrudan kızı izliyordu. Hermione hemen bakışlarını kaçırıp tekrar Dumbledore'a baktı. Adamın devam etmesi için kafasını olumlu anlamda salladı.
"Sizi son zamanlar hariç sınıf dışında çok fazla birlikte görüyordum. Bize nasıl arkadaş olduğunuzu anlatır mısınız?" Kız derin bir nefes aldı ve yaşananları anlatmaya başladı. Bazen geceleri geç saatlere kadar kütüphanede kaldıklarını ve koridorlarda oldukları kısımları geçmişti. Draco'nun arkadaşları ile de arkadaş olduğunu eklemişti. Dumbledore ifadesiz bir şekilde karşısındaki kızı dinliyordu. Hermione konuşmayı bitirdikten sonra yanında duyduğu sesle oraya döndü.
"Aranızdaki yıllardır süren bu düşmanlıktan sonra bir anda onu merak edip takip etmeniz gerçekten çok ilginç. Hele ki ona bu kadar çok güvenmeniz." Hermione birkaç saniye şaşkınlıkla bunları söyleyen Snape' baktı. Böyle bir karşılık beklemiyordu. "Haklısınız fakat onun bu sene daha farklı olduğunu fark ettim. Ona yardım etmemin kötü bir şey olmadığını düşünüyorum." Adamın suratında ufak bir gülümseme oluştu. "Tabii ki değil." Hermione adamın yüzündeki gülümsemenin nereden geldiğini anlamamıştı. Konuşmaya dahil olan Dumbledore ile ona döndüler. "Peki benimle konuşmak istediğiniz konu neydi?"
Hermione sıkıntıyla cebindeki mektubu çıkardı. Masaya doğru yaklaşıp kağıdı masanın üzerine bıraktı. Yaşlı adam kağıdı eline alıp okudu. Hermione kafasını çevirmeden Snape'e baktı. Adamın yüzündeki gülümsemenin silindiğini ve doğrudan mektuba baktığını fark etti. Genç cadı adamın sanki bir şey bildiğini fakat bunu sakladığını hissetti. "Bunun anlamı nedir, Bayan Granger?" Hermione bakışlarını adama çevirdi ve mektubun ona nasıl ulaştığını anlattı. "Profesör..." Yutkundu ve devam etti.
"...aslında bunu söylememeliyim fakat Draco ailesinden dolayı Karanlık Lord için çalışıyor. Bu yüzden aramızdaki arkadaşlığı gizliyorduk. Ortaya çıktığında ise Draco Lord'a beni kullandığı yalanını uydurdu. Bu sayede ikimize de zarar vermeyeceklerdi. Bu mektubun ise ondan veya bir ölüm yiyenden gelmiş olabileceğini düşünüyoruz." Hermione adamın kaşlarını çattığını görünce açıklama yapma gereği hissetti. "Mektuptan Harry, Ron ve Ginny'nin haberi var. Ayrıca Draco'nun arkadaşları da biliyor. Bir süredir birlikte bunun üzerine kafa yoruyoruz fakat bir sonuca varamadık. Bu yüzden sizden yardım istemeye geldim. Draco'nun bu mektuptan ve buraya gelip sizin yardımınızı istediğimden haberi yok."
Adam elindeki mektubu masaya bıraktı ve geriye yaslandı. "Bize bunları anlattığınız için teşekkürler, Bayan Granger. Konu arkadaşınızla alakalı olsa bile bunları bize anlattınız. Dürüstlüğünüzü ve cesaretinizi takdir ediyorum. Fakat size bunu, hatta çok daha fazlasını zaten bildiğimizi söylemeliyim." Hermione şaşkınlıkla dona kaldı ve duyduğu şeyi sindirmeye çalıştı. "Nasıl yani?" Kelimeler ağzından zorlukla çıkmıştı. Yaşlı adam sakin bir şekilde her şeyi anlatmaya başladı. Hermione her duyduğu cümlede biraz daha şaşırıyordu. Dumbledore konuşmasını bitirdiğinde Hermione'nin dili tutulmuştu. Bakışlarını yere indirip duyduklarını idrak etmeye çalıştı.
"Duyduklarınızı idrak etmenizin zor olduğunun farkındayım, Bayan Granger. Bunları size anlatmayı düşünmemiştik fakat bize yardım edebileceğiniz bir konu olduğu için bunları sizin de bilmenizin bizim için daha iyi olacağını düşündük." Hermione sertçe yutkundu ve bakışlarını profesöre çevirdi. Adamın devam etmesi için kafasını olumlu anlamda salladı. "Anladığınız gibi, son benim için pekte uzakta değil. O yüzden Severus'un güven kazanabilmesini sağlamalı ve kaçınılmaz ölümümü büyücülük dünyası için bir fırsata çevirmeliyiz. Anlattığım gibi..." Duraksadı ve devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise | Dramione
FanficÇocuk kafasını salladıktan sonra samimi bir şekilde gülümsedi. Kız tam ayağa kalkacakken elini tuttu. Kız çocuğa döndüğünde yüzünde endişeli bir ifade olduğunu gördü. Çocuk yutkunduktan sonra konuşmaya başladı. "Bunları anlattığım nadir kişilerdensi...