14. Bölüm - Amity

397 24 0
                                    

Genç cadı önündeki tabağa konsantre olmuş, çevresindeki başka hiçbir şeyi umursamıyordu. Hele ki çaprazında oturan ve iki gündür ona eskisi gibi davranmayan çocuğa bakmamıştı bile. Kendisi Ron Weasley'di. Yaşanan olaylara her zamanki gibi aşırı tepki veriyordu. Herkes olanları öğrenip bir şekilde kabullenmişti fakat Ron'un bu davranışları aşırıya kaçıyordu. Diğer öğrenciler karşısında arkadaşının yanında durmalı ve desteklemeliydi. Çünkü Hermione öyle yapardı.

Ginny bunu öğrenince çok şaşırmıştı fakat sanki hiç yaşanmamış gibi davranıyordu. Kızın tek kızdığı şey kendisine daha önceden söylememiş olmasıydı.'Olan olmuş, senin için bu yaşananlara uyum sağlamak zorundayız.' demişti. Ron ise tam tersi bir şekilde davranıyordu. İki gündür zorunda kalmadıkça Hermione ile konuşmuyor hatta yüzüne bile bakmıyordu. Hermione bu duruma üzülsede üstüne fazla gitmiyordu. Ron, Pansy ile antrenman yaptığını arkadaşlarına söylemişti. Hermione bunu onlara söylemesinin tek sebebinin kendisini sinir etmek istemesi olduğunu biliyordu.

Kendini savunmak için de 'Biz arkadaş değiliz, bana yardım etmesinin tek sebebi onun istediği herhangi bir şeyi yapacak olmam.' demişti. Hermione, Ron Pansy ile arkadaş olsaydı yine de onun gibi tepki vermezdi. 'Ben yıllardır onun bana ve etrafına yaptığı kötü şeylere hiçbir zaman böyle bir tepki vermedim.' diye düşünüyordu. İçinden bir ses 'Çünkü ona ondan nefret edemeyecek kadar aşıktın.'  dedi ve genç kızın elindeki çatalı tabağa düşürmesini sağladı. Arkadaşlarının ve masada ki birkaç öğrencinin ona baktığını fark etti. Fakat birkaç saniye sonra herkes işine geri döndü. 

'Ben ona aşık değildim!' diye sitem etti kendi kendine. 'Sadece hoşlanıyordum.' Kaçamak bakışlar ile çaprazında oturan çocuğa baktı. Çocuk bir yandan yemeğini yiyor bir yandan da yanında oturan Harry ile konuşuyordu. O sırada bakışları Slytherin masasına kaydı. Gördüğü manzara karşısında yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Çocuğun yanında oturan Pansy zorla arkadaşına elindeki çatalın ucunda duran yemeği yedirmeye çalışıyordu. Draco ise bir yandan ağzındaki lokmayı çiğniyor bir yandan da eli ile kızın elini uzaklaştırıyordu.

Genç cadı istediği şeyi yapamayınca gözlerini devirip çatalın ucundaki yemeği kendi yedi. O sırada Draco ona bakan kızı fark etti, gülümsedi ve göz kırptı. Hermione'nin gülümsemesi büyümüştü. Draco'nun hayatının yavaş yavaş normale dönmesi mutlu olmasına sebep oluyordu. Bir yandan da Draco ile gizli bir şekilde konuşmak zorunda değildi. Bu gelişme Hermione'yi bir yandan mutlu ediyor bir yandan da üzüyordu. Başlarına kötü şeyler geleceğinin farkındaydı. Acaba Draco'nun ailesi bu arkadaşlığı öğrense ne kadar kötü bir tepki verirlerdi? Draco'ya bir şey yaparlar mıydı? Asıl soru ise ailesinin hizmet ettiği Voldemort onun bir bulanık ile arkadaşlık ettiğini öğrense ne yapardı? Draco'nun göz göre göre kendini tehlikeye attığının farkındaydı.

Derin bir nefes aldı ve düşüncelerinden ayrıldı. Son kez arkadaşları ile konuşan çocuğa baktıktan sonra bakışlarını tabağına indirdi. Kafasını dirseği ile kolunu dürten Ginny'e çevirdi. Kızın yüzündeki gülümsemeye anlam veremeyince ne olduğunu sorarcasına kaşlarını çatıp kafasını salladı. Ginny kafası ile Slytherin masasını işaret edip kızın kulağına yaklaştı. "Arkadaşlığınızın bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum." diyerek fısıldadı. Ginny, Hermione'nin yüzünde oluşan gülümsemeyi görünce kıkırdadı ve omzu ile arkadaşının omzuna vurdu. İki kız sohbet ederek yemeklerini yediler. Daha sonra dört arkadaş büyük salondan çıkıp Gryffindor ortak salonuna gittiler. 

Pansy Quidditch sahasına girerken bir yandan da burnunu çekiyordu. Bu şekilde bir yere varamayacağını anlayınca boşta kalan eli ile cebinde duran peçeteyi çıkarıp burnunu sildi. Hava eskisinden çok daha soğuktu ve maalesef Pansy kendini buna hazırlamamıştı. Güneş daha yeni doğmaya başlamıştı. Bu yüzden hava daha da soğuktu. Aslında bunu başka bir zaman da yapabilirlerdi fakat Pansy bugünü arkadaşı Draco'nun yanında geçirmek istiyordu.

Ne de olsa hastaneden daha yeni çıkmıştı. En uygun zamansa arkadaşının daha kalkmadığı bir zamandı. Fakat havanın soğukluğundan dolayı antrenman saatini değiştirmeleri gerektiğinin farkındaydı. Sahanın ortasında dikilen çocuğa doğru ilerledi. "Hemen başlayalım." dedi burnunu tekrar çekerken. Hala olanlardan dolayı Harry'e kızgındı fakat Ron'a yardım ediyordu. Sonuçta işin sonunda çocuk ona borçlu olacaktı. "İyi misin?" diyen çocuğa bakmadan kafasını belli belirsiz salladı. Karşısındaki kızın dünden daha kötü bir halde olduğunu fark etmişti. Pansy'nin süpürgesine bindiğini fark edince kendisi de süpürgesine bindi. Yerden yükseğe yükseldiler.

"Süpürgenin üzerinde daha rahat hareket etmeyi öğrendin. Şimdi ayağa kalkmaya geçeceğiz." Ron kafası ile onayladı. "Süpürgeyi sıkı tutman gerekiyor. Yoksa yaptığın yanlış bir harekette yeri boylarsın. Ama süpürgeyi iyi bir şekilde tutarsan süpürgede asılı kalır ve ardından tekrar üzerine oturabilirsin." Ron gerginlikle "Anladım." dedi. "Ellerinden destek alarak bir ayağını oturduğun yerin önüne koy. Ardından ellerini bırakmadan diğer ayağını da yerleştir. İki ayağında süpürgenin üzerinde olunca doğrul ve ellerini bırak." Pansy ayağa kalkıp karşısındaki çocuğun kalkmasını bekledi.

Ron yavaş hareketlerle kızın dediklerini yapmaya başladı. İkinci ayağını koyacağı sırada ayağı kaydı ve süpürgeden düştü. Pansy hızla asasını eline aldı. Fakat Ron'un süpürgeye tutunduğunu ve geri oturduğunu görünce asasını tekrar beline koydu. "Sanırım yapamayacağım." diyen çocuğa gözlerini devirdi. "Bu kadar korkak olma Weasley." O sırada ayakta durduğu süpürgesi ile Ron'un etrafında süzülüyordu. Çocuk derin bir nefes aldı. Aynı şeyi birkaç defa daha denedi fakat hep aynı sonuçla karşılaştı. Tekrar denemeye başladı. Sonunda iki ayağını da süpürgenin üzerine koyunca gülümsedi.

Fakat tam doğrulurken eliyle yaptığı baskıdan dolayı süpürge öne doğru eğildi ve yan döndü. Elleri kayıp yere düşerken Pansy asasını alıp çocuğa doğrulttu. "Aresto Momentum." Çocuk yere çarpacağı sırada havada asılı kaldı. Yavaş bir şekilde yere iniş yaptı. Kız kahkahalarla birlikte yere alçalıp süpürgenin üzerinden yere atladı. "Komik değil." Homurdanarak ayağa kalkan çocuğa karşılık daha fazla gülmeye başladı. O sırada hapşırmasıyla birlikte gülüşü yarıda kesilmişti. Ron kızın bu haline kıkırdadı.

"Bence bu antrenman bugünlük ikimiz için de yeterli. Ayrıca sen bu kadar hastayken antrenman yapmamız pek mantıklı değil. En iyisi birkaç gün ben kendim çalışayım. Sen kendini daha iyi hissedince devam ederiz." Pansy işaret parmağını çocuğa doğru uzattı. "Ben yokken ayağa kalkmaya çalışma yoksa hastanede vakit geçirmek zorunda kalırsın. Sadece süpürgenin üzerinde daha rahat ve dengeli bir şekilde hareket etmeye çalış. Ayrıca hala bana borçlu olacaksın." Ron gülümseyerek kafası ile kızı onayladı. Yerde duran süpürgesine doğru ilerleyip aldı ve beraber Quidditch sahasından çıktılar.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Promise | DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin