Hermione kapanmak üzere olan gözlerini zorlukla açık tutuyordu. Yaklaşık bir saattir haritayı izliyordu fakat hiçbir gelişme yaşanmamıştı. O an da zindanlarda gördüğü isim ile kapanmak için direnen gözlerini büyüttü. Draco'nun ismi haritanın üzerinde ilerlerken heyecanla ne yapacağını bilemedi. Haritayı eline alıp nereye gittiğini izlemeye başladı. Çocuk bir süre koridorlarda ilerledi. Kız gözlerini bir an bile haritadan ayırmıyordu. Daha sonra genç büyücü kaleden ayrılıp haritadan yok oldu.
Genç cadı bir süre boş bakışlarla haritayı izledi. Aklına gelen fikir çok tehlikeliydi fakat daha önceden buna benzer şeyler yapmıştı. Draco'nun yaşadıklarını biliyordu ve bu gece yaşayacaklarını da tahmin edebiliyordu. Arkadaşı olarak ona destek olmalıydı. Onunla yarın da konuşabilirdi fakat meraktan bütün gece zihninde olmayan senaryolar kurup uykusuz kalacağının farkındaydı. Hermione derin bir nefes alıp yatağının yanındaki perdeyi açtı.
Odayı incelediğinde herkesin uyuduğunu gördü ve şansına şükretti. Yavaşça ayağa kalktı ve yatağının ayak ucundaki sandığa ilerledi. Sandığı açıp içindeki en kalın ceketini aldı. Hava geceleri daha soğuk oluyordu ve Hermione hasta olma niyetinde değildi. Daha sonra atkısını aramaya başladı fakat bir türlü bulamadı. Sinirle bir şekilde sandığı kapatıp doğruldu. Daha sonra atkısının Ginny'de olduğunu hatırlayınca avuç içini alnına vurdu. Ginny atkısını bulamamıştı ve Hermione kendi atkısını ödünç vermişti. Büyük ihtimalle atkı kızın sandığındaydı fakat sandık kilitli olduğu için alması imkansızdı.
Elindeki ceketi giydikten sonra yatağına ilerledi. Yatağın üzerindeki asayı ve haritayı aldı. Asanın ucundaki ışığın azalmasını ve diğer kızları rahatsız etmemesini sağladı. O sırada Slytherin atkısı gözüne takıldı. Üşüyüp hasta olmaktansa kimsenin olmadığı koridorlarda Slytherin atkısı ile yürümeyi tercih ederdi. Elindekileri yatağa bırakıp atkıyı eline aldı ve boynuna sardı. Yatağın üzerindekileri alıp arkasını döndü. Yavaş adımlarla kapıya ilerledi. Kimsenin uyanmaması için dua ediyordu. Yavaşça kapıyı açıp dışarı çıktı. Aynı şekilde kapıyı kapatıp yatakhaneden ayrıldı.
Genç büyücü dikkatli bir şekilde boş koridorda ilerliyordu. Elinden geldiğince sessiz olmaya çalışıyordu. "Şşş." O sırada arkasından gelen ses ile hızla arkasını döndü. Az önce yanından geçtiği sınıf kapısının aralık olduğunu gördü. Aralıktan ona doğru bakan kızı görünce kaşlarını çattı. "Hermione?" dedi şaşkınlıkla. Bir an başkasına yakalandığı için çok korkmuştu fakat karşısında ki genç cadıyı görünce biraz da olsa rahatlamıştı. Hermione'nin eli ile onu çağırdığını görünce son bir kez etrafına bakıp kızın yanına ilerledi. Kız aralık olan kapıyı daha fazla açıp içeri girdi.
Draco da içeri girip kapıyı sessizce kapattı. Kürsünün kenarında durup onu izleyen kıza döndü. Genç kızın elindeki asadan çıkan ışık sınıfı birbirlerini görmelerini sağlayacak kadar aydınlatıyordu. "Hermione, burada ne işin var?" Kız bir an duraksadı. "Seni görmek istedim." Çocuğun yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu. "Onu fark ettim." Daha sonra yüzündeki ifade kendini daha ciddi bir ifadeye bıraktı. "Fakat burada olduğumu nereden biliyordun?"
Hermione ceketinin cebinden çıkardığı haritayı çocuğa gösterdi. Çocuk aynı yüz ifadesi ile kızı izliyordu. "Karanlık Lord'la konuşacağını söylemiştin. Bu akşam gidebileceğini tahmin ettim, tahminimde haklıydım. Neler yaşandığını öğrenmezsem sabaha kadar uyuyamam." Hermione haritayı cebine geri koyarken bir süre karşısındaki çocuğu inceledi. Saçları ve üstü dağılmış, gözleri kızarmıştı. "Merak etme, kötü bir şey olmadı, sadece konuştuk."
Kız asasını kürsünün üzerine bıraktı ve gözlerini kısarak çocuğa doğru birkaç adım yaklaştı. "Sadece konuştunuz?" dedi şüpheyle. Draco başını olumlu anlamda sallamakla yetindi. Hermione bir süre sessizce Draco'yu inceledi. Kız çocuğun sınıfa girdiğinden beri kafasını hafif bir şekilde aşağı doğru eğdiğini fark etti. Ayrıca Draco kazağının yakasını asla bu kadar yukarı çekmezdi. Birkaç hızlı adımda çocuğun yanına vardı. Çocuk şaşkınlık ve telaşla geri çekilmeye çalıştı. Fakat o geri çekilemeden Hermione bir eli ile çocuğun kafasını kenarı eğmiş diğer eli ile de çocuğun boğazına kadar çektiği kazağın ucunu sıyırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise | Dramione
Fiksi PenggemarÇocuk kafasını salladıktan sonra samimi bir şekilde gülümsedi. Kız tam ayağa kalkacakken elini tuttu. Kız çocuğa döndüğünde yüzünde endişeli bir ifade olduğunu gördü. Çocuk yutkunduktan sonra konuşmaya başladı. "Bunları anlattığım nadir kişilerdensi...